Dizdar’ın paylaştıklarından öne çıkanlar şu şekilde:
Moderatör: Valerien hoca ben üçlü savunmada bir uzmanım dedi. Sezon başlamadan, Twitter’da hazırlık maçları üzerinden öyle bir tepki oluştu ki yani Twitter teknik direktöre sistem değiştirtti. Ne düşünüyorsunuz?
ELİMDE MASCHERANO OLSA BEN DE 3’LÜ OYNATIRIM
Dizdar: Twitter değiştirtmemiştir. Etkisi vardır da değiştiren o değildir. Elinde 3’lü oynayacak stoper ekibi yoktur. Dedi ki, ben üçlü oynatmayı bilirim ama üç tane iyi stoperim ikişer tane de yedek stoperim olursa. Şimdi verinin bir bölümüne bakıp diğer bölümüne bakmayınca olmuyor. “3’lü oynatmanın uzmanıyım.” dedi… Ben de iddia edebilirim mesela. Elimde üç tane Javier Mascherano benzeri oyuncu olsa derim ki “Ben bunlarla 3’lü oynatırım. Ben bu konunun uzmanıyım” Ama şimdi elinde var mı? Mesela Welinton böyle birisi mi? Değil. Böyle birisi değil. Yani oynayamazsın onunla.
SENİN DERDİN ÇOK
Soru: Peki neden yapılmadı bunlar? Bu kadro planlaması neden yapılmadı?
Dizdar: Çünkü olanakların yok. Olanakların; türküde söylendiği gibi, “Yazın yağar kar başına.” Senin başına yazın kar yağıyor yani. Sen bunu fark etmiyorsun. Aaa, bugün kar yağdı diyorsun. Yok yazın kar yağar mı? Senin başına yazın kar yağıyor. Senin derdin çok. O nedenle kadro yapılanması diyorsun. El kadar çocuklarıyla uğraşmasının,” O oynayacak mı? Arda oynayacak mı? Serdar takıma dahil olacak mı? Emirhan gitsin mi, gitmesin mi?” diye tartışıyorsun. Barcelona senin ülkenden götürdüğü oyuncuya, senin aklının hayalinin almayacağı bir serbest kalma maddesi koyuyor. Sen de çocuklarınla kontrat buluşmasına giriyorsun. Neden mi oluyor bunlar? Oyunu bilmiyorsun. Bilmediğin için de zamanı öldürmeye çalışıyorsun. İnsanları oyalıyorsun.
HİÇBİR YAPI BAŞTAN BAŞLAYARAK YÜKSELMEZ
Onca yıldır sürekli baştan başlıyorsun. Bir şeye sürekli baştan başlanır mı? Takımı bozuyorsun, yarısını gönderiyorsun. Baştan başlayacağız diyorsun. E olmaz ki. Hiçbir yapı baştan başlayarak yükselmez ki. Yani var mıdır öyle? Oturduğunuz binaları sürekli her yıl yıkıp yeniden yapmaya mı çalışıyorsunuz? Olmaz ki öyle bir şey. Bir kere temel atılır, üstüne doğru çıkılır. Bizde o bir kere yok. Hiçbir zaman olmuyor. Niye? İllâ şampiyon olacağız diye. E olursunuz. Bir şey yok ki bunda.
Soru: Emirhan İlkhan 4,5 milyon euro karşılığında Torino’ya gitti. Hem sosyal medyada hem ana akım medyada büyük bir infial yarattı. Tataftar ikiye bölündü. Siz ne düşünüyorsunuz?
TARAFTARIN VERGİ LEVHASI YOK Kİ
Yönetici taraftar dinlemez. Türkiye’de dinlememesi lazım. Dinlediği için olmuyor zaten. Taraftar için değişen bir şey yok. O yirmi iki tane oyuncu değiştirebilir. Hiçbir oyuncuyu beğenmeyebilir.. Oyuncuların hepsini beğenebilir.
Taraftarın öyle bir yükümlülüğü yok ki. Vergi levhası yok. Vergi dairesine gitmek zorunda değil. Sigorta primlerini ödemek zorunda değil. Sağlık sigortalarına bakmak zorunda değil. Antrenmanları yaptırmak zorunda değil.
Taraftar bunları söyler. Taraftar daha çok, kendi takımına dair bir şey söylemiyor. Taraftar öbür takıma bakarak bir şey söylüyor. Taraftar öyle birisi. Ben de taraftarım. Böyle gençken böyle düşünürdüm. Neyse ki biraz yaşlandık olgunlaştık. Bu işlerin böyle olmadığını gördük.