Nasıl uçup da geldin oraya çakıverdin golünü
Milliyet yazarı Attila Gökçe, Beşiktaş – V. Fatih Karagümrük maçını değerlendirdi.
Mutlu, huzurlu, gururlu.. Enerjik, dinamik, sempatik… Beşiktaş’ın Vodafone Park’ta taraftarıyla buluşmasının alkışlarla kutlandığı gecenin özeti.
Anlaşıldı, hakeme karşı aşırı öfkeli ve takıntılı tavırları geride bırakmışlar. Alanya’daki hatalarıyla yüzleşmişler. O hataların yerine yepyeni bir anlayışla pırıl pırıl parlayan, göz okşayan akıllı bir oyuna dönmüşler. Evet goller güzel, hem de çok güzel. Ama dikkatinizi çekerim: Oyuna bakın. Her dakikasını tekrar tekrar izleyin. Beşiktaşlı futbolcuların ve Valerien Ismael’in bir hafta içinde kendilerini nasıl yenilediklerini görün.
Evet, birbirinden güzel hareketlerle, arayışlarla (ve elbette gollerle) dolu bir oyun izledik. Beşiktaş, kötü bir başlangıç yapsa, bir kaza golü yese, oyun oynamak yerine kavga etse, çatışsa gerilse kendi taraftarlarının da güvenini kaybedebilir, Alanya’dan sonra daha da büyük bir kayba uğrayabilirdi.
Hayır, öyle kötü bir tablo oluşmadı. Aksine sakat Ghezzal’ın yokluğuna rağmen Kartal tam da adına layık inanılmaz kanat becerileriyle adeta şov yaptı. Bu gösterinin baş aktörü de Nkoudou idi… Özellikle ilk yarıda topla her buluşmasında dikine delici driplinglerle, ön direğe arka direğe gönderdiği toplarla takımını adeta uçurdu.
Sağ kanatta Rosier’in ortaladığı topa uçarcasına yere paralel bir hamle ile kafayı yapıştıran Weghorst da ilk golüyle açtı perdeyi. Nkoudou maça damgasını vuran güzelliği ikinci golde taçlandırdı.. Solbek alanından taa sağ kanattaki Rosier’e uzuuun bir top gönderdi. Oyunun akışı değişti.
Rosier hızla yöneldi rakip kaleye, Salih’i gördü, o da aynı biçimde harika bir pasla soldaki arkadaşına verdi pasını… Kimdi o arkadaşı? Atağı başlatan Nkoudou! Bravo nasıl uçup da geldin oraya çakıverdin golünü. Aferin sana!
İlk yarıda sağ önde sanki arkadaşlarına ayak uyduramıyormuş gibi görünen Muleka da 50’de 3-0’a getirdi tabelayı. Masuaku’nun kornerine ön direkte kafayı vuruverdi.
Beşiktaş’ın gösterisi, hem savunmada (en başta Necip), hem orta alanda (Salih ve Gedson Fernandes) hem de forvette (Nkoudou ve Uçan Hollandalı Weghorst) doğru, akıllı ve çabuk hamlelerle önemli istatistikler oluşturdu. Ancak 53’te Diagne’nin attığı golden sonra Karagümrük’ün topa sahip olma ve hücumda baskı yaratma sırası geldi. Necip ve arkadaşları tehlikeli dakikaları birlikte savuşturdular.
Ve Rosier… O da sağ kanadın efendisiydi dün. Gedson Fernandes’in asistinde maçı bitiren golün de sahibi oldu.
Muleka o kanatta biraz daha hareketli içeri kat ederek Weghorst’a daha yakın oynasaydı oyun daha güzel, skor daha da zengin olabilirdi.
Günün en önemli gerçeği, bence, Valerien Ismael’in Alanya’daki hatalarından ders çıkarmış olmasıydı. Kendisiyle ilgili kuşkuları da bir ölçüde azalttı.. Weghorst’un iki kez ofsayta yakalanması, yine Weghorst, Muleka ve Salih’in direkten dönen topları da gösteriye dahildi dün.
İlk 60 dakikada Beşiktaş hem tempolu, hem baskılı, hem de üretken bir takım kimliği sergiledi. Ancak bu oyun enerji tüketimini de hızlandırıyor. Karagümrük’ün kurduğu baskı biraz da bu yorgunluğun karşılığı oldu. Laf aramızda Pirlo’nun nasıl bir oyun planladığını da merak ettim, fazla bir şey göremedim.
Attila GÖKÇE / Milliyet