Organize kötülük!

Helal olsun!
Beşiktaş tribünlerine.
Son 1 haftadır yaşanan tüm çarpıklıklara, takımı, camiayı saha dışına çekmeye çalışan tüm organizmalara rağmen, otokontrolünü sağlayan Beşiktaş taraftarına helal olsun. Sanmayın ki, korktular. Sanmayın ki sessiz kalıyorlar. Tribün tarihi boyunca, yaşanan tüm haksızlıklara en net ve en gür sesle karşılık veren Beşiktaş taraftarının sükuneti, takımına sahip çıkmaktır aslında.

İlk 45’te topu rakibine bırakan ancak pozisyon zenginiliğini yakalayan Beşiktaş’ta, en dikkat çeken isim Berkay Vardar oldu. Berkay’ın oynadığı maçlarda defansın arasına girerek savunurken 5’li, geçiişlerini çokça görmüştük. Ancak bu maç özelinde Berkay sadece savunmadı. 45 dakikada 7 ikili mücadele kazandı, ancak 5 tane de hücum geçilerinde pas arası yaptı. Sözün özü, Türk futbolu o pozisyonda yep yeni bir yıldız kazanıyor. Maçtan önce basın tribününde bahse konu en çok söylem, Başakşehir’in gol yemeyen bir apoletle Vodafone Park’a gelmesiydi. Açıkçası bunun sebebini 60 dakika boyunca net bir şekilde gördük. Emre hocanın talebeleri, oynamaktan çok oynatmamayı, hücumdan çok savunmayı, direkt oyundan çok temaslı oyunla rakibi bozmayı kendisine oyun planı edinmiş. Yetmemiş, kendisi de topa girerek, saha kenarından oyun akışına ters müdahalelerle oyuncularını cesaretlendirmeyi görev edinmiş! Ancak karşısında sürekli arayan, özellikle kanatlardan geliştirdiği ataklarla rakibini açmaya çalışan bir takım olunca, bu baskıya da “güzel futbolla” karşılık veremeyeceğini anladığı her an biraz daha oyunu geride kabul ederek, kontraya dönmeyi tercih etti. Emre Belözoğlu’nun dakikalar 68’i gösterdiğinde yaptığı Serdar hamlesi, Valerien karşısındaki çaresizliğinin ispatıydı adeta. O herkesin övgüyle bahsettiği ve sahanın her yerinde basan, koşan Başakşehir, Beşiktaş karşısında Velimeşe spor gibi kontra oyununa döndü. Ancak tam da burada devreye giren futbolun cilvesi, Necip’in bireysel hatasıyla Başakşehiri oyuna dahil etti.

Günün sonunda sahada tüm bunlar olurken, akıllarda yine aynı soru kaldı. Beşiktaş’a karşı yapılan bu organize kötülük daha ne kadar sürecek? Ayak hizasına gelen topa, destek eli dahil, her 2 ele 3 defa çarpan topa penaltı vermeyen bu sistem, daha ne kadar futbola eziyet edecek? üzüntü verici olan ne biliyor musunuz? Beşiktaş’ı bitireceğiz diye, Türk futbolunu bitiriyorlar ama farkında değiller…