Adnan Dalgakıran: Federasyon bize 2 milyon bütçe verdi

Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Adnan Dalgakıran, Beşiktaş YouTube hesabına birçok önemli açıklamalarda bulundu. Ajdin Hasic transferi, Talisca’nın gidişi ve eski yönetim hakkında konuşan Dalgakıran, “Hasic’i almasak bile maalesef para ödeyeceğiz.” dedi.

İşte Beşiktaş İkinci Başkanının açıklamaları

“SOSYAL MEDYAYI AKTİF KULLANIRIM”
“Moral motivasyonumuzda bir sıkıntı yok. Sosyal medyayı yönetici olmadan da aktif kullananan biriyim. Pozitif yaklaşımın çok iyi olduğun söylüyor insanlar. Pozitif yaklaşım, sorunları yok farzetmek olarak görülüyor. Bunları görmeden, “iyi olacak inşallah” diyorlar. Bu pozitif bir yaklaşım değil. Pozitif yaklaşım, sorunları bilmek, tarif edebilmek ve nasıl çözeceğini bilmektir. Bütün bu sorunları çözmek, büyük bir strateji gerektiriyor. Bu stratejinin de en önemli kısmı iletişim. Sayın başkanımız da bu görevi bana verdiler.”

“BEŞİKTAŞ’I EN ÜST DÜZEY KULÜPLERDEN BİRİ YAPMAK İSTİYORUZ”
“İçinde bulunduğumuz duruma baktığımız zaman dünyanın her alanında ortada duruyoruz. Arzu ediyoruz ki ülke olarak, en üstte olmalıyız. İstiyoruz ki, eğitimimiz, sportif faaliyetlerimiz en üst seviyelerde olsun. Ancak bu mevcut yaklaşımlarımızla gerçekleşecek bir şey değil. Büyümüyoruz demiyoruz, ancak diğerleri bizden daha hızlı büyüyor. Büyümek istiyorsak, bugüne kadar yaptıklarımızdan daha farklı şeyler yapmamız gerekiyor. Eleştirel bakışı küfür olarak algılamamak gerekiyor. Eleştirinin nasıl yapıldığı da burada çok önemli. Beşiktaş’ı globalde Avrupa’nın en üst düzey kulüplerinden biri olarak nasıl yaparız diye düşünüyoruz.”

“ELİMİZDE SİHİRLİ BİR DEĞNEK YOK”
“Pek çok şeyde elimiz kolumuz bağlı. Transferleri biz yapmadık. Elimizde sihirli bir değnek yoki bunları değiştirecek bir argüman da yok elimizde. Dar bitr alandayız şu anda ancak bu alan genişleyecek. 3 yılın sonunda Beşiktaş’ı bir yere getirmek istiyoruz. Yöneticilerin geride kaldığı, sadece vizyona baktığı, işi tamamen profesyonellere bıraktığı bir yapı oluşturmak istiyoruz. Türkiye’de yöneticilerimiz, kulüplere karışmak, tanınmak için, oyuncularla foto çekilmek için kulüplere geliyor. Ben yapsam benim profesyonelim bana, “Geç sen bu işi yap” der.”

“BU ANLAYIŞLAR AYAKTA ALKIŞLANDI”
“Kulüpler bu hale nasıl geldi, göz göre göre geldi. Böyle gelirken koskoca devasa bir camianın kontrol mekanizması yok. Bu anlayışlar ibra ediliyordu ve ayakta alkışlanıyordu. bunca insan bunu göremiyor olabilir mi? Bu işin bir denetik kurulu var. bu denetim kurulu ne iş yapar? Yanlış bir iş yapıldığı zaman buna dur diyecek bir mekanizma yok ülkemizde. Biz, kulübü mutlaka düzlüğe çıkaracağız, ancak biz öyle bir tüzük çıkaracağız ki bizden sonra gelenler, asla kulübü bu duruma sokamayacak.”

“BİZE ‘AĞLAMA YAP’ DİYORLAR AMA…”
“Kulüplerin yapısında bilmeyenler çok azdır, çıkar ilişkileri bir ağ gibi sarmış vaziyette. Kafanızı nereye çevirseniz sorun var. Konuşmamızı engelleyenler bize “Ağlama yap” diyorlar. Taraftar ve camia kavramları var. Taraftar, topun çizgiyi geçip geçmediğiyle ilgileniyor. Biz camia olmaya çalışıyoruz, camia olursak yenilgide de takımın yanında oluruz. Yönetim şeffaf değilse bunun karşısına çıkar camia. Camia demek budur. Biz geldik, Ziraat Bankası ile anlaşma yapılmış. Bu anlaşmaya bakın, bankalar da bu anlaşmayla paralarını alamıyorlar, kulüpler de kurtulamıyor. Neden yaparsın bu anlaşmayı? Bizim bir çözümümüz var; 10 yıl vadeli bir kredilendirme çalışması yapılırsa gelirlerimizi nasıl arttıracağımızı ortaya çıkarırız. Hedeflerimizin yüzde 60’ına ulaşsak dahi düzlüğe çıkarız. İçinde bulunduğumuz durumu değerlendirmeliyiz. Kulübün geleceği satılarak, bugün parlaklık yaratılmış.”

“BİZİM NARSİST DUYGULARIMIZ YOK”
“Bizim eski başkan öyle gibi narsist duygularımız yok. Ben “yapacağız” derken, yönetim değil, camia olarak yapacağız diyorum. Bütün camiayı harekete geçirecek projelerimiz var. Beşiktaş dijitalleşmesi diye bir projemiz var, taraftar ayağa kalkacak. 3 milyon kişinin fikrini 5 dakika içinde alabileceğiz. Bugün dünyadaki en modern sistemler hangisi bunu araştırıyoruz. Sponsorların verdiği paralar, gitgide düşüyor. YouTube kanalı inanılmaz derecede önemli. Bugün bir gazeteyi 50 bin kişi okuyor. YouTube kanalını 5 milyon kişi izlese orada vereceğiniz bir reklamdan alabileceğiniz parayı tahmin edebilen var mı? Youtube’da istediğim her konuyu inceleyebiliyorum. Bu eğer doğru kullanırsanız inanılmaz bir kolaylık. Geçmiş dönemin trolleri vardır. Birilerine parayı verirsiniz, onlar sizin için algı yapar. Bunların kanıtı da vardır bu arada. Onların amacı, gündemde olmak, koltukta olmaktır.”

“FEDERASYON BİZE 2 MİLYON BÜTÇE VERDİ”
“Bir konuyu çok basit bir şekilde anlatmanız gerekiyor Twitter’da. Futbolun kendi sertliği ve agrasyonu var zaten. Ben, kulüp olarak neyin içerisindeyim? Benim kaynaklarım sınırlandırıldı. Federasyon bana diyor ki, “En fazla 2 milyon TL harcayabilirsin.” Biz şikayetimizi yaptık, hesaplamalarınız yanlış dedik.”

“TAKIM NEREDEYSE KÜME DÜŞÜYORDU”
“Biz şampiyonluğa gidiyoruz. Sezon başına nasıl bir takım aldık? Küme düşüyordu takım. Biz kulübü nasıl aldık? Bizi karşılayan bi başkan, pazarlama müdürü, kimse yoktu arkadaşlar. Bir kişi bize devir teslim yapmadı. Biz elimizi nereye atsak ağır problemlerle karşılaşıyoruz. Ümraniye’ye gittik, futbolcuların başı eğikti. Ortada kimse yok, paralar ödenmiyor. Başkanımız, önce kendisi sonra yönetimden arkadaşlarla oyuncuların maaşlarını ödedi. 2-3 gün boyunca tesislere giderek moral verdi. Takıma size küçük bir söz versem dahi tutacağım dedi. İşte o oyuncular yönetimlerine güvendi ilk defa. Kaynaklarımız kısıtlı, gelecek sezon daha da kısıtlı olacak.”

“BİZE ‘ONU GÖNDERİN BUNU ALIN’ DİYORLAR AMA…”
“Bize diyorlar ki, “Onu gönderin, bunu alın!” Sizde bir futbolcunun 3 yıllık mukavelesi varsa bugün git desen o oyuncunun 3 yıllık parasını ödeyeceksin. Biz daha bugünü ödeyemiyoruz. Futbol Takımı’na yüksek bir şekilde destek verecek mali şeyleri elimizden geldiği kadar yapıyoruz.”

“HASIC’İ ALMASAK BİLE…”
“Hasic, 17 yaşında Beşiktaş’a gelmiş, şu an 18’ine basmış. Bu çocukla bir sözleşme yapmışlar. Nasıl olmuş? Scoutlara sorduk, “Bu çocuğu canlı izlediniz mi?” dedik. Bize, “Hayır, biz bu çocuğu canlı izlemedik” cevabını verdiler. Peki bu çocuk nasıl alındı? Asbaşkan ve oyuncunun menajeri oturuyorlar, “Bu çocuğun çok güzel geleceği var, bunu alalım” diyorlar. Tamam da bize uymuyor bu. 100 bin euro alacak bir çocuğun 2 milyon euro imza parası olması bizim kafamızı karıştırıyor açıkçası. Geçmişimizde nice parlak dediğimiz oyuncular A Takım’a çıkamadılar. Kulüplerin paraları nereye gidiyor? Biz bugüne kadar 7 senede 80 oyuncuyu neden değiştirdik? 2 milyon euro imza parası vereceksiniz. Yaklaşık 4 yılda da 1 buçuk milyon euro civarı çocuğa para vereceksiniz. Toplamda 3,5 milyon euro civarı bir bedeli var bu çocuğun. Ben bir yönetimim, geçmiş yönetimin hatalı pazarlık ettiğini düşünüyorum. Biz, menajerlere diyoruz ki “2 milyon alacağına bu çocuktan madem bu kadar eminsiniz, biz bu çocuğu sattığımızda yüzde 50’sini size verelim. 2 milyon alacağınıza 15 milyon euro alın. 30 milyon olsa 15’i sizin. Hemen uzaklaşıyorlar bu tekliften. E hani emindiniz bu çocuktan. Ancak menajerler buna yanaşmıyor. Burada bir sürü şüphe kısmı olduğu için buna zar atmak diyorum ben de. 240 karakterle de bu kadar anlatabildik. Hasic’i almasak bile maalesef para ödeyeceğiz.”

“TALISCA’YI ELİMİZDEN NASIL KAÇIRDIK?”
Genmişte imzalanmış çok değişik anlaşmalar da var. Burada her şeyi söyleyemiyorum. O kadar ilginç şeyler var ki. Biz Talisca’yı neden kaçırdık? Kulübü ile opsiyon anlaşması yapmöışsın ama Talisca ile yapmamışsın. Talisca ile yapmadıysan kulübü ile yapmanın ne manası var?

“EĞER DÖNÜŞ OLURSA, TAKVİYE YAPACAĞIZ”
“Mevcut durumda şampiyonluğa giden takımımız daha da güçlendirmek hedefimiz. Federasyonun bize izin verdiği bütçe 2 milyon lira. Biz itirazımızı yaptık, eğer itirazımıza dönüş olursa imkanlar dahilinde takviye yapmaya çalışacağız.”

“TAKVİYE YAPARSAK ŞAMPİYONLUK FAVORİSİYİZ”
“Bizim takımımızda iyi oyuncular var ve performansı düşük oyuncular var. oyuncularımızın performansını yukarıya çekmek gerek, bu da teknik ekibin görevi. Takım yönetmenin detaylarından biri de sadece taktik değildir, oyuncudan da maksimum faydayı almaktır. İçerideki takımdaşlığı en üst seviyeye çıkartmak, mali şeyleri futbolculara minimum derecede hissetirme görevlerimizi yerine getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Bir iki takviye yapabilirsek şampiyonluğun bir numaralı favorisi Beşiktaş’tır.”

“STADYUMU YAPAN ŞİRKETLERİN PARASI ÖDENMEMİŞ”
“Bugüne kadar yönetime gelen kişiler o paralarla futbolcu aldılar ve bunların da reklamlarını yaptılar. Siz hiç kulübe borç ödemek için para veren gördünüz mü? Başta Ahmet Nur Çebi Başkanımız olmak üzere bu yönetimin ne kadar para verdiğine dair bilgi var mı? Stadyum yaptırıp, paraları ödenmeyen şirketler var. Kulübün masası sandalyesi hacizli. Bir daha kulübün bu hale gelmemesi gerek. Biz bu durumu çok çabalayarak aşacağız. bizi seçen, değişim isteyen Beşiktaşlıların güvenini boşa çıkartmayacağız. Biz asıl sahneye önümüzdeki sezon çıkacağız. Prangalarımızı kıracağız, daha rahat hareket edeceğiz.”

GundemBesiktas.com