Güvenilir olmak
Beşiktaş Kongre Üyesi Masis Kuyumcu, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.
“Bir insanın gelebileceği en büyük mertebe, güvenilir insan olmaktır.”
Doğan Cüceloğlu
Bazı insanlar bir yerlere gelmek için vaatler veriyor, sonra bunları unutuyor. Mevki, makam peşinde koşmak için çaba göstermek yerine, sözüne sadık, güvenilir insan ol , en büyük makama erişmiş olursun. İnsanları kandırarak ne kazanırlar anlayamıyorum.
Bu yazının Beşiktaş’la ne mi ilgisi var. Rahmetli Onursal Başkan 13 Şubat 2000 de bırakma kararı aldığında ne demişti, şimdi bir de onu hatırlayalım.
‘İnsanlarla yaşadım, insanı öğrendim
insanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim
insanlarla yaşadım, insanlardan nankörlüğü gördüm.
Dostlarım, Dostlarım…
ama ben dostlarımdan çok korkarım’
Düşünürlere hak vermemek elde değil.
Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz,
bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, ama herkesi her zaman aldatamazsınız!
Değerli kongre üyeleri; hayatım boyunca ben kimseyi aldatmadım, aldatmaya da çalışmadım’
1984 yılında huzurlarınıza hangi heyecan ve duygularla gelmişsem, bugün de huzurlarınızda, aynı heyecan ve duygularla başım dik gönlüm rahat ve huzur içerisinde sizlere veda ediyorum!”
Bu sözleri söylediğinde kongre salonunun hali dün gibi aklımda, ağlayanlar, ayakta alkışlayanlar. O zamandan bu zamana geçen 22 senedir, her geleni ibra etmeyen sayılı kişilerden biriyim. Bu övünülecek bir şey de değil, geldiğimiz şu noktaya baktığımızda, her başkanın nasıl gittiğini düşününce insan üzülüyor.
Şimdi bazıları şunu diyecektir. Sayın Yıldırım Demirören de alkışlarla yollandı .Evet, bu doğru, ben ve benim gibiler hariç alkışlarla yollandı. Sebebi, alacağımı bırakıyorum demesiydi. Şu an kulüpten alacaklı olan iki kişiden biridir kendisi, diğeri de sayın Serdal Adalı.
Rahmetli Süleyman Seba’nın izinde yürümek, Doğan Cüceoğlu’nun sözünden yol almak bir insanı yüceltir. Bir kongre üyesi olarak tek beklentim budur.
Futbol farklı kültürdeki insanları bir noktada buluşturan bir spor dalıdır. Bu spor dalı bir çok kişiye iş sahası açtığı gibi iyi yönetildiği taktirde kulüplerin ciddi bir gelir kaynağıdır. Milyonlarca kişiyi dünyada peşinde koşturan bu spor dalını iyi yönetenleri görebiliyoruz, peki bizim ülkemizde insanlar neden sormaz bu kadar kasa girdisine karşı kulüpler neden batma noktasında aslında sorunun cevabı çok basit.
Sporun içinden gelen insanlar bu göreve soyunmadığı sürece bu devran böyle sürer gider kimsede şikayet etmesin ,bu gelinen durumda suçlu aramaya gerek yok herkes suçlu. Kulüplere reklam olsun diye talip olacak yönetimler yerine Bayern München modeli tercih edilirse istenen seviyeye gelinir.
Masis KUYUMCU / GundemBesiktas.com