Eleştiri

Kerem Eymür, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.

Eleştiri
A+
A-
9 Aralık 2020 14:43

‘Eleştiri’ deyince aklımıza sürekli yapılan şeyler üzerinde olumsuz bir şekilde yürütmüş olduğumuz olumsuz, savunulan görüşün zıttı fikirler gelir. Oysaki eleştiri tam olarak bu değildir.

‘Eleştiri’ bir konu hakkında olumlu ve olumsuz düşüncelerinizi beyan etmenizdir. Bir konu hakkında yorum yapıyor ve o konuyu geliştirip o konu hakkında yeni bilgiler katarak başka bir yöne çekiyorsanız eleştiri yapıyorsunuzdur. Eleştiri yapmak bir konu hakkında fikirlerinizi, çözümlemelerinizi ve analizlerinizi yaptığınız konuşmalar olarak da görülebilir. Eleştirinin genel olarak inceleme ve sorgulamaya yönelik bir yorumlama türü olduğunu söyleyebiliriz.

Ancak sırf laf olsun diye eleştiri yapmak doğru değildir. Yapılan bu eleştiriler insanları yanlış şekilde yol almasına neden olabilir. Eleştiri yapmak da bir sanattır. İnsanlar bilmedikleri konu hakkında eleştiri yapmamalıdır.

Eleştiriler kişiselleştirilmemeli, kişiler üzerinden değil, o kişinin yaptığı işler üzerinden olmalıdır.

Kavramların içini dolduramadığımız ve işimize göre adlandırdığımız ülkemizde, eleştiriler genelde yıkıcı, kıskançlık, kin ve nefret söylemleri içeren, şahısların kişilikleri ve aileleri üzerinden yapılan bir saldırı unsuru haline geldi. Böylece bizler, yapılan eleştirilere kapalı hale geldik. “Meyve veren ağaç taşlanır” diyerek kendi işimizi aslında çok iyi yaptığımızı, bundan dolayı insanların kıskanarak, bize sataştığını hep ima eder olduk.

Hal böyle olunca, eleştiri kelimesinin telaffuzu bile çoğumuz için itici gelmeye başladı. Bu da bizlerin yapıcı ve yol gösterici eleştirilere de kapalı hale gelmemizi sağlayarak, hatalarımızı görüp, ilerlememizin önünü kapattı.

Toplumumuzda futbol analizi ve yorumu yapan arkadaşlarımızın büyük bir kısmı, yorumlarını ve eleştirilerini, maç bazında ve o takımın ligde ki konumlarına göre yapıyor. Takım maç kazandığında ve ligde üst sıralara çıktığında, o takımın eksik yanları konu bile edilmeden, teknik heyet ve oyunculara methiyeler yapılıp, destanlar çiziliyor. Bu yapıldığı zaman o takımın taraftarı takımlarını öve öve göklere çıkaran bu kişileri seyredip, zevk alıyor. Bir hafta sonra o takım maç kaybettiğinde, Teknik Ekip ve Futbolcular yerin dibine sokuluyor.

Kulüpler bu şekilde davranan yorumcular ile, olaylara daha geniş açıdan bakabilen, takımın maç kazandığı zaman bile eksik yönlerini görüp, daha sonra oynayacağı maçlar için uyaran kişileri aynı kefeye koyabiliyor. Üstelik kraldan çok kralcılık yapan arkadaşlar “Doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlar” misali, yapıcı eleştirilerde bulunan bu kişileri, o takımın düşmanı ya da provokatörü olarak gösterebiliyor.

Kaybedilen maçlardan sonra takımları eleştirip, kötüleyen çok olur. Kazanılan maçlarda eksikleri görmek ve takımın daha iyi olması için görüş bildirmek en makbulüdür.

Futbolun fıtratında eleştiri her zaman olmalı ve olacaktır. Hele ki büyük camiayı yönetenler, tabi ki bu eleştirilerden en büyük payı alacaktır. Buda çok doğal ve gocunulmaması gereken bir durumdur. Eleştirileri süzmek, yapılan hatalara teşhis koyup, hataları en aza indirmek ve bu vesileyle hem kendilerini, hem de bağlı bulundukları camiaları geliştirmek, bu camiaları yöneten kişilerin yapması gereken bir durumdur. Bu kişilerin görevleri, her maç kazanıldığında, eleştiri yapanlara yüklenip, onları yermek olmamalıdır. Belki bu doğru ve yapıcı eleştiriler sayesinde oyuncu ve teknik ekip hatalarını görmüş ve o başarının kazanılması sağlanmıştır. Olaya bir de bu açıdan bakmak ve eleştiri yapanlar ile kavga içerisinde olmamak gerekir. Camiayı yöneten kişilerin görevi, o camiaya maddi, manevi menfaatler sağlatıp, başarı kazandırmaktır. Yorumcuların görevi de camiada ki eksikleri görüp, o kişileri eleştirip, uyarmak ve kendilerince doğruyu göstermektir. Yıkıcı ve hakaret içerikli eleştiriler için de, Türkiye Cumhuriyetinin Mahkemeleri mevcut olup, bu kişiler hakkında o mercilere şikayette bulunmak en doğal haktır.

Bu yüzden başkan, teknik direktör ve oyuncular ön yargılı olup, kendilerini eleştirilere kapamamalı ve eleştirileri iyi süzerek dersler çıkarmalıdır. Yapıcı ile yıkıcı eleştirileri birbirlerinde ayırıp, enerjilerini bu eleştirilere cevap vererek, ve kavga ederek harcamamalıdır.

Unutmayalım ki, doğru ve yerinde yapılan eleştiri herkes için büyük bir kazanımdır. Bu yüzden bu tip eleştirilere sinirlenmeyelim. Eleştirileri doğru analiz edip, dersler çıkarıp, Beşiktaş’ı daha güzel günlere taşıyalım. .Beşiktaş’ın hepimizin olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.