Abdullah Avcı’dan önemli açıklamalar

Beşiktaş’ın tecrübeli teknik adamı Abdullah Avcı, yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulundu. Birçok konuya değinen Abdullah Avcı transfer açıklamasında bulundu. İşte o açıklamalar.

Abdullah Avcı’dan önemli açıklamalar
A+
A-
19 Kasım 2019 13:37

İşte Abdullah Avcı’nın yaptığı açıklamalarda satır başları…

“HEYECAN VE COŞKU VAR”
“Uluslararası maç oynayan oyuncu sayısı fazla milli takımda. Sahada bazı bölgelerde yakalayamadığımız oyuncuları yakaladık. Bizde her şeyden vardır, duygular da vardır. Bu çocukların duyguları, kazanma istekleri, yakaladığı bir şeyin peşinden koşmaları, yeni yüzlerin olması son derece önemli. Bugün baktığımda o heyecanı ve coşkuyu görüyorum.”

“HARİKA BİR ELEME GEÇİRDİLER”
“Futbol takımlarında sonuç aldıkça enerji çoğalarak devam eder. Harika bir eleme geçirdiler. En az gol yiyen bir takım, bir kez mağlup oldular. Dünya şampiyonuna orada ve burada dirençli bir oyun gösterdiler. Ay yıldız duygusu var, bunu hiçbir zaman göstermediler. En büyük turnuvalardır bunlar, onlar için de iyi, tanınınırlık için iyi. İçinde çalıştığım oyuncular var, daha önceden çalıştığım ve Avrupa’ya giden oyuncular var.”

“CENGİZ, KENDİSİNİ KABUL ETTİRDİ”
“Cengiz Başakşehir’e gelir gelmez kendini kabul ettirdi. Roma’da 5 aylık bir sürecin ardından kendini oyun ve karakter anlamında kabul ettirdi. Giderken kendine yatırım yap dedim ama gayrimenkul yatırımı değil. Kişisel gelişimi ile ilgili, özel fizyoterapistle ilgili, bugün Roma’daki durumu onu yaptığını gösteriyor.”

“2012’DE EMRE’Yİ ALINCA…”
“Burak Yılmaz, 35 yaşında, hala orada olmak istiyor. Emre Belözoğlu, 40 yaşından gün aldı, hala fazlasını istiyor. Örnek alınacak bir oyuncu, Avrupa Şampiyonası’nda nasıl olacağını planlıyordur. 2012 yılında Emre’yi alınca eleştirilmiştim, şimdi niye yok diyorlar. Emre Belözoğlu her türlü orada olacaktır. Bazen futbolcu, bazen akıl olarak faydalanılacaktır.”

“UMARIM DORUKHAN DA İYİLEŞİR”
“Çocuklar çok istiyorlar, ben inanıyorum. Önceliklie hedef o turnuvalarda olabilmektir. Genç bir jenerasyon var, iyi bir şey yaptıklarında daha sonra Dünya Kupası var önlerinde. Umarım biz de onlara vereceğimiz oyuncu sayısını arttırırız. Dorukhan da umarım iyileşir ve Avrupa Şampiyonası’nda olur.”

“YA DİPTESİN YA YUKARIDA”
“Oyun anlamında beni tatmin etmeyen çok şey var ama 5 maçta 4 galibiyet ve 1 beraberlik alıp, sekizinci gibi gözükse de, lider ile arasında 3 puan var. Birbirine çok sıkışık bir puan ortalaması var. Oyuncu, sezona başlangıç, milli takım ve askerden dönen oyuncular, benim oyun planına göre oyuncuları yerleştirmeye çalışmam, sonra bunu biraz dizayn etmem. Dalgalı bir süreç, 11. haftada makas çok sıkışık.”

“İdeal gördüğüm bir kadronun bir arada olması ve belki devreye kadar devam ettirirsek, şu anda mevcuttan memnundum. Ama genelinde yaşanmaması gereken şeyler, sonuç olarak da, performans olarak da, yönetim değişikliği olarak da yaşıyorsun. Hayat, oyun bu. Kazanma, kaybetme… Kazandığında da, kaybettiğinde de başka duygular var, arası yok. Ya dipte, ya yukarıdasın.”

“3 BÜYÜK TAKIM BENİ TERCİH ETTİ”
“Ben gül bahçesine gelmedim, zorlukları biliyordum ama gelirken hem ben tercih edildim, hem de tercih ettim. Başka alternatifler de vardı. Beni Beşiktaş’a getiren kriter, Başakşehir’de seyirci ve geçmişi, tarihi olmamasına rağmen oynattığım oyundur. O takımda büyük takım oyunu oynattığım için tercih edildim. 3 büyük takım ve birçok takım tarafından.”

“Bu takımlar beni tercih etti ve ben de bu sene itibariyle, karşılıklı olan sevginin, saygının ve beni hayallerime götürecek durumu tercih ettim. Beni en çok stadımızdaki ortam heyecanlandırıyor. O başka bir duygu. 40 bin kişiyle oynamak, kazanmak, seyircinin o tutkusu… Beşiktaş taraftarının tutkusunu hiçbir yerde göremedim.”

“BEŞİKTAŞ HİÇ BU KADAR KÖTÜ GİTMEZ”
“Ben hayatımda hep mücadele ettim, hiçbir zaman bırakmadım. Beşiktaş Kulübü hiçbir zaman bu kadar kötü gitmez, mutlaka bir çıkış olacaktır diye düşündüm. Bu sırada nasıl dizayn edebiliriz, nasıl sonuç alabiliriz, oyunun içine yapılan dokunuşlar, bazen oyuncu ile iletişim…”

“Doğru zamanda, büyük bir derbi maçının denk gelmesi bizi şu anda daha iyiye taşıyor ama yeterli değil. Performans olarak yeterli olmayanlar var. Belki devre arasında takviye yapmamız gereken durumlar var. Türk futbolunun en büyük oyuncularından Burak Yılmaz’dan da sakatlıklar nedeniyle faydalanamadık.”

“HİÇBİR ZAMAN PARA KONUŞMADIM”
“Ben 5 senelik mukaveleyi yırttım geldim, Başakşehir de buna destek oldu. Ceketimi ilikleyip, orada devam edebilirdim. Otursaydım, bu kulüpler tekrar bana gelebilirdi. Ben hiçbir zaman parayla konuşmadım, buna milli takım da dahil. Ben bir kuruma zarar vereceğim zaman oturur ve konuşurum, akıllı bir adamım. Beni kimse parayla tartmadı, tartamayacak.”

“ŞAMPİYON OLAMAZSAK…”
“Beşiktaş formasını giyen her oyuncu değerlidir. Ben verim almaya çalışırım. Bunun değerlendirmesini Ocak ve Mayıs ayında yapabilirim, bu ayrı bir şey. Kurumum benim için değerlidir, oyuncuyu nasıl geliştiririm, ona bakarım. Beşiktaş şampiyon olamadığı sürece, başarısız ilan edilecektir. Bu Fenerbahçe ve Galatasaray için de geçerli.”

“BU FORMA HER ZAMAN YARIŞACAKTIR”
“Beşiktaş’ın son 2 senesinde kadroda sürekli değişim ve deformasyon var. Bu da devam ediyor, bunun içinde yarışmak zorundasın, Beşiktaş formasıdır bu. Neyi mevcutla karşılaştıracağız? 4 sene önceki iki şampiyonluğu mu, sonraki 2 seneyi mi karşılaştıracağız? Ben de o zaman söyle diyeyim, çalıştırdığım ekiple son 2 sene Beşiktaş’ın üzerinde bitirdik, son 4 sene Beşiktaş’ın topladığı puandan fazlasını aldım.”

“Ama Beşiktaş’ın tarihi var, seyircisi var, kazanmak istiyor. Beşiktaş forması her zaman yarışacaktır. Elimdeki mevcut kadroyla ne yapabilirim, ona bakacağım. Sonra Ocak ayında şunları şunları isteyeceğim diyeceğim. Yönetim de şu olabilir diyecek, ona göre plan yapacağız.”

“YÜZDE 10 FAZLA PAS YAPMIŞIZ”
“Son 5 senede, Abdullah Avcı, 5 değişik oyun oynattı bu ülkede. Bugün İtalya’yı seyret, 14-15 takım farklı farklı sistemlerde oynuyor, oyun içinde sistem değişiyor. Beşiktaş’ın son 5 senesinin pas sayılarını çıkardım, benim oynattığım takımın pas sayısını çıkardım. Benimki yüzde 10 fazla. 28-30-35 pas fazla yapmışız.”

“HER OYUNU OYNATTIM, FARKINDA DEĞİLLER”
“5 sene önce bir takımı aldım ve önce temel olarak savunma öğrettim, çok savunma dediler. Geçiş oyunu öğrettim, çok kontra oynatıyor dediler. Topa sahip olma oyununu oynattım, bu kadar pas mı olur dediler. Buraya o oyunu monte etmeye çalıştım, sonra bu oyunun bir bölümünü kaldırdım, farkında değiller. Bütün parçaların bir araya gelmesi lazım 11 oyuncu içinde. En fazla topa sahip olan ve en az gol yiyen takımız son 5 haftada.”

“MAÇA ÇIKARKEN 4 OPSİYONLA ÇIKIYORUM”
“Ben bir maça çıkarken, 4 opsiyonla çıkıyorum çözüm noktası olarak. Onu da anlatmayayım, anlatınca da, çok istatistik konuşuyor diyorlar. O zaman atalım topu ortaya, herkes maçını yapsın, ekmeği de yesin gitsin. Futbol artık bilimin, taktiğin çok olduğu bir şey. Duyguları bunun içine akıllı atacağız.”

“FORVET TRANSFERİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Forvete alternatif düşünüyoruz, saklamaya gerek yok. Güven geçen sene kulübün devamlı oyun sirkülasyonundan dolayı çıkmış bir oyuncu devre arasında. Potansiyeli var, yük fazla gelmiş olabilir. Bu deneyime sahip değil. Kenarda da, santrfor da, yardımcı forvet de kullanabiliyorsun. Geçen sene parçalı bulutlu oynamış bir Umut Nayir’dan bahsediyoruz. Gelişime açık, Galatasaray maçında bize büyük yardımı oldu. Bir tane oyuncu, Burak’ı da rahatlatabilir. Yerli mi, yabancı mı, bakacağız. Hangisi doğru olursa artık.

“OĞUZHAN’A YIKMAK YANLIŞ”
Oğuzhan’ı, 2012’de milli takım hocasıyken, Beşiktaş’a tavsiye edenlerdenim. 2012’den sonra milli takıma ilk alan hocayım. Transfer olduğunda buraya çağırıp konuştuğum, iletişim kurduğum bir oyuncudan bahsediyoruz. Bu sene yeni bir sayfa açalım, tamamen Oğuzhan’a yıkamayız işi. Performansı için kendisiyle konuştuğumuzda, o da adım attı. Takımın performansı, yaşadığı sakatlıklar… Göztepe maçında iyi oyun oynadı, oyundan aldığımda seyirci alkışladı. Şunu rica ediyorum. Oğuzhan 85’te oyuna girerken, Beşiktaş taraftarı büyük, 1-0 öndeyiz, lütfen protestosunu başka zaman yapsın.

“ADEM İÇİN DE AYNISI GEÇERLİ”
Adem için de aynı şey geçerli. Bazı oyuncuların yüzü eskidiğinde eleştiri yüksek olabiliyor. Taraftar haklıdır, fedakarlık yapıp maça geliyor ama biraz tepkiyi ayarlarlarsa güzel olur. Oğuzhan’ı ben de oynatmak istiyorum, oyuna atıyorum, kazanmak istiyorum. Ljajic’in 1 sene önceki golleri konuşuluyor ama son 2 maçta Ljajic var. Galatasaray maçında doğru yerde olması, sonra N’Koudou’yu 1’e 1 bırakması var. Özel bir oyuncu. Bir sene önce 8 golken, 9-10 isteniyorsa, düşük gözükebiliyor. İnsan bu, 34 maç aynı verimi alamıyabiliriz. Adem sezona çok iyi başlamamıştı, sakatlıklar oldu. Şu anda kazanıyoruz, onların da performansı yukarı çıkmaya başladı. Özel oyuncuları kaybedemeyiz.

“KARIUS’UN SAHİPLENEN YAPISI VAR”
Karius’a sorumluluk verdiğinde, iletişim kurduğunda, oyunu sahiplenen bir yapısı var. İletişim kuran, konuşan, maçın başında, devre arasında sahiplenen bir yapısı var.

“YÜZ KIZARTICI SUÇ İŞLEMİYORUZ”
VAR’ı en çok isteyen teknik adamlardan biriyim. Teknolojinin bu kadar hayata girdiği bir yerde, bütün dünyanın başlattığı sürece bizim de başlamamız gerekiyordu. Her başlangıçta sancılar olacaktır. Geçen sene çok gidiliyordu, bu sene o kadar gidilmiyor. Bununla ilgili MHK’nın eğitimleri sıklaştırıp, kulüpleri de eğitim amaçlı bilgilendirmesi lazım. Milli maç aralarında maçlardaki pozisyonlar üzerinden bir sunum da yapabilirler kulüplere. Ben hakem analizi çalışması yaptırıyordum kulübümde. Ben VAR’dan yanayız. VAR’ın adaletine inanmamak elde değil ama orada da insan var. Çizimi yaparken de, kararı verirken de inan var. Bugün hakemlerin işi çok zor, biz de sinirleniyoruz bazen. Çok zor işleri. Arkadaşlarımız var, dostlarımız var. Bir maç kötü gidince, bir hafta yazılıyor, çiziliyor, konuşuluyor. Bu hakemlerin evlerine, kapılarına kadar gidildi. Bizim ailemiz yok mu? Biz yüz kızartıcı bir suç mu işliyoruz, bir oyun oynayıp geliştirmeye çalışıyoruz. Benim annem, babam var, ailem var, çocuklarım var, oyun oynuyoruz. Yüz kızartıcı bir suç işlemiyoruz.

“TARAFTARIN TUTKUSU BENİ MUTLU EDİYOR”
Beşiktaş taraftarının o tutkusu, o heyecanı beni inanılmaz mutlu ediyor. Tutkusu, aşkı başka bir şey. Ben, onlar takımlarına destek verdiklerinde, inanılmaz bir güç…” Bu sene bizim geri dönüşlerimizi sağlayan taraftarlardır. Onlar, maçın 1. dakikasından 90. dakikasına kadar oyun veya sonuç ne olursa olsun destek versinler ama eleştirilerini sonra yapsınlar. Bunu yaptıkları zaman, oyuncuyu içeride başka bir yere çekiyor Beşiktaş taraftarı. Taraftarlar gerekiyorsa beni eleştirsin, oyuncuya destek versin.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.