Devamı gelmeli Beşiktaş
Beşiktaş JK Genel Kurul Üyesi Ali Engin, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.
Beşiktaş’ı düşünüyorum, gözlerim kapalı… O, coşkulu tribünleri, Dolmabahçe’ye çıkan takımların yaşadığı baskıları, kazanılan şampiyonlukları, rakip takımın üstüne kartal gibi konan futbolcuları… sonra açıyorum gözlerimi ve bu takım Beşiktaş olamaz diyorum.
Beşiktaş gibi bir takım ilk yarıda topu oynaması için rakibine bu kadar vermez. Oyunun ilk 30 dakikasında rakibine bu kadar mahkum oynamaz. Beşiktaş, kendi sahasında rakibine baskı kuracağı ve oynadığı oyun ile rakibinin başını döndüreceği bir oyun sergileyeceğine, ne oynadığını bilmeden oynamaz, oy-na-ya-maz. Dün akşamki Beşiktaş ilk yarıda böyle idi. Önde Konya sporlu oyunculara baskı kuracaklar, organize olamıyorlar, belli bir planları yok. Rakip bu baskıdan hemen kurtulup takım halinde hücuma kalkıyor, baskı yiyeceklerine rakiplerine baskı kuruyorlar. Allah’tan tabelayı değiştirecek kaliteli oyuncuları yok ta akınları tehlike yaratmadan önleniyor. Tepki vermeyen ve işi olacağa bırakan bir takım görüntüsünde olan futbolcuların bu kadar kötü olmalarına rağmen hemen maçın başında Semih ile gol kaçırması enteresandı. Buradan da şunu anlıyoruz; Beşiktaş, takım oyunu yerine bireysel yetenekli oyuncuları ile maç alabilir. Hoca, dışarıdan müdahale ederek bu oyunu çeviremiyor ise Muçi gibi oyuncular çıkacak ve takımın hafızasında ve genlerinde olmayan topu taşıma ve ceza alanı üzerinden şut atma gibi özelliklerini sergileyerek oyunun gidişini değiştirecek. Ya da orta saha ile forvet arasında müthiş bir iletişim kurup takımın hücum organizasyonlarını yöneten Al Musrati gibi bir jokerin olacak. Beşiktaş takımının oyuncularının, oynadığı oyuna isyan etmeleri gerekirken kabul etmeleri kötü bir alışkanlık. Bir lider olduğu zaman sahada, diğerleri de toparlanıyor, dün akşam bunu gördük. İlk yarıda yürüyen Fernandes ikinci yarıda kendine geldi, oyuna destek oldu ve Musrati ile iyi bir ikili olacağının işaretini verdi.
Beşiktaş’ın galibiyetinin en güzel tarafı, kaleye hemen 15 tane kadar etkili şut atılması ve Muçi’nin bu özelliğinin bize olumlu katkı sağladığı idi. Geçen haftalarda ve dün akşamın ilk yarısında bilhassa sağ kanattan Onur ile rakip ceza alanının korner çizgisi bölümüne kadar inip oradan tekrar ortaya önce Fernandes ve sonra da Necip’e geri dönmeye ne gerek var diye bağırdık durduk bu sütunlardan. Arkadaş, indiğin o bölgeden ceza alanına ikiye bir yap, içeriye koşu yap, aç önünü arkadaşının sana pas atmıyorsa , kaleye şut atması için fırsat ver. Aklın önde olsun, hemen geriye dönmeyi düşünme. Büyük düşünün, sorumluluk alın ve hocaya inat önde baskı kurun. Kurun ki, goller erken gelsin ve rahat edin.
Masuaku’nun geri dönüşü, Al Musrati ve Muçi’nin olumlu katkıları sayesinde bilhssa ikinci yarıda kendine gelen Beşiktaş’ın ilk yarıdan alması gereken dersi aldığına inanıyorum. Bu arada genç Semih’e hangi mevkide olursa olsun bu takımın ihtiyacı var, onun yaşının gençliği ve tecrübesizliği ona hata yaptırabilir, susacak ve ona sahip çıkacağız. Böyle önemli bir yeteneği zaten zor bulduk, hemen kaybetmeyelim.
Ali ENGİN/ GundemBesiktas.com