Karakartallar Avrupa semalarında
Yazarımız Ahmet Özdemiroğlu, Beşiktaş’ın ilk Avrupa Kupası maçını yazdı.
İlk kez 1955-56 sezonunda düzenlenmeye başlanan Şampiyon Kulüpler Kupasının 2’nci sezonuna Türkiye’den de bir takım katılması gerekiyordu. Zamanın Futbol Federasyonu, Başkan Orhan Şeref Apak önderliğinde UEFA’nın düzenlediği Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’na katılacak takımı belirlemek için, profesyonel takımlar arasında “Federasyon Kupası” adı altında bir organizasyon düzenledi. Statüsü Türkiye Kupası ve Türkiye Ligi benzeri bir yapıda hazırlanan organizasyonu kazanan kulüp o yıl ülke şampiyonu olup, Türkiye’yi Avrupa’nın en büyük kupasında temsil etme hakkını kazanacaktı.
Federasyon Kupası ilk kez 1956-57 yıllarında düzenlendi. Önce İstanbul, Ankara ve İzmir bölgelerinde eleme usulü maçlar oynandı. İstanbul Bölgesi eleme grubu Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Beykoz 1908, Adalet, Emniyet, Vefa, İstanbulspor, Kasımpaşa ve Beyoğluspor’dan oluşuyordu. Beşiktaş ve Galatasaray bu gruptan çıkarak Federasyon Kupası Final grubuna yükseldiler. Final Grubunda Beşiktaş, 10 maçta 17 puan toplayarak şampiyon oldu ve Türkiye’yi Şampiyon Kulüpler Kupası’nda temsil etme hakkı kazandı. Fakat 1958’de Federasyonun Beşiktaş’ın ismini UEFA’ya geç bildirmesi sonucunda Beşiktaş bu hakkını ilk yıl kullanamadı.
1957-58 sezonunda Federasyon Kupasının ikincisi düzenlendi. İstanbul Profesyonel kümede 22 puan toplayan Beşiktaş, Federasyon Kupasına ön elemelerine katılmaz hakkı kazandı. 1.Kademe 1. ön elemede Feriköy’ü 8-2 ve 2. ön elemede Yeşildirek’i 1-0 yenerek 2. Kademeye yükseldi ve bu turda Gençlerbirliği’ni 3-2 ve 4-1’lik skorlarla her iki maçta da mağlup ederek Federasyon Kupası Kırmızı Grupta yer aldı. Grup maçlarında Beykoz’a 1-0 yenildi ve 4-1 yendi, Ankara Demirspor’u 4-1 yendi ve 1-0 yenildi, İstanbulspor’u 4-2 ve 1-0 lık skorlarla yendi, Kırmızı Grup Şampiyonu olarak Finale yükseldi. Finaldeki rakibi Beyaz Grup Şampiyonu Galatasaray’ı her iki maçta da 1-0 yenerek ikinci kez Federasyon Kupası Şampiyonu oldu. 28.06.1958 tarihinde oynana ilk maçta golü 47. Dakikada Penaltıdan Recep Adanır, ertesi gün 29.06.1958 tarihinde oynana maçta ise golü Coşkun Taş attılar.
Bu Şampiyonluk ile Beşiktaş ikinci kez Şampiyonlar Ligi’ne katılmaya hak kazandı, Fransa’nın Cannes şehrinde çekilen kurada rakibimiz Yunanistan’ın Olimpiakos takımı oldu. İlk maç 1958 30 Eylül’de Atina’da oynanacaktı. Kura için Avrupa Futbol Federasyonları Birliği Genel Sekreteri Deleaunay şöyle konuştu; ‘’ Kurada Türkiye ile Yunanistan’ın karşı karşıya gelmesi kaderin bir cilvesidir. Bugünkü şartlar içerisinde bu maçın Atina’da oynanmasını şahsen imkânsız görmekteyim’’. Kuradan sonra Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak düşüncelerini şöyle getirdi; ‘’ Avrupa Birliği’ne Şampiyon Kulüpler Kupası maçlarına iştirak edeceğimiz hususunu taahhüt ettik. Bu itibarla maçı oynamamamız için bir sebep mevcut değildir. Hiçbir korkumuz yok, 30 Eylül’de Atina’da bu maçı oynamaya hazırız. Yeter ki, Yunanistan Hükümeti ve Yunan Futbol Federasyonu gerekli emniyet tedbirlerini almış olsunlar. Bunu da yerine getirecekleri tahmini umumidir’’. Beşiktaş İkinci Başkanı Enver Kaya’da konu hakkındaki görüşünü şöyle iletiyordu; ‘’ Olimpiakos ile mücadeleye hazırız. Hükümetimiz müsaade ederse bizce de bu maçın oynanmasında hiçbir mahzur kalmaz’’. Beşiktaş cephesinde bunlar konuşulurken Yunan tarafında ise henüz bir resmi açıklama yapılmamasına rağmen Yunan futbolcuların Türkiye’ye gelmeyi istemedikleri şeklinde duyumlar alınıyordu. Nihayet beklenen oldu, Yunan Futbol Federasyonu Olimpiakos kulübünün Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupasına katılmayacağını Avrupa Futbol Birliği’ne bildirdi. Böylece Beşiktaş İlk kez katıldığı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası 1. Turunda otomatikman tur atlamış oldu ve 2. Turdaki rakibini beklemeye başladı.
Bu arada istifa eden kulüp Başkanı Nuri Togay’ın yerine Enver Kaya Başkanlığa getirildi, Teknik Direktör olarak da İtalyan Leandro Remondini atandı.
08.10.1958 tarihinde Paris’te Avrupa Futbol Birliği İcra Komitesi tarafından çekilen kurada korkulan başa geldi ve rakibimiz meşhur Real Madrid oldu. Maçlar 13 Kasım’da Madrid’de ve 27 Kasım’da İstanbul’da oynanacaktı. İlk hedef fazla gol yememekti.
Beklenen gün nihayet gelip çattı. Tarih 13.11.1958 Yer: Madrid – Santiago Bernabeu Stadı
Karakartallar Avrupa Kupalarındaki ilk sınavında Real Madrid karşısına 120.000 taraftarın önünde çıktı. İnanılmaz bir ambiyans ve olağanüstü bir tezahürat vardı. Bernabeu Stadının çimleri ayaz ve kırağıdan dolayı kaygan, top kontrolü zor görünüyordu. Bir de futbolcularımızda gece maçı oynama alışkanlığının olmaması işimizi iyice zorlaştırıyordu. Takımlar şu kadroları ile sahada yer aldılar
Real Madrid: Junito Alonso – Marcos Alonso Imaz, Rafael Lesmes – Juan Santisteban, Jose Santamaria, Jose Maria Zarraga – Raymond Kopa (Fransız), Hektor Rial (Arjantinli), Di Stefano (Arjantinli), Puşkaş (Macar), Paco Gento
Beşiktaş: Varol Ürkmez – Kâmil Üzülme, Münir Altay – Gürcan Berk, Özcan Esinduy, Ahmet Berman – Aleko Sofyanidis, Kaya Köstepen, Ahmet Özacar, Faik Öncü, Coşkun Taş
Real Madrid’in o zamanki kadrosu da şimdiki gibi dünyanın en iyi futbolcularından oluşuyordu, forvet hattında efsane Stefano, Puşkaş, Kopa ve Gento vardı. Genç kalecimiz Varol’a çok büyük iş düşüyordu.
Fotoğrafta bu maçtan önce çekilen kadro fotoğrafı görülüyor.
Üst Sıra (Sol baştan): Kâmil Üzülme, Aleko Sofyanidis, Faik Öncü, Ahmet Berman, Coşkun Taş, Gürcan Berk Alt Sıra (Sol baştan): Özcan Esinduy, Ahmet Özacar, Varol Ürkmez, Kaya Köstepen, Münir Altay.
Beşiktaş maça tüm otoriteleri yanıltacak kontrollü bir tempoyla başladı. Siyah Beyazlı gençler, sahanın her yerinde pres yapıyor, top tutuyor, oyunu istediği gibi yönlendiriyordu. Real Madrid’li taraftarlar da bu güzel oyuna kayıtsız kalmıyor ve Beşiktaş’ı alkışlıyorlardı. Real Madrid atak yapıyor, Beşiktaş kapanıyor ve gol imkânı vermiyordu. Real Madrid baskıyı arttırdıkça Beşiktaş’ın forvet hattı geri çekilmeye başladı. Kopa, Puşkaş, Di Stefano üçlüsünün sağlı sollu atakları Beşiktaş’ı daralttıkça daraltıyor fakat kalecimiz Varol’un muhteşem oyunu sayesinde skor golsüz devam ediyordu. Oyunun 30. dakikası dolarken Kopa ’nın harika şutunu Varol aynı güzellikte kurtardı. Dört dakika sonra yine Varol fevkalade bir yumrukla bir diğer tehlikeyi uzaklaştırdı. 35, 36, 37, 39, ve 43. dakikalar, Varol’un unutulmaz maçının unutulmaz kurtarışlarını yaptığı anlardı. 30 ve 45’nci dakikalar arasındaki Real Madrid baskısı olağanüstü zorluk derecesindeydi.
İkinci yarıya Real Madrid yine baskılı başladı, Juan Santisteban’ın uzaktan mükemmel şutu Varol’un önündeki futbolcular yüzünden topu görememesinden ağlarımıza takıldığında dakikalar 58’i gösteriyordu. İzleyen dakikalarda genç Varol olağanüstü kurtarışlarına devam ediyor, maçı izleyenleri adeta büyülüyordu. Bu maçtan sonra kendisi ‘’Madrid Panteri’’ diye anıldı. Real Madrid’in 82. Dakikada kazandığı korner atışında top direğimizden geri geldi Di Stefano, Puşkaş ve Kopa’dan oluşan forvet üçü birden Varol’un üzerine çullandılar, top çizgiyi geçtiyse de gol geçerlilik kazanmadı. Bu karar Real Madrid’in şöhretli futbolcularını sinirlendirdi, hep birlikte hakeme itiraza ve tartaklamaya başladılar. Di Stefano ve Münir Altay’ın itişmesinden sonra Hakem Münir Altay’a kırmızı kart gösterdi, Di Stefano ’ya da kırmızı gösterecekti ancak diğer Madrid’li oyuncuların devreye girerek hırpalamasıyla korkarak kartı göstermekten vazgeçti. Beşiktaş 10 kişi kalmıştı.
Karşılaşmanın 86. Dakikasında bir pozisyonda Varol topu bloke etti, yine Madrid’in hücum oyuncuları hepsi birden Varol’a yüklendiler. Di Stefano tekme yumrukla Varol’u yere serdi, Varol kısa bir baygınlık geçirdi ve elindeki top yuvarlanıp çizgiyi geçince Hakem korkudan golü vermek zorunda kaldı. Varol’un sakatlanması üzerine Beşiktaş oyuncu değişikliği hakkını kullandığı için 9 kişi kaleye Aleko Sofyanidis geçti. Sofyanidis ’de 2 mükemmel kurtarış yaptı. Hakem maçı uzatmaların üzerine 2 dakika da fazla oynattı ve karşılaşma 2-0 mağlubiyetimizle sona erdi. Ancak maçtan sonra stadı dolduran 120.000 taraftar kendi takımlarını ıslıklıyor ve Beşiktaş’ı alkışlıyorlardı.
Tarih 27.11.1958, rövanş zamanı gelmişti. Ünlü Real Madrid düz mavi formaları ile Mithatpaşa Stadının bataklığı andıran zeminindeydi, sicim gibi yağmur yağıyordu ve hava çok soğuktu. Beşiktaş yakası ve kol ağızları siyah olan düz beyaz forma, beyaz şort ve çizgili tozlukları ile çıktı sahaya. Kadroda ilk maçta sakat olduğu için oynayamayan Recep Adanır ve Metin Erman yer alıyor, ilk maçta oynayan Coşkun Taş sakatlığından dolayı, Münir Altay ilk maçta kırmızı kart gördüğü için bu maçta yer almıyordu. Soğuk ve yağmura rağmen tribünler tıklım tıklım doluydu ve İspanya’dan da Real Madrid taraftarları gelmişti.
İlk 10 dakika karşılıklı ataklarla geçti, Real Madrid’in dünyaca ünlü ayakları çamur deryasında bırakın pas atmayı, koşmayı yürümekte bile zorlanıyorlardı. 13. Dakikada sağdan gelen bir ortaya Varol ve Santisteban birlikte yükseldi, Santisteban vurdu kafayı Varol bir yay gibi kıvrıldı topu çeldi, çamura düşen topa yine ikisi birden hamle yaptılar, Santisteban çabuk davrandı ve vurdu, Kamil’in müdahalesi boşunaydı. Real Madrid 1-0 öne geçti. 64. Dakikada Real Madrid defansının solunda sıkışmış olan topu Recep Adanır uzun bir pasla ters tarafa gönderdi. Tam penaltı noktasının üzerinde Sofyanidis topla buluştu, önünde sadece Santamaria vardı, birden sol tarafından hareketlenmiş Kaya’yı gördü, önüne yuvarladı. Kaya topu kontrol etti, düzeltti ve müthiş bir sol şut çıkardı. Beşiktaş’ımız beraberliği yakalamıştı. Karşılaşma 1-1 sona erdi, Real Madrid turu geçtiği için, Beşiktaş güzel bir futbolla berabere kaldığı için mutluydular. Eşsiz taraftarımız her iki takımı birden alkışlayarak uğurladı.
Bu maç sadece bir futbol maçı değildi, bu maç gurur ile mütevazılığın, varlıkla yokluğun, beyin ile kalbin, maddiyatla maneviyatın mücadelesiydi.
27.11.1958 Mithatpaşa Stadı, Real Madrid 2.Tur Rövanş maçı öncesi çekilen kadro fotoğrafı Üst Sıra (Sol baştan): Ahmet Berman, Kaya Köstepen, Varol Ürkmez, Aleko Sofyanidis, Recep Adanır, Kâmil Üzülme Alt Sıra (Sol baştan): Gürcan Berk, Ahmet Özacar, Metin Erman, Faik Öncü, Özcan Esinduy
Avrupa Kupalarındaki serüvenimiz gurur ve mutlulukla başladı…
Ahmet ÖZDEMİROĞLU
Çok güzel bir yazı olmuş. GS taraftarı olarak Beşiktaş’ın ülkemizi temsilinden gurur duydum.
Yazılarınızın devamını bekliyoruz.