Çalımbay, Beşiktaş gündemini değerlendirdi
Beşiktaş’ın efsane kaptanlarından birisiniz. Sizin dönemizden çıkıp teknik direktörlük yapan birçok isim var. Aykut Kocaman, Mehmet Özdilek gibi. Beşiktaş’ta da bir dönem hocalık yaptınız, sonra Anadolu kulüplerindeydiniz. Keza Kocaman da iki defa Fenerbahçe’de görev yaptı şu anda Konya’da. Bir sonraki aşamaya hocalarımız mı geçemiyor yoksa yönetimlerle, taraftarlarla hocalar arasında bir uyumsuzluk mu oluyor?
Bir kere Türkiye’de başkan ve yöneticilik profilleri değişti. Hepsinin kafaları çok farklı, çok farklı şeyler düşünüyorlar. Size birçok örnek verebilirim bu konuda. Mesela Beşiktaş’la göreve başladığımda takımı ikinci yarıda ben aldım. Zaten bizde yerli birisi ve Beşiktaş’tan yetişmiş birisi başlıyorsa Beşiktaş’ın en zorlu döneminde veriyorlar sana takımı. Benden önce Beşiktaş takımında Del Bosque vardı. Türkiye Kupası’ndan elenmiş, ligden kopmuş, Avrupa kupalarından elenmiş bir takımı verdiler bana. Ben o takımı aldım. Mesela Fenerbahçe’yi 4-3 yendiğimiz bir maç var. O maçtan sonra Beşiktaş’ın Kadıköy’de Fenerbahçe’ye karşı galibiyeti yok. Ondan sonra benim kadrom o kadar geniş ve tam istediğimiz gibi bir kadro değildi. Buna rağmen mücadele ettik ve elimizden geleni yaptık ama öyle bir nokta geliyor ki ayrılmak zorunda kalıyorsun. Bana kimse ayrıl demedi. Ben kendim ayrıldım.
Benim o dönem arkamda dursalardı, sahip çıksalardı Beşiktaş takımı Fatih Terim gibi kalıcı bir antrenörü kesinlikle kazanırdı. Benim için önemli değil.
Beşiktaş’ta da, Milli Takım’da da, Sivasspor’da da çalışırım. Beşiktaş camiası kendini yetiştiren arkadaşlara sahip çıksaydı hepimiz Beşiktaş’ın farklı yerlerinde olabilirdik ve tıkım başarıdan başarıya koşardı. Hiç kimse faydalanmak istemiyor herhalde. Öyle olsaydı hepimizin başarıları var. Ben Denizlispor’u küme düşmekten aldım, Avrupa kupalarına gittim ve kaç tur attım. Beşiktaş’ın tarihinde en çok oynayan, takım kaptanlığı yapan, şampiyonluk yaşayan futbolcuyum. Fakat yöneticilerin kafaları farklı olunca olmuyor. Örneğin Milli Takım’da her takımdan antrenör gitti. Fakat biz; Mehmet (Özdilek), Metin (Tekin), Rasim Abi (Kara), Tayfur (Havutçu) gibi arkadaşlarımız yardımcılık yaptı. Birimizi oraya getirmediler. Biz de başarılıydık ama A Milli Takım’a gelemedik.
Sizden sonra geçen 13 yılda Beşiktaş’ta değişen pek bir şey yok gibi. Arada başarılı bir dönem oldu ama…
Başarı gelir, Beşiktaş kulübü hiçbir zaman başarısız olmaz. Bazı krizleri atlatır… Fenerbahçe de geçen sene küme düşme hattındaydı ne oldu? Büyük kulüplere hiçbir şey olmaz. Yalnızca stratejik hata yaptıklarından dolayı kaybediyorlar.
Sizin futbolculuk döneminizde Beşiktaş’ın farklı bir durumu vardı. Altyapıdan yetişen çok fazla oyuncu vardı. Çok ciddi bir başarı da yakaladınız o dönem. O zaman takımın bir istikrarı vardı. Şu anki Beşiktaş iki sene üst üste birinci oldu, sonraki iki sene dördüncü oldu. Burada bir istikrarsızlık da var. Sizin o dönemki başarınızın sebebi neydi?
Beşiktaş’ın bir kere taraftarını kazanmasını gerekiyor. Şu anda taraftar kırgın. İkincisi Beşiktaş’ın eski havayı yakalaması gerekiyor. Altyapıyı çok iyi duruma getirmeleri gerekiyor. Beşiktaş’ı en çok etkileyen şey ali durum. Bunu düzeltmeleri gerekiyor. Kulüp maddi olarak istikrar sağlarsa, her şey düzelir. İki sene üst üste şampiyon olduğun zaman bunu üçe dörde tamamlaman gerekiyor. Maddi açıdan da güçlü oluyorsun, oyuncuların değer görüyor, altyapın daha da kuvvetleniyor. Bizim sizin dediğiniz dönemlerde yüzde 90’ınımız altyapıdan yetişmeydi. Genç takımdan itibaren beraber oynadığımız arkadaşlarla a takıma çıkınca başarı da beraberinde geldi. Aile gibiydik…
O dönemi anlatan Kolej Havası belgeselini izleyince de bunu görüyorsunuz. Hâlâ bağlarınız kopmamış.
Biz hâlâ görüşüyoruz. İki gün önce toplantımız vardı mesela. Bizim dönemdeki arkadaşların hepsi oradaydı. Şu dönemki taraftarın bizim dönemimizi bilmesi gerekiyor. Ben şimdi Sivas’ta çalışabilirim, yarın başka bir yerde çalışabilirim ama dönüp dolaşıp geleceğim yer Beşiktaş camiası, biz oralıyız… Ama bir sıkıntı var. Beşiktaş’la maç yaparken yenersek Beşiktaşlılar kızıyor, takımım da ‘Bilerek yapıyorsun’ diyor.
Beşiktaş başkanlığına aday olabilirim
► Fikret Orman’ın görevi bırakacağını açıklamasından sonra Beşiktaş başkanlığı için Ali Gültekin’in ismi geçti. Kendisi de desteklenirse aday olacağını söyledi ama olamadı. Dediğiniz gibi futbolun içinden gelen insanların da önü tıkanıyor gibi…
Ali’nin veya içimizden birinin zamanı değildi. Ben de üç dört sene sonra kesin başkan adayı olurum Beşiktaş’a. Olmamam için hiçbir sebep yok. Belki hepsinden daha çok bu işi biliyoruz, bu benim işim… Onun için bundan sonra görev sırası bize gelecek, inanıyorum buna. Bir yandan da buna mecbur kulüpler. Mevcut başkanların kendi işleri var, bütün gün işinde duruyor, akşam geliyor toplantıda futbol adına karar veriyor. Ben bütün gün o işi yapıyorum, ne yapabilirim, nasıl geliştirebilirim diye düşünüyorum. Şampiyonluklar yaşamışım, kupalar kazanmışım, mağlubiyetler almışım. Ben oyuncunun devre arasına girildiğinde soyunma odasında mağlubiyette ne duymak istediğini, ya da galip geldiğinde ne söylemem gerektiğini biliyorum. Bunları kendim de yaşadığım için.
(bir gün)