İlk yarıdaki oyun düzeniyle devam edip berabere kalsaydın…

Maçın hakeminin Beşiktaş’ın oyununa KOL uzatmasıyla, Valerien Ismael’in 2. yarıda takımına EL atması arasında, “Bize EL- KOL hareketi yapma hemşerim” babında triplere giriyoruz…

Öyle böyle değil ha! Harbi sinir krizlerindeyiz… Mesela ben bu yazıyı gecenin üçe yirmi kalasında yazıyorum…

Weghorst’un gördüğü karttan hemen evvelki pozisyonda rakibin kolu Weghorst’u çekerken Hakemin KOL’u kırmızı kartla adalet yapmalıydı Alanyalı’ya…

Ama o KOL Weghorst’a sarı kart gösterdi iyi mi?! N’Koudou’yu 1. dakikada atsaydı ağzımı açmazdım da bu kartın içinde dönen oyun acayip ağır geldi bana…. Sonra o KOL Emrecan’a uzandı!!!!

Alakasız ve adaletsiz iki ayrı sarı kartla, Kıymalı KOL böreğini koyuverdi çocuğun önüne… Sonra Ismael hoca EL attı takıma! Kapanıp pozisyon vermeden 1-3’ün üzerine yatalım diye plan yaptı…

Üç tane top tutan adamı oyundan alıp, Üç tane top yutan adamı oyuna aldı, Ki bu en büyük hatalarından biriydi… Haaa! Alanya gol üzerine gol mü kaçırdı? Hayır. Pozisyondan pozisyona mı koştu?

Hayır… Direklerden, kaleciden dönen topları mı oldu? Hayır… Saiss’in çölde dolaşırken kutup ayısına çarpması dışında hiç bir icraatları olmadı… Lakin insanların baktığı tabeladan ziyade oyun mantalitesi…

Geri çekilme bir strateji aslında ama insanlar Beşiktaş büyük takım geriye yaslanmaz düşüncesinde Haklılar mı? Kısmen… Zira ben 10 kişi kaldığımızda nasıl direnç göstereceğiz bakalım diye test ederek baktım takıma…

Lakin kapanmanın gerektirdiği o ani kontratakları göremedik… Dolayısıyla kapanmanın bir çalışma değil, geceyi kurtarma çabası olduğunda hem fikir olduk. Eksi burada yazılmaya başladı işte hocaya…

Saiss’in kafasıyla kendi ağlarına göndermeseydi topu, Alanya gol falan atamazdı Beşiktaş’a… Onu peşinen söyleyelim de… Kaderi böyle çizilecekmiş Ismael Hoca’nın Lakin bu bağlamda kimse Hatice’ye bakmıyor hocam Millet neticeye bakıyor…

Attığın EL hakemin KOL’una olsaydı, Tüm ülkede KOL gezer türküler söylerdik. Olmadı… Belki insanların istediği gibi ilk yarıdaki oyun düzeniyle devam edip berabere kalsaydın, KOL, ayak, işkembe, paça yine çemkireceklerdi…

Dedim ya olmadı… Olmadı hocam olmadı…

WELINTON’A KRONİK DEMİŞLER?!!!

Beşiktaş futbolcusu Welinton ile ilgili Bir Arap takımına satılacak bilgileri servis ediliyordu nicedir… Bekledik… Ses çıkmadı. Hafif sakatlığı vardı da ilk maçta oynamamıştı.

Oraya yordu insanlar… Nihayet bir iki gün evvel haberler düşmeye başladı… Al Ittihat takımı açıklama yapmış “Kronik sakatlığı sebebiyle almaktan vazgeçtik.”

İyi de bu adamın Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sene sakatlığı sebebiyle, Özelikle nükseden kronik sakatlığı sebebiyle maç kaçırdığını hatırlamıyorum… Hâlâ da öyle…

Feneri 4-3 yendiğimiz maçta Kovid oldu, o kadar… Bunu haber yapan arkadaşlar haberin kaynağına sormazlar mı?

Demezler mi ki, birader bu adam bu kadar sene bu kadar maç oynamış; Ne müzminliği ne kronikliği?

Haber girdabı oluşturmazlar mı? Beşiktaş yönetimi oyuncusu için Nereden çıkarıyorsunuz bu işleri diye neden savunma yapmıyor?

Yarın bir gün başka bir teklif gelse oyuncusunu nasıl pazarlayacak?

Ciddi akıl çıkmazlarındayım Kronikmiş!!!!

Peh!!!

STANDART UYGULAMA YOKSUNLUĞU

Sergen Yalçın Beşiktaş’ın başındayken, saha kenarında takımını yönetiş şekline, özellikle kollarını açarak yorum yapmasına ülkenin hakem eğitmeni Uilenberg’den tutun da Patogonya imparatoruna kadar herkes müdahale etmiş, her spor programında başköşede konu olmuştu…

Yediler adamı… Lafı getireceğim mevzu Okan Buruk… Beşiktaş’ta oynadığı dönemlerden Kendisini severim saygılı ve dürüsttür…

Ve yazacağım konu asla şahsiyetiyle ilgili değildir… Futbol aleminin içinde zaten argo konuşan, küfür etmeyen yok gibidir… Lakin sevgili Okan’ın Antalya-Galatasaray maçındaki kameralara takılan isyan anında ağzından çıkan sözlerle ilgili tek kelime edilmedi.

Üstüne gidilmedi… Israrla üzerinde durduğumuz sıkıntı bu işte. Standart uygulama yoksunluğu Adam kayırmacılık Ve lobisizlik…

Yoksa Okan şöyle demiş, bunu söylemiş, umurum değil. O sinirle çıkıyor insanın ağzından… Anladığınız üzere derdim eşit davranmama…

Caner, Beşiktaş’ta oynarken dudak okuma yoluyla bir gecede kanun çıkaran sistem 10 gün geçti hala sus pus…

Bütün mesele bu…

Alen MARKARYAN / Akşam