Bu daha başlangıç, rezalete devam mı?

Kerem Eymür, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.

Bu daha başlangıç, rezalete devam mı?
A+
A-
30 Ağustos 2020 17:01

Aylardır bu platformda yazıyorum. Benim yazılarımı takip eden okurlarım, mevcut yönetimi en çok eleştiren biri olduğumu gayet iyi bilir. Bu kişilerin Beşiktaş’ı yönetmesinin, Beşiktaş için büyük bir talihsizlik olduğunu, devamlı surette her şeyi yanlış yaptıklarını ve bunun sonucunun bizlere pahalıya patlayacağını yazıp durdum. Amacım sadece sizleri bilgilendirmek değil, aynı zamanda yönetimin de bu yanlışları görmesini sağlamaktı. Tabi bakmak ile görmek farklı şeylerdir.Yönetime gelirken hiç bir planları olmadığı açıkça görülen mevcut yönetimimiz afallamış bir vaziyette maalesef her şeye boş boş baktı.

Geçtiğimiz günlerde Divan Kurulunda Beşiktaş’ın borçları açıklandı. Yazmaya bile elim gitmiyor.Yaklaşık 3 milyar küsür TL.Başka bir deyişle 400 Milyon Euro civarı bir borç. Gerçekten inanması çok güç. Bu borçları yapan, Beşiktaş’ı bu inanılmaz borç batağı içine sürükleyen bu kişilerin yaptıkları yanlarına kar mı kalacak? Camiada kimse bunun hesabını sormayacak mı? Doğrusu çok merak etmekle birikte bu konuda pek ümidimin olmadığını da ayrıca belirtmek isterim.

Peki bu borç nasıl ödenebilir? Açıkçası kısa vade de bu mümkün değil. Hele bu yönetimimizin yaptığı gibi, bağış toplayarak, küçülmeye giderek, bu borçları ödeyebilmek hiç mümkün değil.
Futbolun kazanmak üzerine kurulu bir oyun olduğunu, futbolda gelir elde etmenin, maç kazanarak, Şampiyonlar Liginde oynayarak ve orada puanlar kazanarak olabileceğini daha önce ki yazılarımda defalarca belirttim. Bunun için Şampiyonlar Ligi seviyesinde bir takım kurulması gerektiği ve bunun için ne yapıp edilip, eldeki imkanların zorlanarak, gerekirse mevcut yönetimin şahsi kefaletleri ile bir kaynak yaratılması gerektiğini belirtmiştim. Bu yapıldığında ve Şampiyonlar Liginde oynanıldığında, hem Şampiyonlar Liginden gelir elde edilebileceği gibi, mevcut oyuncular da hatırı sayılır paralara satılabilir.

Geçen sezon bana göre gerek Sergen’in becerisi, gerekse şansımızın yardımıyla elimize geçen Şampiyonlar Ligi fırsatını, maalesef yönetimimizin küçük hesaplar peşinde koşması, kulübe kaynak yaratamaması neticesinde kaybettik. Geçtiğimiz sezon oyunculara ödenemeyen maaşlar neticesinde bazı oyuncularımızın takımdan ayrılması, Avrupa da takip edilen kaliteli oyuncuların kiralama ya da satın alma opsiyonuyla takıma katılmasının yolunu kapadı. Avrupa’ dan Beşiktaş’a transferi gündemde olan oyuncular, Beşiktaş’ın ödemelerine güvenmediği için banka teminatları istedi. Bu kadar borcu olan bir kulübe hiç bir bankanın teminat vermeyeceği zaten aşikardı. Geriye tek bir seçenek kalıyordu ki, o da yönetimin şahsi kefaletlerini kullanarak, bu oyuncuları transfer etmesiydi. Bunun da balık baştan kokar misali, mümkün olamayacağı, Sn.Ahmet Nur Çebi’nin Futbol AŞ’ nin altına imzasını atmamasından zaten belli olmuştu. Beşiktaş’ta oynayan çoğu futbolcunun, yönetim kurulu üyelerinden daha zengin olduğu da düşünülürse, transferlerin göstermelik olarak, yurt içinden yapılacağı gerçeği benim için hiç sürpriz olmadı. Daha önce yazılarımda belirttiğim üzere, şimdiye kadar yurt içinden alınan yabancı oyuncuların Tosiç hariç ( O da bek olarak gelmiş, başarılı olamayınca, tam gönderilecekken, stoperde denenip, başarı sağlamıştı.) hiç birinden verim alınamadı. Buna rağmen belli yaşa gelmiş, Alanyaspor yada başka bir Anadolu takımında üç beş paraya oynayan ve Avrupa da herhangi bir talibi olmayan oyuncular,ya tutarsa mantığıyla takıma getirildi. Bu oyuncuların transferinde bile yönetimin zorlandığını, çok erken bir tarihte Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı oynayacağımız halde, bu oyuncuların çok geç takıma kazandırıldığı ve geçen seneki üçüncülüğün anlamını yitirdiğini hep beraber gördük. Böylece Beşiktaş’ın kasasına girecek muhtemel bir gelirden de olduk. Hem de elendiğimiz takım, herkesin seyrettiği gibi üçüncü sınıf bir takım olan Paok’tu. İnanın insan kahr oluyor.

Sosyal medya ve basından takip ettiğim kadarıyla, taraftar haklı olarak transfer istiyor. Çünkü mevcut kadro ile hiç bir şey olmayacağını gördü. Basınımızın büyük bir kısmı da herşeyi güllük gülistanlık göstermek suretiyle, her zamanki gibi populist yaklaşımlarına devam ediyor. Taraftar ile sanki alay edercesine, her gün bir sürü futbolcuyu Beşiktaş’a getiriyor. Zaten bu saatten sonra yapılan transferler, sadece günü kurtarma adına olur. Bu borçlar eriyemeyeceği gibi, artarak devam edecektir. Bu yüzden camiada ki herkesin şapkasını önüne koyması ve ivedi bir şekilde konsersiyum kurması şarttır. Zaten bu yönetimin, bu şartlarda daha fazla dayanamayıp, yakın bir zamanda istifa edeceğini umuyorum.

Güzel şeyler yazmak isterdim ama gerçekler maalesef böyle sevgili Beşiktaşlılar. Bu sezonu da, ne yazık ki çöpe attık.
Sn.Dernek başkanımız Ahmet Nur Çebi, “Oyuncu satmadan, transfer yapamayız. Bütçemiz yok”diyor. Taraftarda haklı olarak ezeli rakibimiz F.Bahçe’nin bizden daha az bütçesi olduğu halde nasıl transfer yaptığını sorguluyor. Bütçe yok diye bir şey yok arkadaşlar. Beşiktaş’a teminatsız, bloke çeksiz gelen oyuncu yok. Sorun burada. Sn. Dernek Başkanımız bütçe yok diyeceğine, bizler parasını ödemediğimizden dolayı giden oyuncular yüzünden, kimse bizi tercih etmiyor,herkes teminat istiyor diyebilse, her şey taraftarın gözünde netliğe kavuşacak. Ancak Sn.Dernek başkanımızın bir önceki yönetimden hesap sorma vaadinde dürüst olmadığını gördüğümüzden, bu konularda da şeffaf ve dürüst olmasını zaten kendilerinden beklemiyoruz.
Bu yönetimle hiç bir şeyin düzelemeyeceğini, aksine daha da kötüye gideceğini daha önce belirttim yine belirtiyor ve yönetime sormak istiyorum.
Bu daha başlangıç, rezalete devam mı?
Yoksa dürüstçe TAMAM MI?

Kerem EYMÜR

ETİKETLER:
YORUMLAR

  1. Anonim dedi ki:

    Bu yokluk zamanında köy takımına elenip 20m Euro yu çöpe atacak kadar aciz bir yönetim, maalesef

  2. Anonim dedi ki:

    Rahmetli Seba’dan sonra gelen tüm yönetimler şaibelidir