Beşiktaş’ın büyük Ali’si

1965 yılında o zamanın güzel şirin İstanbul’un şirin semti Bakırköy’de Selanik göçmeni bir baba Batum Gürcistan göçmeni bir ailenin evladı olarak dünyaya geldi sevgili Ali Gültiken. İlkokulu Zeytinburnu Kazım Özalp İlkokulu sırasıyla Bakırköy Şekerevler Ortaokulu sonrasında da Ataköy lisesinde liseyi bitirdi. 12 yaşında düşlerini süsleyen Yücespor ve kendisi için çok anlam ifade eden yüce sporun efsane sahası Zuhuratbaba denen futbolcu tarlasıyla tanıştı. Bu saha ki Türk futboluna sayısız yıldız futbolcu kazandırmış futbol sezonu bittiğinde turnuvaların düzenlendiği bu turnuvalarda transfer olmak isteyen yıldız isimlerin kendilerini beğendirmek için çarpıştıkları arenaydı adeta daha açığı transferler burada bitiyordu, uzatmayayım. Ali’miz bu sahada 5 yıl oynadı. Topal Mustafa Hocanın Beşiktaş’ımız ve Türk futboluna bir hediyesi olmuştur Ali Gültiken oradan 1 yıl sonra hemen Beşiktaş genç takımına transfer oldu. Burada Serpil Hamdi Tüzün hocamın okulundan da geçerek şanlı tarihini omuzlarında hissedeceği efsane olacağı siyah beyaz forma artık sırtındaydı. Yeteneği ve düzgün karakteriyle 1 yıl sonra Beşiktaş’ımızın a takımındaki yerini aldı. Bu arada Marmara üniversitesi işletme fakültesindeki eğitimini de sürdürüyordu. Beşiktaş’ımıza eğitimli kolej havası takımının da başrol oyuncularından oluyordu. İlk geldiği yıl sağ bek mevkiinde büyük sıkıntı yaşayan takımımıza tam bir ilaç olmuştu. Hatta bir yıl sonra İngiliz hocamız Gordon Milne kendisini forvet oynatmaya başladığında içimden eyvah sağ bek sıkıntımız ortadan kalkmışken nerden çıkardı Gordon hoca bu işi demeden geçmemiştim. Ama bu mevkide inanılmaz başarılı olmuştur. O dönemin Metin Ali Feyyaz şarkısının bir parçasıdır artık. Sağlam mücadeleci yapısı golü koklama özelliği sayesinde inanılmaz gollerin 1 numaralı aktörü oldu Ali’miz, 262 lig maçında 91 gol atma başarısı gösterdi. Amatör ruhunu kaybetmeyen çok klas bir futbolcudur kendisi aynı zamanda. Dünyanın en iyi futbolcusu olabilirsin hatta en gösterişli olabilirsin hızlı mücadeleci yapın bir futbolcuda olması gereken tüm özellikleri taşıyabilirsin ama futbolun meyvesi goldür. O seyirciyi deliler gibi sevindiren en yüksek desibeli sesi çıkardığı an nedir, tabi ki goldür. Herkes ceza sahasına girmeye cesaret edemez çok büyük futbolcu bilirim hatta dünya yıldızı olmuş futbolcularda var aralarında. Ceza sahasına girmeye çekinmiş girmemeye özen göstermiştir bu oyuncular, Çünkü bu noktada işi bitiremezsen kariyerinde bitebilir. Zor mevkidir vesselam ama Ali Gültiken bu işi layıkıyla yapmış Beşiktaş’ımızın efsanesi olmuştur. Bir maçı da anlatmadan geçemeyeceğim. Yer Ali Sami Yen stadı Tanju Çolak ve Roman Kosecki’nin golleriyle Galatasaray 2 0 öne geçti. Rakip taraftarlar şampiyonluk şarkıları mırıldanmaya stat şampiyonluk nidalarıyla inlemeye başlarken bir adam bir tarafı sessizliğe gömüp bir tarafı da kupanın ucundan tutturuyordu. Attığı 2 golle Beşiktaş’ımızı şampiyon yapıyordu adeta maç esnasında kendi aralarında yaptıkları yer değişimiyle forvete geçiyor. Ve görevini yerine getiriyordu. Deyim yerindeyse bizi ipten alıyor kendisi ve hatırladığım kadarıyla Feyyaz Uçar abimin golleriyle 3 – 2 şampiyonluk geliyordu. Bende o ana stat da olarak tanıklık ediyor. Geceden stat etrafında sabahlayan bir Beşiktaşlı olarak mutluluğumu tarif edemiyorum. Ve şampiyonluk kupası ellerimizdeydi. Fenerbahçe’ye 16 gol Galatasaray’a 18 gol atma başarısı göstererek o yıllarda hepimizin göğsünü kabartmıştır. Sevgili Ali Gültiken. Futbolcu tarlası Zuhuratbaba’nın Türk futboluna hediye ettiği büyük golcüsü Beşiktaş’ımızın efsanesidir Ali Gültiken. Beşiktaş’ımızın o altın çağında birçok başarıya imza atmış birçok zaferin kahramanı olarak tarihe geçmiş, Başta büyük başkanımız Süleyman Seba ruhunu yaşamış yaşatmış bir insandır kendisi, Bir dönem takımımızın menajerliğini de yapmıştır Ali Gültiken, 1987 88 sezonunda 38 maçta 30 gol atarak mükemmel bir grafik çizmiştir. O yıl Tanju Çolak’ın arkasında 2. sırayı almıştır gol krallığında Ali Gültiken, Beşiktaş’ımızın namağlup şampiyon olduğu 1991- 92 sezonunda İnönü stadında oynadığımız Galatasaray karşılaşmasında 1 gol attıktan sonra çok ağır bir sakatlık geçirmiş futboldan uzun süre ayrı kalmıştır. Bu sakatlıktan sonra bir süre daha futbol oynasa da bu sakatlığın etkisinden bir türlü kurtulamamış 30 yaşında Beşiktaş’ımızdan ayrılmak zorunda kalmıştır. Bana göre Beşiktaş’ımızdan çok erken ayrılmıştır. 1995 yılında Kayserispor’a transfer olur, Burada 1 yıl oynadıktan sonra 31 yaşında bir İstanbulspor jübile maçıyla futbola veda etmiştir. 15 kez U18 – 16 kez U21. 7 kez A milli oldu. 38 sefer milli formayı giydi. Birçok takımda hocalık ve yardımcı hocalık yaptı. Erzurumspor Vestel Manisa İran Pas takımlarında çalıştı. Göztepe’de futbol direktörlüğü yaptı. Bir 2. lig şampiyonluğu yaşadı. 1 kız çocuğu babasıdır. Bize yaşattıkları tarihte bize kazandırdıkları ile asla unutulmayacaktır Ali Gültiken. O bizim benliğimizdir Beşiktaş’ımızın gülen yüzüdür Mazhar Alanson’un kıtalarında hicvettiği Ali’dir Ali Desidero’dur. Bizde yeri her zaman ayrı ve başka olacaktır. Bize tarihi hatırlatacaktır Ali şampiyonlukları hatırlatacaktır. O kalbimizin bir köşesinde duracak ve bize o şarkıyı yaşatacaktır hayallerimizde. 1 -2- 3 tane yetmez 4-5-6 olsun Metin Ali Feyyaz …….. Beşiktaş’ım Şampiyon olsun.
Unutmadık unutturmayacağız.

SAYGILARIMLA
Alper Kınar.