Bırakıyorum yaz 1903’e gönder
Kerem Eymür, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.
“Beşiktaşım bırakmam seni” Her duyduğumda, tüylerimi diken, diken yapan, bu söz ve melodi, Beşiktaş taraftarının duygularını ne kadar güzel ifade ediyor. Taraftar sözünün arkasında ve takımına sahip çıkıyor. Mevcut yönetimin “Beşiktaşım Bırakmam Seni” sloganıyla taraftardan yardım istemesine yine de kayıtsız kalmayarak, ellerinden geldiğince, bütçeleri doğrultusunda kulübe gerek SMS ile, gerek Kartal Yuvalarından yaptıkları alış veriş ile maddi anlamda destek veriyorlar. Ne gariptir ki, bu desteklerinin sonucunda, parasını alamadığı için Beşiktaş’ı bırakan oyuncuları seyrediyorlar.
Buna rağmen suçlu yine taraftar oluyor. Şimdi bir de yeni moda çıktı. Neymiş efendim SMS ler çok azmış, 220 bin civarlarındaymış, SMS atan bir daha atsaymış da, taraftar takımına sahip çıksaymış da vs. Diyelim 2 milyon SMS toplandı. Kabaca bir hesapla, 20 Liradan, 40 milyon Lira eder. O da yaklaşık 5 milyon Euro ya tekabül eder. Kısacası bu rakam, Lens ile Vida’nın maaşlarını ödemeye bile yetmez. Peki bu para Beşiktaş’ı kurtaracak mı? Düzlüğe çıkartacak mı? Yönetimin hedeflediği SMS sayısı ne kadardı ? Açıklasınlar da bilelim.
Bu işi de doğru yönetemediler. 20 TL karşılığında bağış isteyeceğine, 30 ya da 40 TL karşılığında taraftara logolu maske ver. Taraftar maske yazınca o para GSM faturasına yansısın, taraftarında maskesi olmuş olsun. Daha çok parası olanlar da Forma yazıp, SMS göndersin, onlardan da 100 ya da 200 TL kesilsin, karşılığında forma ya da T-Shirt sahibi olsunlar. Ayrıca bir dönem ezeli rakibimizin yaptığı gibi bir kanalla anlaşıp, Beşiktaş’lı sanatçı ve efsane futbolcuları toplayıp, canlı yayında camianın paralı kimselerine telefon açmak suretiyle, Forma-T-Shirt-Maske gibi ürünler teberrulu bir şekilde satılsın. Para böyle toplanır. İnsanlara hiçbir şey vermeden, üstelik Pandemi’den dolayı çoğu insan evine ekmek götüremezken, bu söylenen 220 bin adet SMS ‘yi öpün başınıza koyun. Bu şartlarda başka kulüpte bunun yarısı bile olmaz.
Galiba Pandemi dönemi bizim hafızalarımızı da alıp, götürdü. Sn.Fikret Orman döneminde, ilklerin mucidi büyük Beşiktaş taraftarı dünya futbolunda yine bir ilke imza atarak, (Fikret Orman paralar nerede?) sloganıyla bağırdı. Düşünün taraftar o dönemin Başkanından hesap soruyor. Niye ? Beşiktaş’ın oyuncu satışından, Şampiyonlar Liginden, yayın gelirlerinden, Kartal Yuvasında ki rekor satışlardan, kombinelerden kazandığı paraların doğru yerlerde kullanılmadığını düşünüyor. Ne Sn.Fikret Orman, ne yönetiminden bir Allah’ın kulu çıkıp da, paraları şuraya, buraya harcadık demiyor, ya da diyemiyor. Bu demeyen ve diyemeyenlerden hesap sorsun diye, Sn.Ahmet Nur Çebi desteklenip, Başkan yapılıyor. Ne Sn.Ahmet Nur Çebi, ne yönetiminde ki bir Allah’ın kulu çıkıp, bu kişilerden hesap sormuyor, ya da soramıyor. Basında ve camiada ki bazı kişilerde, karşılığında hiçbir şey verilmediği halde,” SMS ler niye bu kadar az” ? Diye taraftardan hesap soruyor. Pes doğrusu. Hacivat sefa sürecek, ceremesini Beşiktaş taraftarı çekecek. Ne ala dünya.
Sn.Başkan çıkmış televizyona “ Beni çok ağlıyor diye eleştiriyorlar, ne yapayım, güleyim mi?” diyor. Şuan ki içinde bulunulan durumu paylaştığını ifade ediyor. Bunu da şeffaflık olarak nitelendiriyor. Sn.Başkan, Beşiktaş camiası durumu zaten çok iyi biliyor. Sizi oraya bunları tekrar deklere edin diye getirmediler. Bu problemleri maksimum seviyede çözmeniz için getirdiler. Eğer gerçekten şeffaf olmak istiyorsanız, geçmiş yönetimden itibaren, ne kadar gelir elde ettiğimizi, bu paraların nerelere gittiğini araştırıp, camiaya söyleyin. Bir de ne kadar bütçe ile yönetime geldiğinizi, neden personel ve oyuncu maaşlarını ödeyemediğinizi, ayrıca çok konuşulan Futbol Aş’nin altına atmadığınız söylenen imza olayını da lütfen açıklayın.
Beşiktaş yönetimine talip olan sizler, yönetime gelirken, borçları, maaşları, takımın bütçesini bilmiyor muydunuz? Hiçbir hazırlığınız yok muydu? “Beşiktaşım Bırakmam Seni” Sloganı yaratarak mı bu alacakları ödemeyi planladınız? Anlamak gerçekten güç. Futbolda Fair Play, sadece taraftar ya da oyuncular için geçerli olan bir olgu değildir. Fair (Dürüst) olmak, herkes için geçerlidir. Dürüstlük ve şeffaflık, taraftara zaten bildiği şeyleri temcit pilavı gibi önlerine sunmak değil, tüm gerçekleri açıklamaktır. Siz dürüst olmazsanız, oyuncularınız da, taraftarınız da size karşı dürüst olmaz.
Taraftar suçlu aramıyor. Bir Şampiyonlar Ligi takımıyken, neden bir anda bu kadar düşüş yaşayıp, maaşları ödeyemeyecek kadar parasız kaldığımızı anlamak istiyor. Eğer ortada bir suç teşkil edecek bir durum varsa, bunların ifşa edilmesini ve suçlular hakkında gerekenin yapılmasını istiyor. Çünkü bundan sonraki yıllarda, Beşiktaş’a gelen yönetimlerin, Beşiktaş’ı menfaatleri için kullanmalarının önüne geçilmesini istiyor. Yapanın yanına her şey kar kalırsa, her şeyin üstü çeşitli nedenlerden örtülürse, gelecekte kötü niyetli kişilerin de Başkan olmasından çekiniyor.
Yönetim olarak artık lütfen herkese karşı dürüst ve şeffaf olun. Beşiktaş taraftarının kafasında ki soru işaretlerine noktayı bir an önce koyun. Ben hesapta soramam, bağış ve kulübün gelirleri dışında parada sokamam diyorsanız,
“BIRAKIYORUM” yazıp, 1903’e gönderin.
Kerem EYMÜR / GundemBesiktas.com
Kerem kardeşim ağzına sağlık.
Her kelimesine katılıyorum NOKTA