Personel maaşları

Şu andaki mevcut yönetimin göreve başladığı gün dahil olmak üzere Evvelki yönetim zamanından beri personel maaşları sıkıntılı bir durumda seyrediyor… Hadi yeni yönetim bir dolu borçla geldi diyelim… Lakin, Benim bildiğim üç-dört senedir hep 2 ay 3 ay geriden gelmekte maaş ödemeleri… Hep en sona bırakılmaktalar. Ve bu zaman zaman sosyal medyaya da Gazetelere de konu olmakta… Hele bir evvelki yönetimde 5 para etmeyen topçulara harcanan paraları düşündükçe Emekçine niye ödeme yapmazsın diye iç geçiriyorsun Çalışanların kira ödemesinden gıda sektörüne kadar borçlandığını da yakın çevremizden görüyoruz duyuyoruz… İşin ajitasyon kısmına girmeyeceğim… Kimseye fayda getirmez zira… Ben çözüm odaklıyım… Virüs illetiyle beraber zaten zor bir süreçten geçen yönetimin derdi ikiye katlanmışken ne yapılabilir? Nasıl çare üretebiliriz… İlk etapta aklıma gelen futbolcu arkadaşlar… Aralarında kendi keselerine asla zeval vermeyecek ölçüde bir imece yapılabilir… Özellikle takım kaptanları bir adım öne çıkmalı ve konuyla ilgili bir çalışma yapmalıdırlar. Pepe’nin giderken yaptığı jest hala hafızalarımızda zira… Ve bunu yaparken de yüksünmesinler, Bilâkis övünsünler… Kulübün izni ve kulübün kontrolünde, Başka bir alternatif de yalnızca personele ödenmesi şartıyla bağış kampanyası olabilir. Bu birlik beraberliği yansıtmak açısından çok kutsal gözüküyor… Bunlar aklıma ilk gelenler. Amacım, Bu zor günlerde insanlara çare olabilmekte. Naçizane… Değişik ve daha kaliteli ama mutlaka çözüm odaklı fikirler de çıkabilir bu yazıdan sonra… Neticede Beşiktaş hepimizin. Ve bu sancılı süreçten hep beraber çıkacağız inşallah… Beşiktaş camiasına hürmetle

Maç yayını satın alan işletmelerini durumu

Dört-beş gün evvel Trabzon’un ‘2 Mayıs’ta idmanlara başlıyoruz’ anonsundan sonra Son günlerde de Haziran başında liglerin başlayacağı konuşulmakta… Güzel ve iyi haber tabii ki… Lakin seyircili mi oynanacak Seyircisiz mi belli değil… Ona ülkemizin koronayla ilgili gidişatı yön verecek…. Yalnız bu yaşananların gölgesinde detaylarda kalmış çok ciddi bir sorun var… Yayıncı kuruluştan maç yayınlarını çok ciddi rakamlara satın alan Alkollü alkolsüz işyerleri… Büfeler, dernekler, lokantalar, kafeler, Kahveler ve Restaurantlar…. (ki aynı dertten ben de muzdaribim) Eğer maçlar, Bu saydığım işletmelere çalışmaya başlamanın yasak olduğu tarihlerde oynatılmaya başlanırsa, Ne olacak? Ve bu işletmelerin ciddi ödemesi gereken senetler göz önünde tutulduğunda soru daha da ciddileşiyor Ne olacak? Yayıncı kuruluş maçlar oynanana kadar ödeme yapamayacağım diyorsa federasyona, işletmeci de yayıncı kuruluşa, ‘Kalan maçları dükkanımdan verene kadar ben de size ödeme yapamayacağım’ demeli. Ve federasyon bu işletmelere de destek çıkmalı… Az buz değil. Bu ekonomik çıkmazda Böyle irili ufaklı iki yüz binin üzerinde işletme var… Yazık günah vallahi… Barıyla restoranıyla, kahvehanesiyle, Topçusuyla kulübüyle, Ve taraftarıyla herkes aynı gemide… Ve herkes birbirini kollamalı… Yani, Federasyon ve bağlı kurumlar buna göre de pozisyon almalı…. İlgililerin önemle dikkatine…

Hodri meydan 

Günümüz futbolu dünya ekonomisine paralel olarak sancılı bir sürece girdi… Ve kulüpler bu durumdan maksimum etkilenecek… Etkileniyor da… Akıllara gelen ilk soru şu Ne olacak peki? Ödemeler yapılamayacak. Fahiş fiyatlar düşecek, Bağlı olarak sponsorlar çekilecek, Yayıncı kuruluş ihaleleri minimumdan başlayacak ya da Hiç olmayacak!!! UEFA kulüplere bakış açısını değiştirecek. Ve bu minvalde Aklı olan her kulüp özkaynak düzenine dönecek… Dönmeli… Nedir özkaynak? Kendi altyapına eğilip oradan A takıma topçu çıkarmak… Bunu sırf Beşiktaş değil bütün kulüpler yapacak… O zaman ortaya çıkan tabloda altı kırmızıyla çizilecek çok önemli bir mevzu çıkıyor ortaya… “Bugüne kadar yapılan astronomik transferlerin gölgesinde kalan genç futbolcular için Filanca takımda alt yapıdan hiç oyuncu çıkartmıyor serzenişi ve ithamlarına Verecekleri cevap fırsatı oluşturuyor.” Biz yabancı oyunculardan dolayı yeteneğimiz olmasına rağmen fırsat bulamıyoruz diyen genç arkadaşlara “Hodri meydan” o zaman…. Çıkın ispat edin rüştünüzü… Düşlerinizi… İşte size hayatınızın fırsatı… Başarırsanız hem Türkiye Hem de bağlı olduğunuz takımlar kazanacak…. Gazanız mübarek ola….

Alen MARKARYAN