Televizyon programlarında yapılan yorumlar hakemlere de futbolculara da bir katkı sağlamıyor
Marmara Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Emirhan Turgut, futbol hakemliğini bıraktıktan sonra camianın içinde kalan ve Türkiye’yi adım adım dolaşıp sosyal sorumluluk projelerine destek vermeye devam eden spor adamı Binali Kartal ile Türk futbolu ve hakemlik üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.
Radyo TV Alanında eğitim gören Marmara Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerinin haber ve röportajlarının yer aldığı Avaz dergisinin 21. sayısında, FIFA Kokartlı Eski Hakemlerimizden Binali Kartal da yer aldı.
İşte merak edilen o röportaj…
Emirhan Turgut: Binali Bey, merhaba. Siz Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası, Dünya Kupası grup eleme maçı olmak üzere sayısız derbi ve lig maçlarında görev alan FİFA kokartlı hakemlerimizden birisiniz. Şu anda emeklisiniz ama asla boş durmuyor gerek televizyonlarda gerek özel toplantılarda mesleki tecrübenizi gençlerle paylaşıyorsunuz. Söyleşimize Milli Takım’a futbolcu seçimi konusundaki düşüncelerinizi öğrenerek başlamak isterim.
Binali Kartal: Milli Takım’a futbolcular iyi bir scout ekibi tarafından seçilmeli. Scout,teknik bir terim ve futbol dünyasının içindeki en önemli kişilerden birini ifade ediyor. İzlediği bir maçta futbolcunun fiziksel, taktiksel ve mental analizini çıplak gözle yapabilen scoutlar, geleceğini yönlendirmek için futbolcuya en doğru yön gösterenlerdir. Futbolcunun gelişim potansiyelini ön görebilir ve yaptıkları analizlerle yeni bir yıldızı dünya futboluna kazandırabilirler.
Emirhan Turgut: Türk Futbol Federasyonu her maça gözlemci ve temsilci atıyor. Bu gözlemci ve temsilciler sadece saha olaylarını mı gözlemliyorlar? Scoutların yaptıkları görevi de yapamazlar mı?
Binali Kartal: Hayır, yapmazlar. Bir kere temsilci sadece sahanın ve şartların oluşmasını kontrol eder. Gözlemciler ise müsabakanın hakemini izlerler. Yani temsilci işini yaparken sahadaki futbolcuyu ve maçı takip edemez. Tabii burada gözlemcinin de hakemi takip edemediğini söylemem gerekiyor. Örneğin bir müsabakaya gittiğinizde Beşiktaş veya Fenerbahçeli futbolcuyu izlerken siz rakip takımdaki oyuncuyu izlemezsiniz. Çünkü onların ne yaptığı sizi ilgilendirmez. Scoutlar futbolcu takip ederken, onları takip eden kişiler de farklı meziyetlere sahip insanlardır.
Emirhan Turgut: Futbolda bir süredir gündemde olan ‘Video Hakem Uygulaması’ ülkemizde de kullanılmaya başlandı. A seviyedeki milli takımların oynadığı hazırlık maçlarından, alt yaş kategorilerinde düzenlenen turnuvalara kadar birçok farklı düzeyde test edilen bu uygulama sizce başarılı olacak mı?
Binali Kartal: Büyük bir kesim bu uygulamanın çok iyi olacağını inanıyor ama ben teknolojiden ziyade insan odaklı olmaktan yanayım. Ben bu uygulamaya en başından beri karşı çıktım, hala daha karşısındayım. Türkiye’de her hafta 53 profesyonel müsabaka oynanıyor ve bu 53 müsabakanın sadece 9’unda video hakem uygulaması kullanılıyor. Bu uygulama başladıktan sonra maçın içerisinde hatalar daha çok olmaya başladı, tabii böylece heyecan da keyif de kaçmış oldu. Aslında video hakemliği hataları önlemek amacıyla çıkarılan bir uygulama ve dünyanın çeşitli ülkelerinde başarıyla kullanılıyor. Ama bu uygulama bizim ülkemizde ne yazık ki sağlıklı yürümüyor. Bizim teknolojiye sığınmak yerine kaliteli hakem yetiştirmemiz gerekiyor.
Emirhan Turgut: Geçmiş yıllarda sizinle yapılan bir söyleşide; “Anadolu’yu bu ülkenin değerlerini görmek için karış karış geziyorum.” demişsiniz. Jübile maçınızı da 15 Mayıs 2004’te yönetmişsiniz. Aradan 15 yıl geçmiş. Peki, siz neden Merkez Hakem Komitesi’nde yoksunuz?
Binali Kartal: Ben Merkez Hakem Komitesi’nde yokum, çünkü video hakemlik sistemini sevmeyen ve her zaman eleştirilerimi açıkça söyleyen biriyim. Ülkemizde bu işin başına gelen arkadaşlarımızın çoğu aslında sahada olmayan kişiler. Oysa siz alanda olunca her şeyi net görüyorsunuz. Hakkari’deki, Kars’taki, Trabzon’daki çocuğu da hakemi de görüyorsunuz. Ben de gördüm ve onları Türk futboluna, Türk hakemliğine kazandırdım. Böyle yapmaya da devam edeceğim. Merkez Hakem Komitesi size görev verirse orada da olursunuz, görev vermezlerse yapacağınız bir şey yoktur. Tabii ki gönlüm orada olmaktan yana. Üstelik günümüzdeki hakemliği çok daha iyi yerlere getireceğimi iddia ediyorum. Çünkü sahada ve alandayım, Anadolu’yu karış karış geziyorum. Bugün dünyada bizi temsil eden bir iyi hakemimiz var; Cüneyt Çakır. Birlikte çalıştık onunla ve bundan da gurur duyuyorum. Biz gerçekten dünya futboluna hakemlik olarak yön verebiliriz, yeter ki değerlerimize sahip çıkalım.
Emirhan Turgut: Günümüzde hakemliğin profesyonelleştiği söyleniyor. Bazı hakemlerle sözleşme yapılıyor. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Binali Kartal: Hakemleri okulda yetiştirelim dediler, Anadolu Üniversitesi ile sözleşme yaptılar ama olmadı. Hakemlere özel eğitim verelim dediler, o da olmadı. Hakemler toprak sahada yetişir. İki günde hakem olunmaz, hakemlik tecrübeyle olur. Hakemlikte gençleştirme gerekiyor deniliyor, hakemlikte gençleştirme de olmaz çünkü tecrübe zamanla kazanılır. Profesyonel hakemlik Türkiye şartları altında olmuyor çünkü bizdeki ile Avrupa’daki profesyonellik anlayışı farklı.
Emirhan Turgut: Değerli düşüncelerinizi bizlere açıkladığınız için çok teşekkür ederiz.
Binali Kartal: Ben de sizlere teşekkür ediyor, eğitim hayatınızda ve mesleğinizde başarılı olmanızı temenni ediyorum.
Marmara Eğitim Kurumları Avaz Dergisi