Oyun disiplini
Fanatik yazarı Ali Ece’nin Beşiktaş – Gaziantep FK maçını değerlendirdiği yazısı…
Beşiktaş 11. dakikada %80 oranda topa sahip olan taraftı, 15’te perdeyi açan golü bulsa da devre sonuna kadar aynı taktik disiplinle oynamaya devam etti.
Devreyi %72’lik topa sahip olma oranıyla tamamlayan Beşiktaş’ın en büyük taktiksel silahı basit, sakin ama tempoyu kendi lehine dikte edecek hızda paslarla oynaması.
Top Beşiktaş’tayken de rakibindeyken de Beşiktaş forması giyen oyuncular sanki birbirlerine bellerinden iplerle bağlıymışcasına yakın ve senkronize hareket ediyorlar.
Herkes Sergen Yalçın’ın istediği şekilde oynuyor örneğin Ghezzal yine L1+üçgen aşırtma pasıyla ilk golün asistini yaptı.
Tam bir ters ayak ters kanadın içe gelip yarım alanda ekstra oyun kurucuya dönüşme katkısı!
Aboubakar ilk golde de ikinci golde de vuruş öncesi vücut çalımlarını çok iyi kullandı.
Larin de bir kez daha ona çok iyi ayak uydurdu.
Sadece son 5 dakika Beşiktaş en büyük kozu olan oyun disiplininden uzaklaştı.
Bir tane yedi, bir tane de direkten döndü. Bu kalan 5 dakikadan iyi ders alınması şart
Gecenin sorusu
Beşiktaş’ta sonradan oyuna girenlerin daha etkili ve disiplinli oynaması gerekmez miydi?
Maçın adamı
Aboubakar bir kez daha kalitesini gösteren gollere imza attı.
Maçın olayı
Sergen Yalçın’ın bu sezonki 4. sarı kartını görüp cezalı duruma düşmesi.
Kısa Mesaj
Daha ikisi derbi olmak üzere 13 maç var, Beşiktaş’ın en büyük kozu taktik disiplini.
Kalan maçlarda özellikle sonradan oyuna dahil olanlar bunu unutmamalı.
Ali ECE / Fanatik