TFF – Beşiktaş ”Faiz” savaşı ve harcama limitleri

Gündem Beşiktaş’ta ilk yazımda TFF ile Beşiktaş yönetimi arasında kavga nedeni olan “reel faiz” konusunu yazmış ve “Beşiktaş yönetimi TFF’nin “reel faiz indirimini uygulayacağını duyurduktan sonra 20 Aralık’ta kaldırırken neden tepki vermediniz?” diye soru sormuştum.

Bu konuda Beşiktaş yönetiminin 31 Aralık’ta limitler açıklanıncaya kadar tabiri caizse sus pus olmasına yönetimden de bir cevap gelmedi. Ancak Beşiktaş Başkanı Sn. Ahmet Nur Çebi benim yazımda söylediğim “Ey TFF, biz bunu istiyoruz siz yine eski sisteme döndünüz. Bunu neden iptal ettiniz” sözünü 10 Ocak’ta yaptığı basın toplantısında yani tam 21 gün sonra söyledi.

Bu geç kalınmış söyleminde haliyle değeri kalmadı ve TFF aynı gün Beşiktaş’ın başvurusunu “İnceleyeceğiz” diyerek uzattı ve bir gün sonrada red etti.

Oysa ki Beşiktaş yönetimi, 9 Aralık’ta değiştirip 12 Aralık’ta TFF’nin resmi sitesinde yayınladığı “Kurula başvuru halinde “güncel reel borçlanma faiz oranlarına göre finansman giderlerinin hesaplanmasına” talimat değişikliği yaptığı gün yaptığı açıklamada bunu yüksek perdeden savunsaydı iş belki bu noktaya gelmeyecekti.

Hadi o gün atlandı bu konu..

20 Aralık’ta TFF’nin talimatnameyi eski haline döndürdüğü günde hiçbir tepki verilmedi. Ta ki 31 Aralık’ta limitler açıklanıncaya kadar..

Bugün gelinen noktada da Beşiktaş transfer yapamama durumu ile karşı karşıya kaldı.

Kısaca yönetim bu süreçte benim gözümde sınıfta kaldı..

Harcama Limitlerinde kafalar karışık!

Görünen o ki taraftarlar ve medya mensupları arasında “Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı” hakkında kimse bilgi sahibi değil. Hiç kimsede açıp okumamış..

Bu kesim Beşiktaş’ın futbolcu yollayarak limit açabileceğini düşünüyor. Hatta bir çoğu limitleri eski yönetimin yaptığı transferlerin doldurduğunu savunuyor. Oysa ki bu bilgiler yanlış ya da eksik.

Peki talimatname ne diyor? Limitler nasıl hesaplanıyor ve limit nasıl açılır?

Bir kere harcama limitlerinde bilinenin aksine futbolcu, teknik heyet ve menajerlerin ücretleri hesaplamaya dahil değil. Kısaca buralardan oyuncu yollayarak, menajere daha az para vererek, teknik heyete daha az para vererek limit artmıyor ya da tam tersi olduğunda limit azalmıyor.

Hesaplamada + (artı) tarafta; sponsorluk gelirleri, lisanslı ürün satışları, Yayın gelirleri, Süper Lig performans primleri ve stat hasılatları yer almakta…

Transfer gelirleri ile ilgili alınan karar ise eğer bonservis gelirleri, bonservis giderlerinden fazla ise bunun 1/3’ü hesaplamaya dahil ediliyor.

Yine hesaplamada – (eksi) tarafta; Çalışan personel giderleri (futbolcu, teknik heyet hariç), lisanslı ürün maliyetleri, genel yönetim ve işletme giderleri, kulüp faaliyet giderleri (konaklama, yol vs) ve aynı zamanda borcun faizi yer almakta.. Ayrıca o yıl içerisinde yapılan transferlerde eğer bonservis gideri, gelirlerden fazla ise bu miktar limitten düşmektedir. Ancak bu düşüş limit açıklanmadan yapılmaktadır.

Limit açıklandıktan sonra Beşiktaş gibi limitini doldurdu ve geçti ise bu durumda yapılacak olanlar şunlardır;

Sponsor bulmak,
Lisanslı ürün satmak,
Maç bileti ve loca satmak,
Lig maçlarında puan ya da puanlar kazanmak..

Elbette bunlarıda 31 Aralık öncesi ve 1 Haziran öncesi yapmak gerekiyor.

Bunlar dışında oyuncu satmak, kiralamak, oyuncu yollayıp maaşından kurtulmak limit düşürmede işe yaramamaktadır.

Bu noktada Beşiktaş’a dönersek; 28 Kasım’da TFF’nin kulüplere yazılı olarak durumlarını bildirmesinden sonra Beşiktaş yönetimi acil olarak yukarıda saydığım 4 maddeden ilk 3 tanesini yapmalıydı. Özellikle sponsor geliri olarak kasaya ciddi tutar koyabilseydi Ocak ayında Beşiktaş’ta limit sorunu yaşanmayacaktı. Yönetimin tek planının reel faizleri düşürmek olması ve B planı olmaması da Beşiktaş yönetimi açısından eleştiri konusudur.

Son olarak Beşiktaş’ın %30’luk ek limiti aştığını ve tahminen ihtar durumuna girdiği ve ihtar limitinden 2 milyon lira limiti kaldığını ve bu nedenlede transfer yaparak eksik bölgeleri doldurmada zorlanacağını da belirtelim.

Faik DOĞAN / GundemBesiktas.com