ÖZEL | Beşiktaş çok büyük bir marka, bu büyüklüğü iyi kullanmamız gerekiyor
Beşiktaş Genel Kurul Üyesi, Genç Beşiktaşlılar Grubu Eski Başkanı, Sarıyer Spor Kulübü’nün başarılı yöneticisi Ali Büyükasar, GundemBesiktas.com’a özel açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş camiasının en köklü gruplarından biri olan “Genç Beşiktaşlılar Grubu”nun 4 yıl boyunca Başkanlığını yaptınız ve yeniden teşkilatmasını sağladınız. Kısaca bahsetmek ister misiniz?
-Genç Beşiktaşlılar Grubu; 1984 yılında temelleri atılarak 1988 yılında dernekleşen, 2013 yılından itibaren ise grup olarak faaliyetlerini sürdüren, sizin de ifade ettiğiniz gibi Beşiktaş camiasının en köklü gruplarından birisidir. Amacımız; Beşiktaşlılık duruşu çerçevesinde, bizlerden önce görev yapmış değerli büyüklerimizin çizgisinde hareket ederek kulübümüze hizmet etmek, adımıza uygun bir yapılanmaya sahip olmak ve Beşiktaş’ın geleceği olarak gördüğümüz genç arkadaşlarımıza ulaşarak onları camiamıza kazandırmaktır. Bende benden önceki başkanlarımız gibi görev yaptığım süre içerisinde, 2013-2017 yıllarında bu değerlere ve Beşiktaşlılık duruşuna bağlı kalarak yönetim kurulu arkadaşlarımla birlikte elimizden gelen çabayı gösterdik. Uzun süre sessiz kalan grubumuzu yeniden aktif hale getirdik ve bir çok alanda camiamız adına çalışmalar yaptık. Bu ses getiren çalışmalarımız ulusal ve yerel basının kayıtlarında mevcuttur. 2017 senesinde bayrağı Ahmet Hilmi Yılmaz Başkanımıza ve değerli yönetim kuruluna teslim ettik. Kendisi bu emaneti en güzel şekilde temsil ediyor ve bizlerde kendileriyle gurur duyuyoruz. Çalışmalarında başarılar diliyoruz.
Grup Başkanlığınızdan sonra profesyonel spor yönetici kariyerinize Sarıyer Spor kulübünde başladınız. Kısaca bu konu hakkında fikirlerinizi alabilir miyiz ?
– Sizlerin de bildiği gibi Sarıyer Spor Kulübü Türkiye’nin köklü ve büyük camialarından biridir. Mazisiyle İstanbul’un 4. büyük futbol takımıdır. Türk spor tarihinde Balkan Kupası’nı kazanmış üç takımdan biridir. Milli takım seviyesinde nice oyuncular yetiştirmiş, marka değeri yüksek değerli bir camiadır. Bende toplamda üç dönem olmak üzere yaklasık 4 senedir bu güzide kulüpte “Basın sözcüsü ve Türkiye Futbol Federasyonu Temsilcisi” görevlerini yerine getirdim ve halen genel kaptanlık görevim devam etmekte. Yine aynı şekilde 2.lig ve 3.lig Kulüpler Birliğinin kurulma aşamasında kulübü temsilen yürütülen çalışmalarda yer aldım. Sarıyer’de doğup büyüyen biri olarak Sarıyer Spor Kulübü tarihinde görev yapan en genç yönetici olmak ve bu camiaya hizmet etmek şahsım için büyük bir onurdur.
Beşiktaş’a dönecek olursak Kulübün ağır borç yükü altında olduğunu görüyoruz. Başkan ve yönetim kuruluna büyük eleştiri yapılmakta, fikirlerinizi alabilir miyiz ?
-Şu anda üstesinden gelmemiz gereken en önemli sorun Beşiktaş’ın çarpık mali tablosudur. Beşiktaş’ın doğru ve gerçekçi hedefler doğrultusunda yönetildiğini söylemek, ne yazık ki mümkün değildir. Beşiktaş’ın toplam borcu son açıklamalara göre 2.6 milyar Türk Lirası seviyelerine ulaştı. Hatta bu rakamında üstünde olduğunu iddia edenler çoğunlukta. Kulübün gelirleriyle giderleri arasında büyük bir fark var. Kulüp borç içinde ve borç günden güne büyümekte. Beşiktaş Futbol A.Ş. borca batık şirket konumundadır ve bu bilanço ile yola devam etme imkanı kesinlikle yoktur. Üzülerek, uyarıyorum: Böyle giderse Beşiktaş A.Ş.’nin yakında iflas bayrağını çekmesi kaçınılmazdır.
Beşiktaş’ın ekonomik olarak rahatlaması için sizce neler yapılmalıdır?
-Beşiktaş’ın mali açından en temel sorunu kuru stabilize edememe sorunudur. Türkiye’de döviz kuru artık ne yazık ki öngörülebilir olmaktan çıkmıştır. Kur, ancak sabitlenirse ya da stabilize olursa kulübümüz ekonomik olarak rahat bir nefes alabilir. Kurdaki bu hareketlilik aynı zamanda sponsor firmalar için de büyük bir risk oluşturmaktadır. Refinansmanda faizin yükselişi uzun vadede sorun olmaz. Dolayısıyla Beşiktaş gibi A.Ş.’ler sendikasyon kredisi kullanımda sorun yaşamayabilir; fakat kurun öngörülebilir olmaktan çıkması ve yaşanılan hareketlilik Beşiktaş için acilen önlem alınması gereken ciddi bir sorun teşkil etmektedir.
BJK Futbol Yatırımları AŞ’nin, kısmen gelirleri artarken, diğer taraftan da daha büyük oranda giderleri ve borç stokları artmaktadır. Adeta her gün bir önceki günü aratmaktadır. Çözüm konusunda adım atılmamıştır. Gelir ve sürdürülebilir bir borçlanma dengesinin oluşturulmasına, tasarruf sağlayıcı önlemlerin uygulanmasına yönelik bir çalışmaya ve gelecek için planlama yapılmasının zaruri olduğu kanaatindeyim.
Son yıllarda sıkça tartışılan “Tüzük” ve “Üyelik sorunu” konularında fikirlerinizi alabilir miyiz ?
-Tüzük bir camianın anayasası olup, kişi ve grupların çıkarları doğrultusunda değil, sadece Beşiktaş menfaatleri doğrultusunda hazırlanması gereken bir olgudur. Kangren haline gelen bu konu için derhal bir Tüzük Komisyonu kurulması gerekmektedir. Bu komisyonda kulübümüze hizmet etmiş akil büyüklerimiz, hukukçular, genç jenarasyonun temsilcileri ve yönetim kurulundan temsiciler bulunmalıdır. Ortak, bağımsız ve tarafsız akıl ile çok kısa sürede eksikliklerin giderileceğine inanıyorum.
Camiamızın en önemli problemlerden biri Beşiktaş kongre üyelikleri konusunda yaşanmaktadır. Geçtiğimiz senelerde kulübe yapılan bir çok kongre üyeliği müracaatları ya neticelendirilmemiş yada haksız bir biçimde hiç bir hukuki dayanağı olmadan olumsuz sonuçlanmıştır. Kulübün içinde bulunan bir takım menfaat gözeten şahıslar bu olumsuz tablonun başlıca nedenleridir. Bu durum üye olmak isteyen değerli Beşiktaşlıların şevkleri kırılmaktadır. Kulubümüzün kimsenin adamı olmayan bağımsız Beşiktaşlılara ihtiyacı vardır. Bu yanlıştan derhal vazgeçip halkın takımı olan Beşiktaş’ımızı halka açıp üyelikleri arttırma hususunda BJK Yönetimi’nin daha duyarlı olmalarını beklemekteyiz. Yine aynı şekilde kimseye bilgi verilmeden; kongre esnasında adete bir olup bittiyle bir anda yüzde üç yüzden fazla bir oranda yükseltilen kongre üyelik ücretini eskiden olduğu gibi 1200 TL seviyesine indirmelerini talep ediyoruz.
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, geçtiğimiz dönemde ‘Ben gidersem, Beşiktaş biter’ şeklinde beyanat verdi. Bu konu hakkında görüşlerinizi öğrenebilir miyiz ?
-Fikret Orman beyi çok yakından tanıyan biri değilim, sadece icraatlarından ve sözlerinden kendisini değerlendirebilirim. İyi bir Beşiktaşlı; bundan kimsenin şüphesi yoktur. Fakat liderlik tek başına sürdürülebilen bir şey değildir. Liderin yapması gereken ilk şey iyi bir yönetim oluşturmaktır. Malesef Beşiktaş son senelerde maddi ve manevi olarak fedakarlık yapmayan sıradan kişilerin rahatlıkla yönetici olabildiği bir kurum haline getirildi. Bunun yanında Beşiktaş’a dışarıdan baktığımızda işlerin keyfi yönetildiğini görüyoruz. Sayın Başkan ve ekibinin görev süresince sportif başarının yanı sıra idari ve mali çöküntüyüde malesef yaşadık. Sorunuza ithafen şunu net ifade edebilirim; Fikret Orman giderse Beşiktaş bitmez. Beşiktaş ulu bir çınardır. Kimler gelmiş kimler geçmiştir ancak Beşiktaş hep yaşamıştır ve yaşayacaktır. Ben özetle Beşiktaş’ın iyi yönetilmediğini düşünüyorum. Beşiktaş’ın sorunları tüm kamuoyunun malumudur. Kırmızı çizgiler çoktan aşılmıştır. Eleştiri yapmış olduğumuz için tepki gösterenlere şunu ifade etmek istiyorum benim Beşiktaşlılıktan anladığım sadece gördüğüm doğruları ifade etmektir.
Yeni sezonda takımın mevcut puan durumu ve Abdullah Avcı hakkında ne yorumda bulunmak istersiniz ?
-Takım hakkında çok fazla söylenecek bir konu olduğunu düşünmüyorum. Her yıl en iyi oyuncularımızı kaybettik. Yerlerine çok daha zayıf oyuncuları transfer ediyoruz. Çok eksiğimiz var ve üzülerek ifade ediyorum ki şampiyonluk şansımız oldukça zayıf. Abdullah Avcı meselesine gelirsek; sene sonu sportif başarıya bakılmaksızın istikrarın devamı açısından kesinlikle Beşiktaş’ta kalmalı ve en az iki sezon sabredilmelidir. Yabancı takımlar senelerce hocalarında ısrar ediyor ve bu ısrar neticesinde başarıya ulaşıyorlar. Türk futbolunda da istikrar olması gerektiği kanaatindeyim. Bu konuda bir parantezde Beşiktaş Yönetim Kuruluna açmak isterim. Geçmiş yıllarda futbolla hiç ilgisi olmayan ve de başkanın etrafını saran bir takım şahıslar futbol takımından derhal uzaklaştırılmalıdır. İş ehline teslim edilmeli. Beşiktaş futbol yönetiminde kurumsallaşmalıdır.
Beşiktaş ve Spor yöneticiliği ile ilgili hedeflerinizi alabilir miyiz?
-Öncelikle bu sene Sarıyer Spor Kulübünde şampiyonluk yaşamak istiyorum. Çok emek verdik ve mücadelemizin karşılığını almak istiyoruz. Yakın gelecek hedefi olarak Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunda yer alarak Türk Futbolunun kronikleşen sorunlarının çözülmesine katkıda bulunmak isterim. Beşiktaş ile ilgili olarak Allah bir gün nasip ederse yönetim kurulu üyesi olmak tabi ki isterim.
Son mesajınızı alabilir miyiz ?
-Marka değerine baktığımız zaman Beşiktaş 116 yıllık bir marka. Onun için bu markanın bir ağırlığı var. Biz Beşiktaşlılar olarak markamızın değerinin daha iyi kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Marka değerimizin nakdi değere dönüştürürken kayıpların engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Dimdik, tek başına ayakta duran bu camiaya, 116 yaşını aşmış koca çınara desteğin şart olduğu bir dönemdeyiz. Rahmetli Onursal Başkanımız Sn. Süleyman Seba’nın “İyi insan olmadan, iyi Beşiktaşlı olunmaz” sözü her daim rehberimiz olmuştur.
Kongre üyelerinin Beşiktaş’ın gerçek sahipleri olarak; kulübün gidişatı hususunda sorumlu olduklarını unutmamalarını vicdanlarının sesini dinlemelerini rica ediyorum. Bugün burada sizlerle Beşiktaş adına umut vadeden gelişmeleri konuşmak isterdim. Ancak Beşiktaş’ın mevcut durumu kötüye giderken hiçbir şey yokmuş gibi konuşmam mümkün değildi. Rahmetli Fuat Balkan’ın, Şeref Bey’in, Baba Hakkı’nın, Gazi Akınal’ın, Mehmet Üstünkaya’nın, Onursal Başkanımız Süleyman Seba’nın çizgisinden bu günlere nasıl gelindiğinin yorumunu Beşiktaşlılar’ın vicdanına bırakıyorum. Her şeyin düzelmesini ve sürecin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kendimi ifade imkanını verdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum.
GundemBesiktas.com ÖZEL HABER