İki buçuk yıl içerisinde hayal edilen Beşiktaş’ı yaratacağız

İkinci Başkanımız Adnan Dalgakıran, Beşiktaş Dergisi’ne özel açıklamalarda bulundu.

İki buçuk yıl içerisinde hayal edilen Beşiktaş’ı yaratacağız
A+
A-
5 Şubat 2020 15:36

“Kulübün mali durumunu, olan bitenleri belli bir seviyeye kadar bilerek geldiğimiz için ne Sayın Başkanımız Ahmet Nur Çebi’nin, ne benim, ne de Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşlarımızın motivasyonlarında eksilme yok. Başarı için geldik ama zor bir yolculuk. Açık konuşmak gerekirse oldukça çökmüş bir yapıyı kısa, orta ve uzun vadeli planlarla bambaşka bir yere getirecek olmanın heyecanıyla göreve geldik. Bütün büyük değişimler iki yolla olur. Ya entelektüellerin samimi konuşmaları ve eleştirel yaklaşımları insanlarda değişim arzusu uyandırır ya da büyük yıkımlar. Beşiktaş büyük bir yıkımın eşiğindeydi ve biz de bu yıkımdan büyük bir hikaye çıkarmak için buradayız. Dolayısıyla güncel olaylar, sıkıntılar bizim moralimizi bozmuyor. Sosyal medyayı yönetici olmadan önce de aktif olarak kullanan biriydim ve oradaki yorumlarda da pozitif düşünceyi önemserdim, bu ayrıntıyı yöneticilik dönemimde de Beşiktaş için kullanıyorum. Yeri gelmişken pozitif düşünce/yaklaşıma da bir parantez açmak istiyorum. İnsanlar bir yanılgının içerisine düşüyorlar. Sorunları görmeden, konuşmadan, beklentiler içerisine girerek çözüleceğini düşünüyorlar ama öyle olmuyor. Sorunları net olarak bilmek, net tarif edebilmek ve tarifini yaptığınız bu sorunları nasıl çözeceğinizi bilmektir pozitif yaklaşım. Bunun da çok önem verdiğimiz bir iletişim yolu var. Yeniden yapılanma, yani bu sorunları çözmek kuvvetli bir iletişim diline sahip olmayı gerektirir ve bu vesileyle Sayın Başkanımız Ahmet Nur Çebi bu görevi bana verdi.

Ülkemizin kültürel faaliyetleri, ekonomisi, eğitimi gibi sporda da dünya ölçeğinde orta seviyede yer alıyoruz. Ancak isteğimiz yukarılara çıkmak. Bunu istiyoruz ama mevcut davranış ve yaklaşım biçimlerimizle gerçekleşecek bir olay değil. Bunu başarmanın da yolları var, mesela eleştirel bakışı küfür olarak algılamamamız gerekiyor. Bir diğeri de eleştirinin seviyesini ayarlamak. Dolayısıyla burada şuna geliyoruz, şeffaflık. Kulübümüzün yapısını hesap verebilirlik, liyakat, bilgi gibi kriterler üzerine inşa etmemiz gerekli. Eğer bunu başarırsak geçmişte bulunduğu orta çizginin çok daha yukarısında yer alırız. Mevcut sorunları çözerken bir yandan da geleceği planlamaya çalışıyoruz. Takımı biz kurmadık, mali yapıyı bu hale getirmedik, birçok konuda elimiz bağlı ve bunları hemen değiştirecek bir sihirli değnek de yok elimizde. Şu an dar bir alandayız ama zaman içerisinde genişleyecek ve üç yılın sonunda Beşiktaş’ı istediğimiz noktaya getirmeyi hedefliyoruz. Peki bu nedir? Yöneticilerin geriye çekilip sadece strateji ve vizyon kısmında kaldığı, tamamen işi bilen profesyoneller tarafından yönetilen bir kulüp olmasıdır. Peki kültür nedir? Kulüplerde yöneticiler genellikle işin magazin kısmı için göreve geliyorlar. Futbolcularla poz vereyim, bilinir olayım, onu ben alayım, şununla ben ilgileneyim vb. Bu son derece yanlış. Kendi şirketlerimizde böyle yapmıyoruz ki. Bizim esas görevimiz kim işi en iyi biliyorsa onu oraya getirmek, organizasyonu doğru yapmak, hedefleri doğru belirlemek ve o hedefe giden stratejileri oluşturmaktır. Sonrasında da seçtiğimiz profesyonellerle bunu denetlemek. Kulüplerin mali yapıları ortada ama nasıl bu noktaya geldi? Göz göre göre geldi, bu da demek oluyor ki koskoca bir camianın kontrol mekanizması yok. Bu bilançolar bir yıl önce ibra ediliyor ve ayakta alkışlanıyordu. Acaba bunca insan bunları göremiyor olabilir mi? Acaba bir sorun mu var? İşte bütün bunları açık açık konuşacağız. Denetim Kurulu var ama bunca zaman nerede, ne yapar? Demek ki mekanizmayı denetleyen, o yanlış bir yola saptığı zaman ona dur diyecek koskoca bir camianın mekanizması yok. Kulübü mutlaka düzlüğe çıkaracağız ama öyle sağlam ilkelere dayanan bir tüzük yapacağız ki sonrasında gelen kendi keyfine veya menfaatine göre işler yapamaycak.

Kulüplerin içerisini çıkar ilişkileri bir ağ gibi sarmış. Emin olun, kafamızı nereye çevirsek bir sorun var. Bunu bazen anlatmamızı istemeyen insanlar diyor ki “ağlama, yap”. Olur mu? Şeffaflık diyoruz geldiğimiz günden bu yana, insanlar olan biteni bilmeli ve biz de anlatmalıyız. Taraftar dediğimiz bir grup var, onlar sadece topun çizgiyi geçip geçmemesine bakarlar, haklı olarak. Dünyada da böyledir ama bir de camialar vardır ve biz camia olmaya gitmeliyiz. Camia ne demek? Sadece topun çizgiyi geçip geçmemesiyle ilgilenmez, takımı yenildiğinde de oradadır, etik kurallar ile ilgilenir. Yönetim şeffaf olmazsa itiraz eder, kulüp bataklığa doğru sürükleniyorsa “ne olursa olsun git bana şu futbolcuyu al” demez, benim kulübüm zor durumda der. Kulübünün ahlaki ve etik değerlerle yönetilip yönetilmediğine bakar. Yapılan her işin şeffaf ve hesap verebilir halde olması gerekli. Değerler üzerinden yürüyorsanız, haksızlıklar, hakem kararları vb. durumlarda adaleti sadece kendiniz için istemezsiniz. Burası dev bir sivil toplum örgütü aynı zamanda ve çocuklarımız erken yaşta bu değerlerle karşılaşırlarsa hayatın her alanında bambaşka insanlar olarak yürürler. Kulübe geldiğimiz zaman Ziraat Bankası ile bir anlaşma yapılmış, yeniden yapılandırma anlaşması ama ne bankalar paralarını alabiliyorlar ne de kulüp bu anlaşma ile kurtuluyor. Peki neden bu anlaşmayı yaparsın? Bizim yeniden yapılandırma ile ilgili bir çalışmamız var. İki yıl ödemesiz, on yıl vadeli kredilendirme çalışması yapılırsa, biz de buna mukabil gelirlerimizi nasıl arttıracağımızı, nereye gideceğimizi ve nasıl ödeyeceğimizi net tablolarla ortaya çıkardık, bu hazır ve kulübümüzü rahatlıkla içinde bulunduğu bu durumdan iki-üç yıl içerisinde çıkartıp yürüyebilir hale getireceğiz. İçerisinde bulunduğumuz durumu bilmeliyiz ve özetini de bir benzetme ile yapayım. Yıllık 250 bin lira geliriniz var ve bu gelirle on kişilik bir çevreniz var ve onlara siz bakıyorsunuz. Sonrasında onlara “arkadaşlar ben öyle akıllı bir adamım ki sizlere müthiş bir hayat yaşatacağım” diyorsunuz. Bankaya “benim 6 yıllık gelirim 1.5 milyon lira, sen bu altı yıllık gelirim al bana 750 bin lira ver” diyorsunuz, banka tamam diyor ve onu garanti altına alıyor. Sonra siz bu parayı alıyorsunuz ve son model bir araba alıyorsunuz, etrafınızdakileri muhteşem yerlere götürüyorsunuz, bir yıl çok güzel bir hayat yaşatıyorsunuz ama ikinci yıl geliriniz ne? Sıfır. Kulübün durumu şu anda bu. Gelecek satılarak sizlere bu parlaklık yaşatılmış. Biz bunları dönemin başkanına anlatırken, kuantum fiziği dinler gibi bakıyordu, bugün o konuştuklarımızı yapmaya geldik ve önümüzdeki iki buçuk yılda hepsini yapacağız. Gözümdeki kararlılığa baktığınızda göreceksiniz, Ahmet Nur Çebi başkanlığında bunların hepsi başarılacak. Başaracağız, yapacağız derken sadece yönetimden bahsetmiyorum. Bütün bir camiadan bahsediyorum, camiayı harekete geçirecek projelerimiz var. Mesela dijitalleşmek üzerine bir projemiz var, meydana çıktığında taraftarlarımız ayağa kalkacak. 3 milyon taraftarın herhangi bir konuda fikrini beyan edebileceği sistemler kuruyoruz. Sponsorların kulüplere verdiği paraların miktarları düşüyor ama internet mecralarına ayrılan kaynaklar artıyor ve buna göre hareket etmeliyiz. Youtube kanalımız çok önemli. Günümüzün en önemli gazetesi 50 bin basıyor, spor sayfasını da en fazla 10 bin kişi okuyor. Youtube kanalınızda ise kendi orjininizden beş milyon izleyiciniz varsa burada yayınlayacağınız bir reklamı bir milyon kişi izlediğinde bunun yaratacağı değer hakkında fikriniz var mı? Müthiş yerlere gideceğiz. Sosyal medya küçümseniyor ama beğendiğim veya beğenmediğim insanların fikirlerini öğrenebilmek, yenilikleri takip edebilmek için keyifle kullanıyorum. Evren ile ilgili, kuantum fiziği ile ilgili öğrenmek istediklerimi Youtube’dan bir tuş ile öğrenebiliyorum. Sosyal medyayı doğru kullanırsanız harika ama parayı verip, troll tutup kendi adınıza manipülasyon yapmak için kullanırsanız -ki bunlar ispatlıdır- yanlış yaparsınız. Çok yumuşak insanlar olmadığımızı belirtmek isterim, bunlara aynı sertlikte cevaplar vereceğiz.”

Röportajın tamamını ve Beşiktaş Dergisi Şubat sayısındaki diğer konuları okumak, posterleri ve mobil duvar kağıtlarını indirmek için TIKLAYIN

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.