Ahmet Nur Çebi’den Lübnan medyasına özel açıklamalar
Lübnan basınına konuşan Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Al Mayadeen’in canlı yayın konuğu oldu. Vodafone Park’tan gerçekleşen söyleşide Çebi, gündemi değerlendirdi.
Yaşanan afet felaketinin ardından yapılanları anlatan Beşiktaş başkanı, “Depremden etkilenen çocuklar için taraftarlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz “Bu oyuncak sana arkadaşım” etkinliğini dünya genelinde 1.3 milyar insan izledi. Çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. Biz de stadımızda yardım merkezi açtık, yardımseverlerin gönderdiği malzemeleri deprem bölgesine ulaştırdık. Deprem felaketinden sonra her renkten sporsever yardım merkezimizde depremzedelerin yaralarını sarabilmek için birlikte çalıştı. Kulübümüze bağlı derneklerimiz aracılığıyla deprem bölgesinde hızlıca aksiyon aldık. Beşiktaş sportif amaçlarla kurulmuş olsa da günümüzde büyük bir sivil toplum kuruluşuna dönüşmüştür. Depremden etkilenen illerde birer okul yapmak üzere kampanya başlattık. Kampanyamıza dünyanın her yerinden bağışlar gelmeye devam ediyor. Atletico Madrid ile depremzede vatandaşlarımıza yardım etmek için özel bir maç oynadık. Daha sonra Azerbaycan’dan Sabah kulübüyle aynı amaç için karşılaştık. Bu maçlardan elde edilen gelirler, çocuklara okul inşa etmek için kullanılacak. Arap yarımadasından da herhangi bir kulüple bu amaç doğrultusunda maç oynamak isteriz” dedi.
İkincilik yarışına atıfta bulunan Ahmet Nur Çebi, “Pandemi döneminde şampiyon olduk. Umarım Allah bir daha öyle bir dönem yaşatmaz. Pandeminin ve ekonomik sıkıntıların içindeyken şampiyon olmayı başardık. Bu sezon ikinci olma durumumuz var. Avrupa’da mücadele etme şansı elde edeceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Mali yapıya değinen Çebi, “Futbolu artık şirket gibi düşünmek zorundasınız. Kulüpler iyi idare edilmezse zarar görürler. Bizim kulübümüz de ekonomik olarak sıkıntılar çekiyor. Kulüpler içinde bulundukları ekonomilerden ve dikkatsiz harcamalardan etkileniyorlar. İnsanların alım seviyesi arttıkça kulüplerin de gelirleri artıyor. Taşıma suyla değirmen dönmez. Kaynak yaratmak zorundasınız. Altyapıya önem verilmeli. Genç futbolcuları az maliyetle yetiştirmeli ve yüksek bonservis ücretleriyle göndermeliyiz. Para kazanmaktan başka çare yok. Kulüpler gelirlerinin üzerinde harcama yaparlarsa borçlanırlar. Bu borçlar faiz sarmalına girdiğinde durum altından kalkılamaz hale gelir. Dünyada birçok kulüp el değiştiriyor. Bizim taraftarımız tarihi bir kulüp olduğumuz için bu durumu hoş karşılamıyor. Beşiktaş’ı nasıl borçlandırırsınız diye hesap soran bir kesim var ama şampiyonluk nasıl gelirse gelsin diyen hiç hesap kitap yapmayan bir kesim daha var. Bizler de yönetici olarak bu iki görüş arasında denge kurmaya çalışıyoruz. Avrupa futbolunun bu kadar başarılı olmasının sırrı altyapıdır. Hiçbir şey yapmadan Messi buraya gelsin demek olmaz. Önce para kazanacağız, sonra harcama yapacağız” demecini verdi.
Marka değerini yorumlayan Beşiktaş Başkanı, “Avrupa’da futbol oldukça ileri bir seviyede. Futbol takımları orada daha çok seyirciyi tribünlere çekebiliyor ve yüksek marka değerine sahipler. Türk kulüplerinin marka değeri Avrupa’ya gittiklerinde artıyor. Bu nedenle Avrupa’da yer almak Türk kulüpleri için çok faydalı” ifadelerini kullandı.
Amatör branşlara yaklaşımlarını da aktaran Ahmet Nur Çebi, “Ülkemizde futbola ilgi, basketbol ve voleybolla mukayese edilemeyecek kadar fazla. Taraftarlarımız her branşımızla yakından ilgilenıyor ama futbolun yeri başka. Futbol dışındaki branşlarımızda altyapıya ağırlık vermek durumundayız. Futbol takımları arasındaki bütçe daha dengeliyken diğer branşlardaki takım bütçeleri arasında uçurum olabiliyor. Beşiktaş olarak futbol dışındaki branşlara gençlerin sağlıklı ve ahlaklı olabilmeleri kötü alışkanlıklardan uzak durabilmeleri açısından önem veriyoruz” dedi.
“Bizim stadımız konumu itibarıyla eşsiz bir güzelliğe sahip. Taraftarlarımızın bu stada ulaşımı çok kolay” sözleriyle Vodafone Park’a dikkat çeken Çebi, yabancı kuralı ile ilgili görüşlerini ise “Ülkemizde şu anda sahada sekiz yabancı futbolcu olabilirken üç tane de Türk oyuncunun olması gerekiyor. Zorla hiçbir şey olmaz. Yerli oyuncularımızın performansı tatmin edici seviyede olsa yabancı futbolcu transfer etmeye gerek olmaz. İhtiyaç var ki yabancı futbolcu transferi yapılıyor. Hayatın hiçbir alanında yerli ve yabancı ayrımını doğru bulmuyorum. İyi futbolcu, kötü futbolcu vardır. Spor; kardeşlik, barış ve huzur için yapılır. Burada ayrımcılık olamaz. Sahada her ülkeden birer oyuncu olsa daha çok keyif alırım” açıklamasını yaptı.