Futbol anlayışını zekâsı ile pekiştiren olgun ve beceri dolu bir futbolcu gelmiş

Beşiktaş öyle bir baskı kurdu ki özellikle bu iki isimle, 21 dakika içinde tam 3 topu direkten döndü. Ve Salih Uçan… Çoğu kez yerden yere vurduğum ‘beceri yoksunu’ Salih Uçan gitmiş yerine futbol anlayışını zekâsı ile pekiştiren olgun ve beceri dolu bir futbolcu gelmiş. Buna ‘evrim’ deniyor ancak “Salih Uçan kısa süre içinde bu ‘evrimi’ nasıl geçirdi?” derseniz açıkçası yanıtını bende bilmiyorum.

Kanımca Oğuzhan Özyakup’un kendisini nasıl ‘imha’ ettiğine tanıklık etmesi etkili olmuş! 

Beşiktaş dün gece İnönü Stadı’nda etkili, baskılı ve sonuca giden futbol sergilerken ikinci gol öncesi Georges-Kévin N’Koudou ile Valentin Rosier’nin sahanın bir ucundan diğer ucuna paslaşıp atak yönünü değiştirmeleri, gecenin önemli anekdotu olarak yer etti belleğimde!

a) Orta sahadaki elemanlar yetersiz kalıp topu kaybedebilirler aracıları devreden çıkaralım,

b) futbol böyle oynanır,

c) ikimiz birbirimizi kusursuz tamamlıyoruz…

Hangi mesajı çıkarmak gerekli bilemedim. Elbette bu pozisyonda Salih Uçan’ın golü getiren akılcı pasını da ‘es’ geçemeyiz.  Karagümrük maçının ilk yarısında kuşkusuz ‘mükemmel’ bir Georges-Kévin N’Koudou izledik ancak sağ kulvarın hem savunmasında hem de ileri ucunda kusursuz oynayan Valentin Rosier’nin hakkını da vermeli. Beşiktaş, Karagümrük’ü 4-1 yenerken, umut verdi ilerisi için üstüne üslük Gedson Fernandes’in ‘garip’ ötesi futboluna karşın.

Beşiktaş’ın büyük umutlarla transfer ettiği Fernandes, kiralık gittiği Rizespor’daki oyununun 10’da birini neden burada sahaya yansıtamıyor? Muamma!

İkinci yarıda Beşiktaş için işler biraz değişti topa sahip olan, oyunu yönlendiren taraf olsa da… Gecenin kazanını belirleyen Georges-Kévin N’Koudou sıkı markaja alındı, Beşiktaş’ın atakları da sekteye uğradı ancak buna karşın baskılı oyun devam etti.

3-3’lük Alanyaspor maçı sonrası ‘hain’ ilan edilen Valerien İsmail de çok değil bir hafta sonra kahraman oldu. Mütemadiyen futbolu yönetenleri, hakemleri, kulüp başkanlarını, teknik direktörleri, futbolcuları eleştirip yeren bizler arada da kendimizi yerin dibine sokma cesaretine sahip olmalıyız ya da yazarken kelimeleri özenle seçip abartmamalıyız!

Asena ÖZKAN / T24