Burak Şampiyonluğu Vida’ladı

Ligin sonu yaklaştıkça heyecan artmaya devam ediyor, Cuma akşamı Lider Başakşehir’in mağlup olmasından sonra gözler bu akşam Beşiktaş – Ankaragücü karşılaşmasına çevrildi. Beşiktaş’ın rakibi karşısında alacağı galibiyetten sonra lider Başakşehir ile puan farkını 3’e indirecekti, Beşiktaş’lı futbolcular Pazar akşamını galibiyet ile kapatarak Lider Başakşehir ile puan farkını 3’e indirip Yarın akşam Galatasaray-Konyaspor maçının sonucu merak etmeye başladılar, buna biz taraftarlarda dahil.

Karşılaşmanın başlama vuruşuyla birlikte Saha ve tribünler bir anda sessizliğe büründü, futbolcular çocuk istismarına tepki için 1 dakikalık futbol oynamadılar. Buradaki tepkiden dolayı her iki takım oyuncularını kutluyorum, İlklerin kulübü Beşiktaş böyle bir olayı sahasında tepki vermesinden dolayıda gurur duyuyorum. Bende buradan “Uyuma Çocuklara Sahip Çık” Çocuklara uzanan eller kırılsın diyorum. Umarım bu tepki kayıtsız kalmaz.

Beşiktaş karşılaşmaya o kadar hızlı başladı ki maçın başında Burak ile erken golü bulunca tamam dedik maç rahat geçecek diye düşünmedim değil, hiçte düşündüğüm gibi gitmedi aslında Beşiktaş golü attıktan sonra 2. Golü arayacağına oyundan düşüp kontrolü Ankaragücü’ne kaptırdı ve kendi kalesinde tehlikeli anlar yaşadı. İlk yarı boyunca rakibine 1, 2 değil çok şut çektirttiler çekilen bu etkili şutlarda Karius gününde olması Beşiktaş’ın soyunma odasına üstün bir şekilde gitmesini sağladı.

Karşılamanın 2. Yarısına Beşiktaş’ın yine etkili başladığını gördük. Vida defans oyuncusu olmasına karşın (Mahalle aralarında eskiden top oynardık, tek başına top alıp karşı kaleye gol atardık bu akşam vida o anımızı hatırlattı bizlere) rakibin ayağından tereyağından kıl çeker gibi aldığı topu rakip alana taşıyıp arkadaşına verip ceza sahası içinde kendini pozisyona hazırlayıp kaleciden dönen topu iyi takip edip takımının 2. Golünü kaydetti Biz izleyenlere oh dedirtti. Ardından Atiba’nın ceza sahası içinde düşürülmesi ile penaltıyı kullanan Burak Beşiktaş’ın 3. Golünü kaydettiğinde dakikalar 63’ü gösteriyordu. Beşiktaş 63. Dakikada fişi çekmiş bir sonraki hafta Galatasaray derbisini düşünmeye başlarken sahada olan Burak’ın Şenol hoca tarafından artık oyundan alınmasını bekledik. Ne hikmetse Şenol hoca Burak’ı 85 dakika oyunda tuttu 85. Dakikada oyundan alıp tüm tribünlere Burak Yılmaz’ı alkışlattı. Burak Yılmaz 2. Yarı geldiğinden bu yana Beşiktaş’ta büyük işler yaptı. Eğer Beşiktaş şu an şampiyonluk yarışında var ise bu Burak Yılmaz’ın attığı goller sayesinde diyorum. Evet Burak Yılmaz için Beşiktaş’a gelmemesi için bizler de çok bağırdık çağırdık, Burak Beşiktaş’a geldi formasını giydi işini yaptı ve Alkışı hak etti. Biz Burak Yılmaz’ı böyle seviyoruz işini yapan hakem ile uğraşmayan, hakemi aldatmayan bir Burak istiyoruz böyle olduğu müddetçe Beşiktaş taraftarı onu bağrına da basar yukarıda kaldırır.

Beşiktaş 3-0 ‘ı yakaladıktan sonra skorun vermiş olduğu rahatlık ile oyunu istediği gibi yönlendirdi, hakem Halil Umut Meler Atiba’nın Beşiktaş ceza sahası içinden dirseği ile topa müdahalesini VAR’a gidip penaltı noktasını gösterip penaltı atışında Kaleci Karius’un penaltıyı kurtarmasından sonra tekrar VAR’a başvurup penaltıyı tekrarlatması gecenin olayıydı, Aynı Halil Umut Meler geçmiş maçlarda Galatasaray’ın kullandığı benzer pozisyonu tekrar ettirmemiş olması kafalarımızda soru işareti bırakmış oldu.

Beşiktaş penaltıdan yediği gol sonrası cevabı çabuk verdi, Kagawa&Ljajic verkaçında Ljajic’in yine klasına yakışır bir gol atması oldu.

Beşiktaş’ı son iki haftadır, iki isim attığı goller ile skora katkı sağlıyor, Golcü Burak Yılmaz ve defans oyuncusu Vida Beşiktaş’a şampiyonluk yolunda katkı vermiş oldular.

Beşiktaş’lı futbolcuların önünde Kaldı 4 hafta, şampiyonluk yarışından koptu gözüyle bakılan Beşiktaş’a şu an şampiyonluk adayları arasında gösteriliyor. Haftaya Beşiktaş’lı futbolcular Galatasaray derbisinden çıkaracakları bir galibiyet Beşiktaş’ı Şampiyon yapar. Geriden gelmek her zaman avantajdır, Beşiktaş geriden gelip avantajı eline aldı, şimdi rakipleri düşünsün, GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ GÜNEŞLİ GÜNLER…

Ali ENGİN