Düşünememesi handikap…
Akşam gazetesi yazarı Alen Markaryan’ın köşe yazısı
Diyorlar ki, Weghorst iki maçtır çok kötü… Yanlış… Weghorst’un gol atması için çizgi adamlarının sıfıra inmesi gerekiyor.
İlk 4 maçta en önemli özelliğimiz buydu, iki maçtır bu yok. Adama top vermezsen bir şey yapamaz. Yine de 90 dakika basarak, takımı diri tutmaya çalışıyor….
Diyorlar ki, Hakem Zorbay Küçük iyi maç yönetti Yanlış… İlk yediğimiz golden önceki el mevzu için, ne düdük çaldı ne VAR’a gitti. Gol güzeldi ama iptal edilmeliydi…
İkili mücadele inisiyatiflerini hep rakipten yana kullandı. Josef’e alakasız sarı gösterdi. Ve en önemlisi ikinci golde yapılan faulü en az beş metre öne çekerek topun gol menziline girmesini sağladı…
Diyorlar ki, Takım uzun toplarla rakibin arkasına sarkmaya çalışıyor ama bunda başarılı olamıyor… Doğru…. N’Koudou, Muleka ve Nathan olduğu sürece bu böyle olacak.
Ghezzal gelince işler değişecek. Ters diyagonal ve uzun toplarla ilk maçlarda iyi işler çıkarmadık değil, meşhur İngiliz futbolunun 3 topta gol mantığının yansımalarındayız ama bu biraz topçu yeteneğine de dayanıyor…
Az sabır…
Diyorlar ki, hocayı gönderin…. Niye? Birinci maçtan itibaren hoca kötü algısı var ondan… Her puan kaybında algoritmalarla öne çıkıyor bu…
Bilic gitsin, Şenol yaşlandı, Sergen’i gönderin, İsmael kötü… Ne verelim abime!!!! Kimi beğeniyorsanız o gelsin, kabulüm. Ama iki ay sonra ona da gitsin demeyeceksiniz?! Evet! İstanbul maçında çok kötüydü takım, eyvallah.
Lakin topçuların uyuşukluğu, tembelliği hocaya yazmaz. Ersin’in yediği goller hiç yazmaz. Josef’in formsuzluğu hiç hiç hiç yazmaz!!!!
“Andırstend mi?” Hele hakem dayatmaları!!!! Hocaya yazacak tek şey taktik konusu… Üçlü mü dörtlü mü sıkıştı kaldı…
Sergen’le şampiyon olduğumuz yılın ilk 6 haftasında ne yapılıyorsa bu adama da o yapılıyor. Böyle mobbing görmedim ben…
O yüzden az daha bekleyelim derim…. Diyorlar ki, Tayyip Talha çıkınca oraya Welinton’u alması ve Rosier’i çıkartırken Tayfur’u alması yerli statüsünü dengelemesi içindi…
Yanlış…
Tayyip Talha çıktığında oraya Emrecan’ı alıp Rosier’i oyunda tutabilirdi… Düşünemedi…. Arkayı iyi süpüren bir adam Rosier, ters kademesi iyi…
Düşünememesi handikap…
Diyorlar ki, İsmael Hoca maça gelmedi… Yanlış… Teknik direktörümüz locanın tekindeydi… Başka takımın teknik direktörlerinin çocukken çaldığı elmaları gösteren yayıncı kuruluş Valerien İsmael’i bulup, kamera kadrajına almadı.
Aynı Beşiktaş’ın lehine gelişen pozisyonları göstermediği gibi es geçti…. Onlar kadın taraftarlarımızı bulup çeksinler ancak…
Belki kızcağız ailesinden habersiz geldi, belki teşhir edilmek istemiyor. çimdeydi ne zamandır onu yazayım yeri gelmişken….
Diyorlar ki, Takımın bu hali sezon başından beri yaşanan saha dışı / içi entrikaların da yönetimin inandırıcı ve kalıcı bir rol üstlenememesinden…
Doğru…. Futbolcular şaşkın…
Josef’e, Weghorst’a, Valerien’e yapılanları anlamakta zorluk çekiyorlar… Yanlı bir tutum olduğunu onlar da görüyor ve acayip rahatsızlar…
Ve yönetim hâlâ sessiz….
Sessi….sess…..ses….ses….ses… se….shshshsh……..
Alen MARKARYAN / Akşam