Önce Rosier, sonra Ghezzal start tuşuna bastı

Yeni sezona bu akşamki maçla merhaba diyecek Beşiktaş camiasının stadı hınca hınç doldururken, takımına da sıkı sıkıya sarıldığını görüyoruz.

Bu manevi desteğin bütün sezon sürmesinin en büyük kazancımız olacağını belirtirken, takım kadrosunda da 3 yerli kuralını nerede ve nasıl kullanacağımız en merak ettiklerimiz arasında kendine yer bulmakta.

Ve haliyle gözlerimizi çıkış tüneline çevirdiğimizde defansı Necip’li, orta sahayı Salih-Kartal’lı ve yeni transferleri tekmili birden sisteme dahil görüyoruz.

Rakip atağında şef stoperin boşa çıkarsa karşı hücum hattı kılçıksız Ersin ile karşı karşıya kalır öngörüsünü daha önce yazmıştık.

Dakika 9’da bunu iliklerimize kadar yaşadık.

Bomboş topu auta attılar, o ayrı. Önde baskıya ve top kapmaya dayalı bir taktikle oynadığımız aşikâr.

Rakip baskıdan çıkarsa eğer, durum muamma ve manidar.

Oyun sete döndüğünde ceza sahasına çok adamla dolmamız iyi ve umut verici.

Oyun iştahı yüksek, Orta sahadaki Salih, Kartal ve Gedson’un bilekleri yumuşak.

Lakin su molasına kadar kombine bir atak geliştiremedik. Biraz Uzay Yolu’ndaki Kaptan Kirk’ün seyir defteri gibi oldu ama ilk yarı itibarıyla şekil bu.

Yani iç açıcı bir durum yok ortada. Elli dakikayı arkada bıraktığımızda Kafamızda deli sorular peydahlanıyordu.

Santrforumuzun boyu 2 metre, niye hiç yan orta yapılmaz. Niye oyun o şekle dönüşmez. Baktın ilk yarıdaki kadro olmuyor, niye ufak tefek dokunuşlar yapılmaz?

Neyse 57’de ince bir N’Koudou hamlesi geldi. Sahaya hareket, tribüne bereket geldi.

Ali Karimi kasabı 67’de kırmızı kartla dışarı atıldı. Frikikte barajın arkasına yatıldı. Toptan yine de bir ses çıkmadı.

Lakin baskı çoğaldı, heyecan arttı. Tansiyon yükseldi. Biz maçı seyrediyorduk da Valerien hocanın bu lüksü yoktu. Kıpırdadı ve Cenk’i aldı oyuna.

Bireysel yetenekleri de aramıyor değildi gözümüz. Haydindi artık, gol geldi

Gol geldi de, gol olduğunda bile golü vermeye gönlü olmayan hakem, VAR’ını yoğunu ortaya koydu ve golü iptal ettiler

Lakin takımda iptal tuşu yoktu. Önce Rosier, sonra Ghezzal start tuşuna bastı. Maç biterken start tuşu bayağı bir ironikti ama Ghezzal’ın 96’daki golü ve sevinçteki hırs birçok şeyin habercisiydi

Alen MARKARYAN / Akşam