Liglerin başlatılması kararından vazgeçilmelidir!

Korona virüsü Ocak ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktı. Şubat ayında ise ilk önce Avrupa’da sonra dünyaya yayıldı. Ülkemizde ise ilk resmi vaka 10 Mart tarihinde açıklandı. Bu süreçte dünya ülkeleri kendilerince önlemler alarak karantina uygulamalarına geçti.

O hafta Türkiye Ligi’nde şampiyonluğu etkileyecek olan Galatasaray-Beşiktaş maçı vardı. Kamuoyu ise o hafta ki maçların seyircisiz oynatılmasını istiyordu. Türkiye’de Kovid vakaları yaşanıyorken ve Avrupa liglerinde öncü durumdaki İtalya, Almanya, Fransa, İspanya gibi ülkeler ligleri birer birer durdurulurken kamuoyunun o hafta “maçlar seyircisiz oynatılsın” talebine Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz “maçın seyircili oynatılması gerektiğini ve her türlü önlemi aldıklarını” söyledi. Kamuoyu ise bu demeci fazlası ile eleştirerek insan sağlığı ile oynanmasının kabul edilemeyeceğini söylüyordu. Devletimizde Korona salgınının başlaması sonrası liglerin seyircili oynanmasında oluşacak tehlikeyi gördüğünden ve Galatasaray-Beşiktaş maçı dahil tüm ligin seyircisiz olması kararını verdi.

Alınan bu karar sonrası her türlü önlemi aldığını iddia eden Galatasaray camiası fikir değiştirerek bu maç dahil liglerin ertelenmesi gerektiğini söylemeye başladı.

Maç oynandıktan sonra ise Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve futbolcuları yaşanan 2 puanın kaybından dolayı üst perdeden demeçler vererek bir anda “insan sağlığının öneminden” bahsetmeye başladılar.

Sonraki hafta ise tüm lig ertelendi.

Bunların olduğu günlerde Dünya’da daha 150 bin vaka yoktu. Ölümler ise on binleri geçmemişti. Türkiye’de vaka sayısı sadece 18’di ve henüz hayatını kaybeden vatandaşımız yoktu.

Bugün ise Dünya’da 4 milyondan fazla vaka var ve 280 bin insan hayatını kaybetti. Türkiye’de 137 bin vaka ile karşı karşıyayız. Hayatını kaybeden insanımızın sayısı ise 4 binlere yaklaşmaktadır. Ayrıca 1.000’den fazla insanımız yoğun bakımda yine 1.000’e yakın insanımızda entübe edilmiş yani hayati risk ile karşı karşıyadır.

Korona Bilim Kurulu Üyelesi Prof. Dr. Ateş Kara hocamız “137 bin kişiden bağımsız % 30 oranında (35-40 bin civarı) hiçbir semptom göstermeyen ve bu nedenle tespit edilemeyen Covid19 pozitif vaka” olduğunu söylemektedir.

Tüm bunlar yaşanırken TFF Başkanı Nihat Özdemir, online yaptığı basın toplantısında Türkiye’de Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig ve Bölgesel Amatör Ligler’in 12 Haziran’da başlatılacağını açıkladı. Bu kararın alınma sebeplerinden biri yayıncı kuruluştan alınacak 550-600 milyon liralık ödeme olsa da  asıl sebep daha önceden “insan sağlığı” diyen kulüplerin hedefinde şampiyonluk olmasıdır. Elbette kamuoyu bu kararı eleştirici yorumlar yaparak tartışmaya devam ediyor.

Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor gibi takımlar konuyla ilgili hiç bir tepki vermeyerek TFF’nin kararını onaylar görünürken, Fenerbahçe liglerin başlatılmasının sakıncalarından bahsederek oynatılmasına karşı bir tepki verdi.

Yani kamuoyu bu süreci tartışırken sadece 18 vaka varken “insan sağlığı” diye ortada dolaşanlar ise başını deve kuşu misali kuma gömmeyi tercih etti!

Kulüpler bu karar sonrası üçerli beşerli idmanlara başladılar ancak daha liglerin oynanmasını bırakın hazırlık idmanlarının bile tam anlamıyla başlamadığı sadece 3-5 kişi ile yapılan idmanlar sonrasında dahi vaka sayısı şimdiden altı kulübe sıçradı.

Ankaragücü, Fenerbahçe, Sancaktepe, İnegölspor, Tuzlaspor ve son olarak da Beşiktaş’ta Korona vakası görüldü.

TFF Başkanı Nihat Özdemir’in açıkladığı liglerde ki yöneticisi, futbolcu, teknik heyet ve çalışanların (Aşçısı, güvenliği, fizyoterapisti, bireysel antrenörü vs ) sayısı ise yaklaşık 15-20 bin civarı insan demek! Maçların oynanması ile birlikte emniyet güçleri (Polis,güvenlik), medya mensupları, yayın ekipleri, stat görevlileri ve sağlık ekipleri dahil bu sayı 40 binlere kadar çıkıyor. Yani ligler oynanmazken 15-20 bin civarı insan 50’li 60lı gruplar halinde ve sonrasında 40 bin kişi 200-500 lü gruplar halinde hatta Süper Lig’de 1.000-1.500’lü gruplar halinde yan yana gelecek.

8 hafta sonunda yaklaşık 200 bin insanın bir araya gelmesi muhtemel olacak. Birde bu 40 bin kişinin iller arası seyahat ettiğini düşünün. Konaklama tesis çalışanları, ulaşım sırasında çalışan insanlar.. Üstüne birde bir şekilde havalimanında olsun, konaklama yapılan oteller olsun, idman yapılan tesislerin önlerinde takımlarını uğurlamaya çalışacak, resim çektirmek ya da çekmek isteyecek forma imzalatmaya kalkacak seyirciler eklenecek.

Bunların hepsi bir arada düşünüldüğünde bir anda yüz binlerce insan yan yana gelecek. Birde şampiyon olan, bir üst klasmana çıkan kulüplerin seyircilerinin kutlamaları ile on binlerce yüz binlerce insan sokaklara dökülecek.

Bu arada kulüp idarecilerinden, teknik heyetlerden, futbolcularından ve o sırada çalışanlardan biri ya da ailelerinden biri istenmeyen bir sonuç ile karşı karşıya kalıp hayatını kaybetmesi de muhtemel.

Korona belasına karşı henüz bir aşı ya da ilaç tam olarak üretilememişken yapılacak olan bir hata maalesef ülkemizde hem sosyal hem ekonomik hem de bugünlerde en çok değerli olan “İnsan sağlığına” büyük tehlike oluşturacaktır.

Normalleşmeye gittiğimiz bugünlerde TFF’nin aldığı kararın ilerleyen dönemde ciddi sorunlara yol açması muhtemeldir. Bu nedenledir ki Sağlık Bakanımız bu kararı veren Federasyonu sorumlu tutmuş ve bu sorumluğa girmek istemediklerini beyan etmiştir.

TFF Başkanı Nihat Özdemir’in ve bu kararın verilmesinde etkin olan yöneticiler, kulüpler ve başkanlar bu kararın sorumluluğunu ise almıyorlar.

Tek söyledikleri ise “Haziran ayında her şey iyi olabilir” demek.

Oysa Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir!

Daha bugünden 3-5 li gruplarda Covid19 testleri pozitif çıkmaya başladı ise haftalık 30-40 bin insanın içinde olduğu faaliyetlerde ne tür sonuçlar doğacağı ortadadır.

Türkiye yeni bir pandemi felaketi yaşamadan bu karardan hemen vazgeçmeli ve parayı değil insan sağlığını yani futbolun ana unsuru olan futbol emekçilerini ön plana koymalıdır.

Aksi halde Türkiye ligleri futbolda pandeminin merkezi olacak, gelecek sezon ligin oynanması tehlikeye girecek ve ilerleyen dönemde hani o ağızlarda çok söylenen marka değerini kaybedeceği gibi maddi – manevi kayıplara uğrayacaktır.

Umarım ligin oynanması kararı verip küçük hesaplar peşinde koşanlar uyarıları ciddiye alırlar!

Faik DOĞAN