İlk gelen küfür öğreniyor!
Sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan Cenk Tosun, sağlık durumu; transferi ve Beşiktaş’taki uyumu anlattı. İşte detaylar…
Beşiktaş’ın 1 Şubat’ta Everton’dan kiraladığı Cenk Tosun, açıklamalarda bulundu. 11 Nisan’da oynanan BB Erzurumspor maçında sakatlanıp sahayı terk eden Tosun, sadece 4 maç oynadığı sezonda 3 kez gol atma başarısı gösterdi. Gelecek sezon kasım, aralık veya ocak ayına doğru tam olarak iyileşeceğini belirten futbolcu, kendini iyi hissetmeden sahalara dönmeyeceğinin altını çizdi. İşte, Cenk Tosun’un açıklamalarından kesitler…
“Rosier’e küfür etmeyi kim öğretti?”
Cenk Tosun, “Abi bilmiyorum ki. Bize ilk gelen her zaman küfrü öğreniyor. Geçen canlı yayında da küfretti. Bütün tesiste onu söylüyor zaten. Hocaya küfür etmedi. Yok. Anlamını biliyordur büyük ihtimalle. Hocaya kesinlikle öyle bir şey diyemez de. Bizim aramızda olduğunda ağzından düşmüyor yani. Çok şakacı bir karakter. Tesis içerisinde ihtiyacımızın olduğu bir karakter. Küfrü kimin öğrettiğini bilmiyorum. Bizim ülkemize gelenlere ilk küfür öğretiliyor biliyorsunuz.
Çok iyi performansı var. O kadar benimsemiş ki kulübü kiralık olmasına rağmen bu sezon canını dişine takarak oynadı. Onun da büyük payı var şampiyonlukta. Taraftar da onu benimsedi zaten. 1 sene daha kiralayabilirlerse çok iyi olur bizim için.”
“Atiba’dan önce onun heykeli dikilmeli…”
“Beşiktaş’a ilk geldiğimde bir arkadaş grubum vardı. Onlar benim canım ciğerim. Kardeşlerim. Öl desinler öleyim. Necip olsun, Oğuzhan olsun. Dorukhan katıldı sonra Utku katıldı. Ondan önce Olcay vardı Atınç vardı. Tolgay Arslan vardı. Tolga abi vardı. Rosier’le tamam çok iyi anlaşıyorum tesis içerisinde ama dışarda aklıma gelmez.
Yani “hadi gel bir yemeğe gidelim” diye aramam. O ararsa giderim yine. Çok sevdiğim bir kardeşim dediğim gibi. Ama Necip olsun, Oğuzhan olsun. Bunlar futbol hayatı dışında da gördüğüm insanlar. Necip’e ayrı bir parantez açmak lazım zaten. Heykeli dikilecek futbolcular diyorlar ya. Atiba tamam. Ama en başta Necip’i dikmeliler. Önce Necip’i diksinler.”
Kaynak: Duhuliye