Bir Beşiktaş Sevdalısı: Cenk Koray
GundemBesiktas.com yazarı Ahmet Özdemiroğlu’nun yazısı.
Çocukluğumun Siyah Beyaz televizyon ekranlarında Telekutu programı ile tanıdım onu. Basit ama eğlenceli yarışmalar yaptırıyor, kendine özgü güler yüzlü ciddiyet taşıyan esprileri ile programa renk katıyordu. Programlarında dönemin sevilen şarkıcılarını konuk alıyor ve keyifli sohbetler yapıyordu. Göle’nin kasvetli soğuğunda bütün Pazar günümüzün en büyük eğlencesi onu izlemekti. Ama en çok aklımda kalan, program akışı içinde yayını durdurup kulaklığına gelen sesi dikkatlice dinleyip, şu anda Beşiktaş 1-0 öne geçti sayın seyirciler anonsu yapmasıydı. Bazen sağ elinin dört parmağını ceketinin cebine sokarak, bazen de sağ elini göğsüne doğru ceketinin içine koyarak yaptığı bu anonsta gözlerinin içi parlardı. Gol yediğimizde ise morali bozulur, aklı beraberlik golünden gelecek habere takılı olarak programa devam ederdi. Onu Tv sunucusu olarak bildik, Beşiktaş’ın gollerini keyifle sunan bir Beşiktaşlı olarak çok sevdik.
O dönemlerde TRT’de sunucuların hangi takımı tuttuğunun bilinmesi pek istenmezdi. Ben onun Beşiktaşlı olduğunu iddia ettikçe çocukluk arkadaşlarım ‘’ sadece Beşiktaşın değil Fenerin ve Galatasarayın da gol haberlerini veriyor’’ diyerek Beşiktaşlı olduğunu kabul etmezlerdi. Haberi verirken gözlerindeki ifadeyi, sevinci ya da hüznü Beşiktaşlılar anlar, arkadaşlarım bunu bilmiyorlardı.
Yıllar ilerledi, büyüdük. Siyah beyaz ekranlar renklendi, Cenk Koray Beşiktaşımızda Yönetim Kurulu Basın Sözcüsü oldu. Onu ilk kez Canlı olarak bir Beşiktaş – Galatasaray maçında Numaralı Tribünde arkamızda otururken gördüm, ‘’ parayla şampiyonluk ne kadar kolay ‘’ şeklinde başlayan tezahüratı ilk kez onun ağzından duydum. Rahmetli babamla birlikte çok güldük, maç başlayana kadar derin bir sohbete girdik. Çocukluğumun Beşiktaş gollerinin müjdecisi Cenk Koray ile sohbet ediyordum, büyük mutluluktu.
Bir o kadar da mütevazı bu güzel adam, Beşiktaşımızın Süper Ligdeki ( o zamanlar 1.Lig olarak geçerdi) şampiyonluk sayısını artırdı. Avukat kimliğinin ve olağanüstü futbol donanımının gücünü büyük bir Hukuk mücadelesine verdi, 1956-57 ve 1957-58 Federasyon Kupası Şampiyonluklarını Beşiktaş’ın apoletlerine yıldız olarak taktı. Cenk Koray bu Hukuk mücadelesinde o dönemin Federasyon Kupası maçlarının Türkiye Ligi statüsünde düzenlendiği ve Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupasına gidecek takımın bu kupanın final maçları sonucu belirlendiği gerçeğini savundu ve kazandı.
3-3 biten Valerenga faciasından sonra göz yaşları içinde vediği demeci unutamıyorum; ‘’ Bu kepazelikten dolayı utanıyorum, tüm Türkiye’den özür dileriz’’. Esprili ve gerçekçi kişiliğinin yanısıra son derece duygusaldı.
Hayat acımasızdı, bir insanın başına gelebilecek en büyük felaketi yaşadı. 31 Ağustos 1996 da 19 yaşındaki oğlu Nihat’ı kaybetti. Bu acıyla 4 yıl yaşayabildi. 23 Temmuz 2000 tarihinde kalp krizi geçirerek aramızdan ayrıldı.
Onu saygı ve özlemle anıyorum. En güzel hatırılarımdan bir tanesi olarak daima yüreğimde yaşayacak. Ruhu şad olsun.
Ahmet ÖZDEMİROĞLU / GundemBesiktas.com