Metin Keçeli’den Yalçın Karadeniz’e sert sözler!

Beşiktaş’ın eski Yönetim Kurulu Üyesi Metin Keçeli, Gündem Beşiktaş’a vermiş olduğu özel röportajla gündeme bomba gibi düştü. Kulüpte yaklaşan Divan Başkanlık Seçimi hakkında konuşan Keçeli, söylediği sözlerle büyük ses getirdi.

Beşiktaş’ta yaklaşan Divan Başkanlık Seçimi öncesinde camiada oldukça hareketli günler yaşanmaya devam ediyor. Beşiktaş Divan Kurulu Üyesi olan eski yönetici Metin Keçeli, Gündem Beşiktaş ekibiyle yaklaşan Divan Başkanlık Seçimi öncesindeki görüşlerini paylaştı.

GundemBesiktas.com’a verdiği özel röportajda konuşan Metin Keçeli, oldukça çarpıcı sözler söyledi. Metin Keçeli ile yapılan özel röportaj sizlerle…

17 Eylül’de Divan Kurulu seçimimiz var. 3 Adaylı bir seçim olacak. Ne düşünüyorsunuz?

-Beşiktaş’ta Divan Başkanlığı her zaman çok önemli ve değerli kurum kabul edilir. Manevi değeri büyüktür. Beşiktaş’ın tecrübeli insanlarının topluluğudur. Burada bu seçim Beşiktaş’a görüntü olarak iyilikler vereceğini düşünüyorum. Bazı şeylerden de umarım artık temelli kurtulmuş olacağız.

Sizin kulüp için yaptıklarınızı ve Süleyman Seba ile olan yakın ilişkinizi biliyoruz. Sizin gibi Beşiktaş’a büyük hizmetleri bulunan Divan Kurulu Üyeleri’nin 2014 yılında Divan Toplantılarına katılmadığı için Divan Üyeliklerinin düşürülmesi çok konuşulmuştu. Bu konu hakkında yorumunuz nedir?

-Kişilerin kaprisleri ve bu olayları kendilerine kullanmak istemeleri sonucunda Beşiktaş’ta çok önemli kişilerin kabul edilemez şekilde divan üyelikleri sona ermişti. Böyle bir şeyi kabullenilmesi mümkün değil. Ben 1976’dan itibaren bunca sene Beşiktaş’ta görev almışım, kulüpte en uzun süre yöneticilik yapmış kişilerden biriyim. O dönem başkanı Yalçın Karadeniz’di. Üzülerek ifade edeyim; kendini önemsetmek için, şahsi menfaatlerle kendini kanıtlamaya çalıştı.

Olayın özü şudur: Yıldırım Demirören başkanlıktan istifa ettiği zaman bu arkadaş içeride başkan olabilmek için hazırlık yapmış ve ilk fırsatta başkan adayı oluyor. Bu uğurda hiç çekinmeden Süleyman Abiyi kullanmaya kalktı. Tabii sonra Süleyman Abi bunu fark edip bu arkadaşın başkan adaylığı sürecinde gerekli düzeltmeyi yapması ile başkan adaylığından çekilmek zorunda kaldı. Yani adaylığı kabul görmedi ve aday bile olamadı zaten.

Yalan beyan mı söz konusu burada?

– Evet, evet, açıkça Süleyman abiyi kullanmaya kalktı. Bu zaten divan kurulundan bizleri attırmaya çalışırken ki biz derken başta Rahmi Koç, Zekeriya Alp, Samet Aybaba, Hasan Arat, ben, Erdoğan Demirören, sanırım Serdar Bilgili de olabilir. Toplam 300’e yakın kişi. Toplam toplantılara gelmeyen 700 kişi var, aralarından seçmiş ve kendine sorun olabilecek kişileri egosu için atmaya kalkıyor.

Sonra nasıl düzeldi bu hata ?

-Sonra bunun divan başkanlığı sona erince Tevfik Bey sağ olsun ilk iş oturdu böyle iş mi olur? dedi, biz yine divan kurulu üyesi olma statüsü kazandık. Bunu hak ettik mi? Sen kimsin de Rahmi Koç’u, Nevzat Demir’i bu kulübün efsane kaptanları Samet Aybaba’yı, Zekeriya Alp’i divan kurulundan atıyorsun. Bu insanlar Beşiktaş’a büyük katkıları olmuş insanlar. Bir de bu kişileri dediğim gibi 700 kişi arasından keyfince seçiyor. Ya bu adamın divan başkanlığı adaylığı bile Beşiktaş’a değer kaybettirir.

Rahmetli Onursal Başkanımız Süleyman Seba’da bu toplantılara katılmamıştı. Burada bir ilkeden söz edilebilir mi?

-Bu tamamen kişisel bir tasarrufla 700 kişiden 283 kişiye düşülüyor. Süleyman Seba gibi bir kişiyi de atabilir mi? Yer mi?

Beşiktaş’ın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

-Beşiktaş çok büyüktür. Şu anki sorunların hepsinden altından iyi bir yönetim iradesi ile kalkar. Beşiktaş bir takım yanlışlarla ve baskılarla borçlandırılmasın o yeter.

Son Divan Seçiminde gönlünüzden ne geçiyor?

-Ben Tevfik Yamantürk ile yıllarca aynı yönetimlerde çalıştım. Kendisini çok iyi tanırım. Kararlılığını, dik, taviz vermez duruşunu çok iyi bilirim. Ona bu işlerde çok güven veririm. O inandığı doğrularla hareket eder ve ona göre çıkar konuşur. Tabi ki Tevfik Bey kesinlikle yeniden kazanmalı ve Beşiktaş’ta bir takım zararlı kişilerden artık kurtulmalı.

Metin Bey bir konu da son zamanlarda Tevfik Yamantürk ile rahmetli Süleyman Seba’nın arası açıkmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Sizin yıllarca yol arkadaşı ve en yakın yöneticilerinden biri olarak görüşünüzü öğrenebilir miyim?

-Şöyle söyleyeyim. Ben Tevfik’i camiaya ilk geldiği günde Süleyman abinin öldüğü zamana kadar tanırım. Her zaman çok yakınlardı, mesela Süleyman abinin hastalanmasından 3 ay kadar önce oturup düzenli yemek yerdik. Tevfik Yamantürk, Erhan Solu, İlyas Namoğlu, Süleyman Abi ile yakın birkaç dostlarımızla birlikte. Onlarca fotoğrafı da, yaşayan şahitleri de vardır. Süleyman Abi her şeyden önce Tevfik’ten haricen nurlar içinde olsun babası İdris Yamantürk’ün en kadim dostlarından biriydi.
Beşiktaş Tevfik gibi değerleri elinde tutmalıdır, Beşiktaş’a büyük faydaları olacak bir kişidir.

Peki Süleyman Seba ile Yalçın Karadeniz‘in arası açık mıydı son dönemlerde?

-Tabii ki aynen öyle idi. Bir öğlen uyku arasında 85 yaşında bir insana kağıt imzalatmaya teşebbüs eden sonraki gün vay “Süleyman Seba beni aday gösterdi.”, “ Yalçın Karadeniz’i destekliyor” diye haber yaptıran birinden bahsediyorum. Sonra tabii Süleyman abi bunu duydu hemen tezkibi yayınlattı. Kesinlikle böyle bir desteği olmadığını ve bu olmayan durumun gerçeğini kamuoyu ile paylaştı. Bu adam hırsıyla her şeyi dağıtıyor böyle. Kimse zaten bu adamla uzun süre geçinemez, herkes takışır, eski bir eşi dostu arkadaşı da kalmamıştır. Beşiktaş’ta ve Beşiktaş’ın geleceğinde bu adamın yeri yoktur.

GÜNDEM BEŞİKTAŞ ÖZEL HABER