Demirtaş’ın analizlerinden öne çıkan satır başları şu şekilde:
Beşiktaş biraz zor da olsa kazandı. Özellikle ilk yarıda tam istediği oyunu oynayamadı. Hatta istediği oyun ne diye sorarsak, onu da çok anlamadık. Oyun kalitesinde biraz problem vardı.
İLK MAÇTA 4-3-3’E DAYALI BİR ÇALIŞMA GÖRMEDİM
Açıkçası Beşiktaş 4-3-3’e döndükten sonra şunu merak ediyordum: Valerien Ismael bütün planını 3-4-3’e yönelik yaptı. Daha sonra belki de bu sistemin çalışmadığını gördü. Ya da belki baskılara dayanamadı. 4-3-3’le devam etti…
Acaba bunu gerçekten hoca mı istedi? Yani elindeki oyuncu kadrosu ‘Bunu oynarsın’ mı dedi? Yani buna hazırlıklı mı? Buna yönelik bir açıklaması oldu. Yoksa gerçekten ‘Madem öyle hadi olsun” tercihi mi bilmiyorum.
Açıkçası Beşiktaş’ta ilk maçta 4-3-3’e dayalı da bir çalışma görmedim. Sanki bu, hesaplarda çok yokmuş gibi. Emirhan’ın Torino’ya gidişi de çok beklenmedik bir gelişme oldu. Ve açıkçası şu anda özellikle merkez orta sahada bütün dengeleri bozdu .
İLK YARIDA DENGESİZ BİR OYUN VARDI
Beşiktaş ilk yarıda belirsiz bir oyun oynadı. Biz Beşiktaş’ı Valerien Ismaël’ den sonra özellikle pres takımı olarak tanımlıyoruz. O pres de çok kırılgandı. Kayserispor çok rahat geçti o presi. Topu aldıktan sonra yerleşik savunmaya daha iyi hücum yapabiliyor muydu? O da yoktu. Çok dengesiz bir oyun vardı.
GHEZZAL DAHİL HEPSİ TAKIM OYUNCUSU
Hâl böyle olunca kadrodaki birçok oyuncu anlamsız hale geldi. Baktığımızda ne olursa olsun hepsi kaliteli. olsa da bence Ghezzal de dahil hepsi birer takım oyuncusu. Yani belli bir kompaktlık sağlandıktan sonra, topu önde dengeli şekilde kazandıktan sonra, hatları koparmadıktan sonra bu oyuncuların bir anlamı var. Özellikle Muleka’nın sol forvet rolü… Ortaya bir takım çıkarırsınız bir anlamı var. Mesela Larin’de de aynı problem vardı. Larin, sol forvette gol krallığında oynadığı dönem de oldu. Hiç göze iyi gelmeyen bir oyuncu olarak da hatırlıyoruz Larin’i. Bu tamamen ne kadar takım olduğunuza bağlı bir şey.
NKOUDOU ELDEKİ EN İYİ KENAR FORVET
İikinci yarıda rakip eksik kaldı. Sonra Beşiktaş de eksik kaldı. Ama bir şey yaptı:
Madem sahaya oyun olarak tam bir şey koyamıyorum, oyuncu kalitesini artırayım dedi. Daha doğrusu denge bozacak oyuncuları biraz daha serpiştireyim dedi. Bu oyuncu da Nkoudou oldu. Hareket getirdi. Zaten ortada oyun yoksa N’Koudou eldekiler içinde en iyi kenar forvet. Çünkü zaten hatlar kopuk, en azından o hatları driplingle aşacak bir oyuncuya sahip oluyorsunuz.
GHEZZAL TİPİNDEKİ OYUNCULARIN BAYILACAĞI SANTRFOR
Gol de Weghorst Ghezzal ikilisinden geldi. Ben Weghorst’un ilk transfer olduğu zamandan beri ligin üstünde bir santrafor olduğunu düşünüyorum. Bu tip santrforlar için hep şu tanımı yapıyorum: Ghezzal gibi yetenekli ve topu santrforuna verdikten sonra geri almayı seven oyuncuların çok seveceği bir santrfor. Ghezzal’a çok güzel duvar oldu. Ve bence o asist, Ghezzal’ın Beşiktaş kariyerindeki en golcü sezonu geçireceğini hissettirdi.