Düşük verimle yüksek kazanç
Fanatik yazarlarından Cem Dizdar’ın maç yazısı
Topu ayağında tutma konusunda iki takım da ilk devre boyunca birbirine yakın görünse bile hücum baskısı açısından Beşiktaş belirgin biçimde öndeydi. Gelin görün ki, “baskı” ile “verimlilik” eşdeğer değildi. Çünkü beklentinin yüksek olduğu Redmond ve Alli başta yabancılar bizim buralarda dudak bükülen “yerli”lerin işini yapamıyordu! Hatta Dele Alli hayli “gönülsüz” görünüyordu sahada. Belki de “gönüllü olma”ya mecali dahi yoktu, bilinmez!.. Tayfur zaman zaman görünüyordu sahada. İki savunmacı Tayyip Talha ile Emrecan belki de takımlarının Josef’le birlikte en iyisiydiler ama diğerleri vasatı bir türlü aşamıyordu. Hal böyle olunca zaten hücum etkisinin sınırlı olacağı öngörülebilecek olan Giresun karşısında yapılabilen de tek golle sınırlı kaldı.
60 dakika sorun yaşamadı
Devre boyunca görüldü ki, ligin ilk haftalarındaki N’koudou benzeri koşu etkileri olmayınca Weghorst da sıradan bir ön oyuncuya dönüşüyor ve savunulması kolaylaşıyor. Bu durumda yapılması gerekenlerin ilk örneği ikinci devrenin hemen başında gerçekleşti. Gedson taşıdığı topla Weghorst üzerinden seri biçimde oyunu ters kanada taşıyınca Redmond kendini pozisyonun içinde buldu ama yapamadı! Savunma konusunda Giresun’un hayli önünde olduğu için 60 dakika sorun yaşamadı Beşiktaş.
Ve nihayet Ghezzal ile N’Koudou’yu sahaya gönderip hücumu çift kanada eşit dağıttı ancak fırsat bu fırsat kez de Giresun hücuma çıkmaya başladı. Önlem yedek kulübesindeydi; Alli, Gedson dışarı Necip içeri!.. Beşiktaş, VAR’a takılan Giresun golü hariç çok ciddi tehdite izin vermediği maçı düşük verimlilikle de olsa kazanmayı bildi.
Cem DİZDAR/Fanatik