Beşiktaş’ın Sanlısı

GundemBesiktas.com Yazarı Alper Kınar’ın yazısı.

Beşiktaş’ın Sanlısı
A+
A-
5 Mart 2020 13:46

Yıl 1945 Sanlı kaptan dünyaya geldi İstanbul’da. Beşiktaş tarihine damga vuracağı hayatı, futbol topuna hayranlığı ile başlıyordu. Devlet memuru bir babanın otoritesi ve sertliğiyle yetişmiş bir evlattı Sanlı kaptanımız, Babası Vali muavini olmasından dolayı bir çok il gezdi Sanlımız; Edirne, Hakkari, İzmir…
Derslerini asmasın diye babası emrinde bulunan polislere futboldan uzak durması için daima emirler vermiştir ama gönül ferman dinlemez kaptan aşıktır meşin yuvarlağa bırakamaz ve semtin kalbine taşınılır yüreği Kartal olanların göğsünü kabartan semte Beşiktaş Serencebey’e.

Bu semt öyle bir semttir ki ruhuna işler insanın Beşiktaşlılık, bu semtte burada filizlenir Beşiktaş aşkı kaptanda.

Mahalle takımında başlanılır futbola buradan tabi ki yol Beşiktaş seçmelerine kadar gider, halbuki nefes aldırmayan baba kontrolü elden kaçırır İstanbul’da, Hayati hoca o dönem de altyapıda sorumludur. 1960 da başlayan Kartal -Sanlı kaptan kan bağı bir ömür devam edecektir ve burada büyük efsane olacakları Sanlı – Yusuf beraberliği başlayacaktır. 3 yıl beraber oynanan altyapı ve genç takımlar Arap Yusuf ve Sanlı kaptan hocamız da zamanın ünlü beki top geçer adam geçmez topçusu çengel Hüseyin, Sanlı kaptan ve Yusuf ağabeyin (rahmetli) futbol gelişim süreçlerinde büyük emeği olan hocamızdır.

Hatıralarıyla antrenman sahamız Şeref Stadı ustura gibi zemini, denize kaçan topun saatlerce beklendiği nice büyük topçunun yetiştiği mabedimiz futbolcu tarlamız. Ne mutlu görme şerefine nail oldum bende. İnanılmaz tarihi havası, adeta tarihi ben anlatacağım siz dinleyin der gibi yorgun edasıyla mavisi toprak sahanın tozuyla gülümsüyordu tarihe.

O dönemde kulüplerin altyapıları yetişme, yetiştirme açısından bana göre daha kontrollü ve daha disiplinli diye düşünüyorum. O dönemlerde mahalle amatör küme altyapı maçları da oldukça iddialı ve yüksek seyirci toplamaktadır. Sanlı kaptan Kabataş lisesiyle İstanbul şampiyonluğunu kazanır. Türkiye şampiyonasında hakeme yapılan bir darbe ve şampiyonluktan olunur. Serde delikanlılık vardır Karadeniz’in dalgaları Beşiktaş erkek semtidir.

Son maç Türkiye şampiyonluğu oynanıyor 2 – 0 galiptir takımı, Ankara’dan bir lisedir rakip, 2 penaltı veren hakem kırmızı kartla biçer Sanlı kaptanın takımını. Bir anda saha karışır, bir anda yumruklaşmalar başlar o sırada sahaya saha müşahidi girer Sanlı kaptanın da tam önüne gelir tanımaz tabi ki bir yumruk tam 6 ay sahalardan men cezası alır ama tarih bir süre sonra güzellikleriyle gelecektir Baba Hakkı’mızın bu sözleri.

Tarihe damga vurur Birollar Şenollar gider, Sanlılar Yusuflar gelir. Tabi ki bu sözler Sanlı Kaptan ve Yusuf (rahmetli) hayallerini öyle bir süsler ki gitseler de. Bu şanlı formayı giysek ömür boyu çıkarmasak düşünceleriyle her gün gazeteler ellerinde basını takip ederler ve o tarihi şans gelir tabi ki Şenol, Birol, Fenere, Sanlı, Yusuf, Kara Kartal’a ve imzaları atarlar.

1963 yılı itibariyle profesyonel olurlar ve uzun yıllar çıkartmadan siyah beyazlı formayı giyerler. O yaz menekşede babasıyla plajda gazeteler ellerinde dolaşırken zamanında futbola karşı olan babası Baba Hakkı’nın, ”Şenol Birol gider Sanlı Yusuf” gelir yazısı elinde ”Bakın Sanlı aslan gibi oğlum onunla gurur duyuyorum” der. Futbolcu olmasını istemeyen vali muavini baba sonradan Sanlı ile gurur duyar ve kendisi de fanatik Beşiktaşlı olur. Sanlı kaptana öp elimi der Baba Hakkı ne denirse büyūk saygısını yitirmeden tarihe atılacak imzalar devri başlamıştır siyah beyaz formasıyla ilk sezonunda 20 bin lira kazanır.

Baba hakkı, Beşiktaş’a tarihinde verdiği büyük emeklerle hatırlanacak unutulmayacaktır. Sanlı kaptanın eczacılık fakültesiyle devam eden tahsil hayatı 6 ay sonra son bulur, daha sonra İnşaat Fakültesi oradan da 3. sınıfta ayrılış ama Beşiktaş formasını giymek hiç bir şeye benzemez Sanlı kaptan bir süre sonra er olarak askere gider avantajı da hafta sonları izinle maçlara çıkabilmesidir ve bu şekilde Beşiktaş tarihinin en güçlü kadrolarından birine dahil olur. Sanlı kaptan 4. yılında 2 Şampiyonluk yaşar. Halbuki ilk 2 senede şampiyon olacakken özellikle Fenerbahçe maçı maç sıfır sıfır korner kullanılıyor, topu çıkartırlar. Bir uzun top olur Şenol vurur gol olur mağlubiyet ve kaçan şampiyonluk.
İlk senesini buna rağmen çok iyi geçirmiştir Sanlı kaptanımız, takımdaki birlik beraberlikte cabası. Necmi Mutlu, Kaya Köstepen, Süreyya Özsefa, Ahmet Özaçar; Sanlı milli takıma nasıl alınmaz diye basın toplantısı bile yaparlar. Şeref stadı tarihi dokusu, yapısı ve eski havasıyla tarihe ışık tutan bir stadyumdur, soyunma odaları öyle küçüktür ki Yusuf topu ayağına alır Kel yavuz (Yavuz çoker), Fehmi Sağınoğlu mümkün değil topu ayağından alamazlar. Muhteşem bir yetenektir Yusuf Sanlı ve Yusuf ağabeylerin özel seyircileri vardır. Arkadaş canlısıdır Yusuf ağabey her kolundan çekeni kırmayan naif bir kişilik, anne baba ayrı büyümüş zor geçen çocukluk, genç yaşta yaptığı evlilik bunlar tabi ki yaşantısındaki problemlerin etkisiyle hayatının sonraki bölümlerine de yansıyacaktı.

Çok yakışıklıydı Yusuf ağabey dönemin sinema yıldızlarıyla aşkları gece hayatı oldukça hızlıydı. Belki de Avrupa’nın sayılı yeteneklerinden olacakken kaybolup gider Yusuf’cuk ve Kara Kartal’da ligde alınan kötü sonuçlar üst üste devam etmektedir. Taraftar kendini tutamaz ve Şeref Stadını basar sadece ilktir bu devamı olmaz.

Sanlı kaptan özel bir insandır özel bir sözü de kötü bir kadron varsa iyi oyuncular aldım demene rağmen iyi sonuçlar alamazsın. 1979 -1980 sezonunda Zonguldakspor maçı kazanılmasa Tezcan ağabeyin kardeşi Ercan’ın attığı golle belkide küme bile düşülecektir. Serpil Hamdi Tüzün hoca da takımın başındadır o yıl. Sanlı kaptan futbolu bırakmıştır tekrar dönmesi için çok baskı yapılır ama bir daha dönmez kaptanımız. Sanlı kaptanın bir çok Avrupa’lı hocada geçmiştir futbol hayatından özellikle Dimitiru Teoderecu’yu unutamaz bugün kü deyimle aerobik hareketler 1 2 3 jimnastik gibi deyimler sanki kız voleybol takımı antrenmanı gibi anlatır. Sanlı kaptanımız bir çok hocayla çalışmıştır, Eskişehirspor’un hocası Eskişehir’de oynarken Sanlı kaptana sorarmış ”Sağda onu mu solda bunu mu oynatalım” dermiş.

Sanlı ağabeyin deyimiyle bir hoca topçuya bunu sordu mu o hoca orada kimliğini bitirir ve hiç bir zaman büyük takım hocası olamaz. Gündüz Kılıç’la da çalışır Büyük Kaptan kalitesi, duruşu, giyimi, disipliniyle tam bir beyefendidir. Beşiktaş’ımıza gelişi büyük bir reform olmuştur, Şeref Stadı yenilenmiş kıyafetler tertemiz takım otobüsü 5 dakika gecikemez yetişen biner yetişemeyen kalır büyük bir disiplindir. Baba Gündüz, Sanlı kaptanı da çok sever, antrenmanda lifi atar, kaptan evde uyuyordur, sabah 9 telefon çalar.

Arayan masör Zekidir, Gündüz Kılıç takımında isen sabah 9’da Masör Zeki de olacaksın mecbursun sakatım deyip geride kalmak yok bu disiplin otorite tarihe Baba Gündüz namını salmıştır ve 1 hafta sonraki Adanaspor maçında olacaksın notunu da çoktan almıştır Babadan kaptan. Gündüz Kılıç’ı tam bir komutan diye adlandırır Sanlı kaptan. Sadece Galatasaraylı olması dolayısıyla bir takım tepkilere neden olmuştur Gündüz Kılıç’ın hocalığı ama bir gerçek ki Baba Gündüz, Sanlı kaptan sevgisi bir ömür boyu sürmüştür. Yine Sanlı Kaptan’ın kendi ağzından dinlediğim hiç bir yerde olmayan bir anısından bahsedeceğim yıl 1963 filan, Sanlı Kaptanımızın ilk lig maçı Beykoz la oynuyoruz 1 – 0 mağlubuz. Ahmet Özaçar beraberlik golünü atar. Sonra da tüm futbolculara bağırır gelin gelin hadi sarılın öpün beni demeye Sanlı Kaptan da daha 18 yaşındayım Ahmet Özaçar ”gelin öpün beni sarılın” diyince bir çekindim korktum daha çelimsiz bir çocuğum ama gittim nasıl sarılmışım. Öyle bir sarılış ki işte orada anladım dedi Beşiktaş sevgisini ve o sarılış bir ömür sürdü dedi büyük kaptan.

Bir derbi yine hoca Metin türel, yanına çağırır Sanlı kaptanı rakip şöyle sağdan gelecek şöyle soldan gelecek şöyle bindirmeler böyle bindirmeler taktik gereği seni oynatmayacağım der.

Sanlı kaptan bahane olduğunu anlamıştır tamam hocam oynatma der. Canı sıkılır tabi Carlton otelinde kamptalar tabi, Tarabya da Sanlı ağabey hayatında içki içmemiş tabi otelin alt kısmı düğün sarayı iner oraya kendine sakin bir köşe bulur hocaya da bir kızgın rahmetli (Metin Türel) 1 tane viski ister barmenden 2 derken 3 falan sarhoş olur kafa güzel olur tabi o esnada hayal gibi rüya gibi bir şeyler görür ve sızar. Rüya da Metin Türel’i öldürmüş cesedi de boğazın sularına atmıştır. Fatih semtinin Türk futboluna kazandırdığı Aslı Arnavut olan Metin Türel hocamı da buradan rahmetle anıyorum.

Diğer kardeşi Türk tiyatrosunun büyük ismi Cüneyt Türeli de rahmetle anıyorum. (Aynı semtin insanlarıydık babamla sohbetleri de vardı.)
Metin hoca döneminin en unutulmaz maçı romanya steagul maçıdır Deplasmanda son dört dakikada 3 gol yediğimiz maç unutulurmu Saraçhanede bir adam geçide girmiş geçidide bilen bilir kısa bir geçittir (çocukluğumuzda bisiklet almaya giderdik ) trafik olduğundan sıkışık tabi adam geçide girdiğinde sıfır sıfır çıkınca 3 0 mağlubuz .Sanlı kaptan için unutulmaz bir maçtır hatta golden sonra topu kale den alıp santraya getirişi hızı son dakikalarda giden tur bir futbol faciası olarak hatırlanacaktır.O sene geriye bir tek türkiye kupası kalmıştır .Sanlıkaptan ve arkadaşları için bu maçı almakve kupaya uzanmaktan başka çare kalmamıştır Lütfü abi ısıgöllü o gece maç topuyla yatmıştır sahaya çıkar lütfü abi ve golünü atar.Íkinci golü atmıştır lütfü abi ,o maçta vedat okyar abide penaltı kaçırmıştır koşar ve lütfü abiye boğarcasına sarılır kupa alınmıştır ,doģru cerrahpaşaya gidilir Sanlı kaptan önderliğinde Tezcan abi bir kaç maç önce beyin kanaması geçirmiştir.Kupa tezcan abiye götürülür hepberaber .Daha sonra ayrılır herkez hastaneden doğru eğlenceye gidilir. Bir anda Tezcan öldü diye bir duyum alınır.Sanlı kaptan doğru soluksuz cerrahpaşaya atar kendini soluksuz çıkar merdivenleri odasında bulur kendini Sanlı abi Tezcan abiye Tezcan abi ona bakıyodur oh be ölmemişsin der .O dőnemler takımlarda Abilik yaşça büyüklük itibar takımda otorite sahiplik genç topçular önünde söz sahibi olmaktı Varol úrkmez (kedi kaleci varol )alır sanlıyı karşısına ters bir şeyler söyler sonra penaltı çizgisine diker topu bak der senden büyükler var takımda sen atma der penaltıları Sanlı abi beyaz çizgiye doğru yaklaşır içindende derki senide topla bir içeriye sokuyimde gör der topa bir vurur top denize gider o gün bugün bırakmıştır penaltı atmayı Sanlı Kaptan.Bir milli maç kampı gine carlton otelde Can bartu bağırır (sinyör) Cihat Armana dünün çocuğunu sol iç oynatıyorsunuz italyadan beni niye boş yere çağırdınız solaçıktamı oynatacaksınız beni der o anda anlamıştır 11 de olduğunu kaptan ilk maçı tunusa ikinci maçı bulgaristana karşı oynar.Metin oktaylada oynama imkanı bulur kaptan bir sözünde derki Metin Oktay kaptanken kimse bize yan gözle bakamazdı .Maçlarda kimse Metine kasti faul yapamazdı yapan olursa biz gider kendi oyuncumuzun yakasına yapışırdık der Sanlı kaptan ne büyük sevgi ve saygı keşke günümüzdede olsa.Ghorge best anısıda çok ilginçtir kaptanın kuzey irlandayla oynarlar bir maçta best sahada alımlı çalımlı geriden gelir top almaya herkezi ipe dizer gibi çalımlarla yerlerde süründürmeye başlar Sanlı kaptan başlarda bir iki tekme faul yapmaya tekmeyle durdurmaya çalışsada nafile Best Can bartu ,Ercan aktuna Sanlı kaptan kim varsa yere yatırmıştır misafir sol tarafı perişan etmiştir 4_1 kaybedilir maç Sanlı kaptanda aman der bir daha best mest allah yüzünü göstermesin der .Kendine has espri anlayışiyle çok şeker çok kibar nazik efendi şakacı Tanıdığım yaşayan en büyük beşiktaşlılardan biri Sanlı abi dinlemekte büyük keyif bence bir tarih bir Beşiktaş efsanesi o.Ghorge Best Sanlı kaptanın dünyada en beğendiği oyuncuların başındadır hatta gine bir esprili. demecinde buldun bizim gibi çoluk çocuğu ordan at burdan geç oh ne güzel adaletmi bu diye hicvetmiştir büyük kaptan.Bir dőnemin en önemli maçıdır Federal almanya ile berabere kalınan maç Kamuran yavuzun ilk yarı gol attığı maç kalelerinde Sep meier gol yersem saçlarımı kesicem der .Ama maç 1_1 berabere biter sondakikada Sanlı kaptan topu uzaklaştırmak için kafa vurur topa ama top süzülerek bizim kalemize gitmektedir .O esnada yürekler durur ama top auta çıkmış en zor maçtan beraberlikle ayrılınmıştır. Oynadığı dőnemde sadece 3 kez kırmızı kart gőrmüştür Sanlı kaptan bunlardan birinde yerde yatan arkadaşının kafasına tekme atılır sokakta olsa tanımasan müdahale edersin der ve kımızı kartı gôrmüştür.Gine bir anısında gerçekten o anda yaşar gibi oldum canlı olarak Sanlî abinin ağzından dinlerken ilk defa yazımda bizzat kendi anlattığı anısında Bir Galatasaray maçı milattan önce 1964 _65 son dakika sı maçın Sanlı Kaptan vurur Turgay Şerenin koruduğu kaleye golü atmıştır Sanlî kaptan 1_0 öne geçer Beşiktaş ımız Galatasaray santraya getirir topu oyun başlar Sanlı abinin özellikle rahmetli ismini vermiyim önemli diil dediği fubolcu Sanlı abinin golü Atmasının hırsıyla Sanlı kaptanın bileğine kasten basar Sanlı kaptan bugün dahi anlatırken samimi olarak hala çok üzgün Ve sedyeyle oyundan çıkartılır Ve 3 4 hafta oynayamaz Maç 1 _0 kazanılmıştır.Sanlı kaptan bu olayı anlatırken biraz üzgún birazda keyifsiz çünkü bu olay kendisinin futbol hayatįnda en önemli konulardan biri bileğindeki bu sakatlık kendisine bırakılmış bir hatıradır bilek te oluşan her ufak sakatlıkta bu sakatlįk núkseder Futbol hayatınızdaki unutulmaz belkide kendisi için en önemli olaylardan biriydi ben de yazarken canlı olarak hissettim.70 li yıllarda yardımcı hocalıkta yapar Sanlı abi o dònemler Beşiktaşımızın kötü günleri 2 yıl görevde bulunur.Militunoviç ve Doğan andaçla Sert ve otoriterdir döneminde kulüpten aldığı babayani terbiyeyle .Menejerlik dönemindede Şekerbegoviç ve kovaçeviçi beşiktaşa kazandırır.Beşiktaş sevgisi içinde kendine has hiciv yapısıyla şunları söyler kaptan damarımı kesseniz siyah beyaz akar gibi fanatik içeriği pek sevmez kaptan gerçekçidir kaptan Aile eş evlat sevgisi başka ben Beşiktaş sevgisinide bunların yanına koydum diyecek kadar beşiktaş sevgisisiyle doludur kaptan.Abartı ona göre sade ve öz diildir.Gerçek kalptedir.Sűleyman Sebanın geliş dőnemiylede menajerliğe nokta koymuştur büyük kaptan.Beşiktaşımızla özdeşleşmiş kulübüne bağlı (Kulübüne olan aşkı o ilk maçında Ahmet özaçar ,a gol sevincinde ona sarılmasiyle başlar Beşiktaşa bağlanmam bu ne büyük sevgi dediği an o andır ilk sevinç kendi ifadesiyle)Kíbar doğru insan efendi şakacı kişiliği ile Beşiktaşımızın tarihine altın harflerle işlenmiştir.Beşiktaşımızdan başka hiç bir takımda forma giymemiş bir fenerbahçe maçıyla jübilesini yapmıştır.Hatta Fenerbahçeli Ziya Şengül bile bu hafta benim jübilem vardı niye bu hafta Sanlı yaptı benim jübilem 1 hafta sonraya kaldı diye veryansın etmiştir.Sanlı kaptan beşiktaşı çok sevmiştir benliğinle bu sözüde çok güzel ifade etmiştir.Beşiktaşı şampiyon olucak diye sevemem diyerek belirtmiştir.Sanlı kaptan farklı duruşu klas futbolu insanlığı o meşhur kahkası verdiği enerjisiyle kulübümüze büyük hizmetler vermiş inanılmaz sıcak beyefendi kişiliğiyle kalplerde varolacaktır Beşiktaşımızda .Sanlı kaptan Millattan önce nasıl hatırlandıysa milattan sonrada hatırlanmaya devam edecektir.Yazımı bitirirken yazımda benden desteğini Esirgemeyen Sayın Sanlı Sarıalioğlu abime Gine Yardımlarını esirgemiyen Beşiktaşımızda Sanlı abimle top koşturan Sayın Ünal tombulel abime Sonsuz teşekkürlerimi borç bilirim .Beşiktaşım öyle büyüksünki inan tarihe sığmıyorsun.
SAYGILARIMLA

Alper KINAR

YORUMLAR

  1. M.Ercument Karnas dedi ki:

    Cok guzel tebrikler bir efsaniyi ne guzel anlatmissiniz aldiniz goturdunuz beni Fatihe Sarachaneye….Dolmabahceye Seref stadina azmi okuldan kacip antreman izlemistim toprakli Seref stadinda bazen tozdan top gorunmezdi…
    Tesekkurler… Baska bir sey baska bir Ask bu tarifi filan yok…

    1. Anonim dedi ki:

      Çok teşekkür ederim kendimce nacizane anlatmaya çalıştım kendi m yaşadım yazarken o yüzden beğendiydeniz ćok mesut oldum teşekkúrler.Ayrıca sosyal ağdan takip sağlıycam sizle

  2. Anonim dedi ki:

    Ínanın mahcup ediyosunuz çok teşekkűr ederim .Layık olabiliyorsak Ne mutlu nacizane yazıyoruz saygılarımla.