Planla-ma!
Beşiktaş Kongre Üyesi Ari Barutoğlu, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.
Ne kadar çok aynaya bakıp, kendimizi eleştirirsek, o kadar gelişir, üzerine koyarız diye düşünenlerdenim. Bırakalım bizi başkaları övsün. Biz kendimizi sürekli sorgulayalım.
Orman yönetimlerinin ilk döneminden itibaren, bu “planla-ma” durumu hiç değişmedi.
İlk yıl Aybaba’ya sol bek verilmedi. Devre arasında çok istediği santfror yerine, alay eder gibi Dentinho transfer edildi.
Yine ilk yıl, Aybaba’yı yarı yolda bırakan Fernandes, ertesi yıl aynı kazığı Bilic’e attı. Mukâvelesinin biteceği bilinmesine, verdiği huzursuzluk ve yaşadığı formsuzluğun uzaydan bile görünmesine rağmen; son ana kadar Fernandes beklendi. Sosa transfer edildiğinde lig başlamıştı bile!
Sosa’nın peşinde koşarken, bir önceki yıl, ligin en iyi 10 numarası olan Batalla ise bonservisi elinde geziyordu; gündeme bile gelmedi!
Orman dönemini bırakıp, günümüze döndüğümüzde ise değişen bir şey olmadığını üzülerek görüyoruz.
Takımın canı ciğeri Atiba’nın mukâvelesinin biteceği, en basit taraftar tarafından bile bilinirken, mukâvele daha cumartesi günü yenilendi. Üstelik bu adam takımın hem en faydalısı hem de en ucuzu! Bu yaştaki bir futbolcunun hem de kaptanın, hazırlık kampından 1 hafta mahrum kalması anlaşılır gibi değil.
Atiba’yla 100.000 Euro’nun pazarlığına harcanan zaman, geldiğinden beri çok alıp, az oynayan Lens ve Vida’nın pazarlanmasına ayrılsa, sonuçlar ne olurdu diye düşünmeden edemiyor insan.
Takımın en dolu bölgesi olan orta göbeğe bu kadar mesâi harcanmasına ve sonunda 500.000 Euro gibi fâhiş bir kiralama ücreti ve 5.000.000 Euro satın alma opsiyonuyla Mensah’ın transfer edilmesi de ayrı bir soru işareti.
Bütün bunlara mesâi harcanırken, takımın çok büyük potansiyelli stoperinin, Sergen Yalçın tarafından orta saha olarak değerlendirilip, pas yüzdesi gerekçe gösterilerek, 30’lul Welinton’a fedâ edilmesi de başlıca bir korkulu rüya nedeni. (Bknz. Fırat Günayer)
Bu finansal krizde, şampiyonlar ligi fırsatı piyango misâli ayağımıza gelmişken, ilk maça 10 gün kala hala stopersiz ve santforsuz beklemek de apayrı bir can sıkıntısı nedeni.
Velhâsıl-ı kelâm, ya ben çok panikliyorum ya da yönetimdeki büyüklerimiz çok rahat. Belki de bu işi zûl olarak görmeye başladılar; kim bilir?
Bekleyip görelim ve tüm kalbimizle iyilik dileyelim.
ARİ BARUTOĞLU/ GundemBesiktas.com