Rıdvan Yılmaz’ın ayrılığının ardından Valerien Ismael’in sisteminde neler değişecek?
21 yaşındaki sol bek oyuncusu, Rangers’ın yolunu tutmuştu.
Futbol yorumcusu Emre Özcan, siyah beyazlılarda Rangers’a giden Rıdvan Yılmaz sonrası durumu analiz etti.
Emre Özcan, kendisine ait tardini.co adlı blog sitesinde Beşiktaş’la ilgil şu analizleri yaptı:
Valerien Ismail, Rıdvan Yılmaz’ın Rangers’a transferinin dün resmileşmesi sonrasında yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamada yukarıdaki cümleleri sarf etti. Muhtemelen kimse de farklı şeyler söylemesini beklemiyordu. Rıdvan gibi hem Türk olması hem de kalitesi itibarıyla sol kanat bek gibi spesifik ve Beşiktaş’ın yeni sistemi içerisinde çok kilit role sahip bir oyuncunun takımdan ayrılması sonrasında oraya benzer bir kaliteyi transfer etmek istemek mantıklı görünüyor. Fakat Beşiktaş’ın mevcut kadrosu içinde böyle bir hamlenin önünde bazı engeller var. Birincisi ligin başlamasına çok kısa bir süre kaldı ve tüm dünyada kadrolar artık şekillenmeye başlamışken kulüplerin ana planlarında yer tutan benzer kaliteleri transfer etmek hem zor hem de olduğundan çok daha maliyetli.
Üçlü savunmalarda kanat beklerine bir savunmacı bek, bir de hücumcu kenar oyuncusu yerleştirmek yeni bir moda değil. Bu asimetriye sahip üçlü savunmalar için defalarca verilmiş bir örnek olan Antonio Conte’nin Premier League şampiyonu Chelsea’sini bu yönden bir kez daha öne çıkarmak yanlış olmaz. Üçlü savunmalarda hücum gücü yüksek ofansif iki bek bulmak (2002 Brezilya, 2001 Roma, 2017 Spurs, 2018 İngiltere) çok kolay bir şey değil. Dolayısıyla bir kenar bek olunca ikinci kenarı hücum oyuncusu olarak kullanmak arkada üç stoper varken mantıksız değildi ve Antonio Conte, modern dönemde bunun ilk örneklerinden birini muazzam bir başarıyla ortaya koydu.
Beşiktaş’ın Wolves maçındaki 11’ini biraz bunun üzerinden okumak gerekebilir.
Rıdvan Yılmaz ve Valentin Rosier gerçekten üçlü savunma oynayan bir takımın kanat bekleri için biçilmiş kaftan gibilerdi. Rıdvan’ın gidişiyle birlikte sol bekteki tek opsiyon olan Umut Meraş’la bu kaftan elbette epey zarar görüyor. Umut iyi bir savunma beki ama hücumda bir takıma boyut katmaktan çok uzak. Dörtlü savunmada oynarken dahi hücumda herhangi bir fark yaratamayan oyuncudan o farkı üçlü savunmanın solunda yaratmasını beklemek fazla iyimserlik olur. O halde üç stoper ve solda Umut gibi bir oyuncu varken bir de sağ kanatta Rosier’yle oynamak Beşiktaş’ın üçlü savunmasını çok daha defansif hale getirmez mi? Bu soruya büyük ihtimalle evet cevabını veren Valerien Ismael, Boyd hamlesiyle bu deneyi sahneye koydu. Böylelikle sol kanattaki savunmacı oyuncusunun rolünü ondan yapamayacağı şeyler talep eden bir hocalıkla değiştirmekten ziyade diğer kenarı daha hücumcu hale çevirmek birçok elit hocanın da yaptığı şeylerden biri ve Ismael de bunu görmek istedi.
Bunu maç başlar başlamaz oyuncuların rollerinde görme imkanı elde ettik. Tyler Boyd, ters kenarında yer alan Umut Meraş’a göre çok daha önde konumlanmaya çalışan bir oyuncu görüntüsünü maçın başında hızlı bir şekilde verdi.
Hem daha önde konumlandı hem de Umut’a göre daha özgürdü. Yukarıdaki gibi koşuları kenardan içeri doğru stoperleri de zorlayacak şekilde ilk 10 dakikada iki defa denedi. Onunla eşleşen Ait-Nouri’nin pozisyonda Boyd’la birlikte bu koşuya reaksiyon verdiğini görüyoruz. Bir hücum oyuncusu olarak oyun repertuarında bunları barındıran Boyd’dan derinden atılan bu koşuları talep etmek zaten onu sağ kanat bek pozisyonuna yerleştiriyorsanız yapmanız gereken şeylerin başında geliyor.
Peki Boyd’un hemen arkasına üçüncü stoper olarak Rosier’i yerleştirme düşüncesinin temelinde ne yatıyor? Bunun da farklı cevapları var. Birincisi hücumda sol kanada göre daha net özgürlükleri olan Tyler Boyd’un arkasını çabuk bir oyuncuyla süpürebilme ve doldurabilme düşüncesi. Azpilicueta da savunma melekeleri pek gelişmemiş olan Victor Moses’ın -ki oyuncu sonradan büyük gelişim gösterdi- arkasını aynı şekilde süpürürdü. Ama bunun dışında savunmaya bir bek eklemek defans hattının çabukluğunu artırma ve yine o hattın pas kalitesini yukarı çıkarma hamlesi olarak da değerlendirilebilir. Azpi bu iki konuda da Conte’nin Chelsea’sine büyük artılar getirmişti. Rosier bu pozisyonda çabukluk kısmında da önemli olabilir. Pas kalitesi içinse aynı şeyi söylemek o kadar kolay değil.
Fakat elbette bu tercihi yaparken savunmada bazı riskleri de alıyorsunuz. Conte de Moses’la ve sonrasında Inter’de Candreva ve Perisic gibi oyuncularla bu riskleri almıştı. Dolayısıyla Valerien Ismael’in de orada Boyd ya da başka bir oyuncuyu değerlendirirken aynı riskleri almayacağını söylemek imkansız. Zaten bunu maçta Wolves’un attığı ikinci golde de deneyimledik ve bu risk Beşiktaş’a kalesinde gördüğü bir gole mal oldu.
Morgan Gibbs-White ve Rayan Ait-Nouri tarafından manipüle edilen Tyler Boyd, bu Wolves hücumunda pozisyonundan çıkarılıyor. Sol çizgide topla buluşan Gibbs-White’a giden Boyd, onun Ait-Nouri’ye verdiği pasla birlikte rotasını aslında eşleşmesi gereken oyuncu olan Cezayir asıllı sol beke çeviriyor. Ama iyi bir savunmacı da olmamasından mütevellit iki oyuncu arasında hareket ederken Ait-Nouri tarafından çok kolay bir driplingle rahat bir şekilde eksiltiliyor.
Ait-Nouri, Boyd’u ekarte ettikten sonra Amerikalı oyuncu devre dışı. Beşiktaş savunmasıysa üçlü savunmadan ikili stopere yani orijinal bir dörtlüye dönmek durumunda. Gibbs-White hala sol çizgide ve bu kez manipüle edilen oyuncu Valentin Rosier. Tyler Boyd yerini kaybettiği için üçlü savunmanın sağındaki Rosier mecburen bek pozisyonuna kaymak durumunda kalıyor ve arkada artık sadece iki stoper var. Ait-Nouri tekrar Gibbs-White’a oynuyor.
O pas sonrasındaki hareketliliğine devam eden Ait-Nouri, bir başka Beşikaş oyuncusunu daha arkasında bırakıyor. Rosier’i üzerine çeken Gibbs-White, içeri doğru bir pasla başarılı sağ beki de oyundan düşürüyor. Artık tehlike Beşiktaş’ın sağ stoperinin (işaretli oyuncu, Welinton) kucağında.
Topla tam Welinton’un önünde buluşan Ait-Nouri, bir başarılı driplinge de Brezilyalı oyuncuya karşı imza atıyor. Oyuncunun arkası bomboş ve Welinton’un ekarte oluşu sonrasında Beşiktaş’ın ceza sahası içerisinde tek bir stoper kalıyor: Necip Uysal.
Welinton’u da geçtikten sonra tüm bu aksiyonların oluşmasına neden olan Tyler Boyd ön taraftan Ait-Nouri’ye yetişmeye çalışıyor ama oyuncunun topu içeri çevirmesini engelleyemiyor ve ceza sahası içinde istediği çoğunluğu elde eden Wolves, skoru 2–0’a getirecek fırsatı elde ediyor.
Tüm Wolves aksiyonu tamamen Boyd’un pozisyonuna çok yabancı olması sonrasında tetikleniyor. Rosier aslında doğru kaymayı zamanında yapmış ve Beşiktaş yapısını çok bozmadan Wolves’u karşılama şansını elde etmişti. Keza Welinton eğer Ait-Nouri’den o çalımı yemese, Boyd yerini kaybetmesine rağmen Beşiktaş bu pozisyonda büyük zarar görmeyecekti. Ama işte bu kaymalar rakip birden fazla doğru yapınca, Ait-Nouri’nin de bireysel yetenek eklemesiyle yetersiz kalabiliyor.
Dolayısıyla Beşiktaş buna henüz pek hazır olmadığını gösterdi. Fakat Valerien Ismael için bunun fazla önemi yok çünkü o kendisine ekstra opsiyonları yaratmak durumunda. Umut Meraş’ın önüne alınacak muhtemel yabancı sol kenar oyuncusunun iyi bir savunmacı bek olma ihtimali de -Fransız hoca her ne kadar sistemimize uygun bir oyuncu almak istiyoruz dese de- çok düşük değil. Yani eğer sol tarafta Beşiktaş istediği hücum kalitesine ulaşamazsa sağ kenarı daha hücumcu bir yapıya çevirmek mecburi bir opsiyon haline gelebilir. Böyle bir durumda Boyd’un bu görevi kaldırıp kaldıramayacağını görmek önemli. Keza Umut Meraş’ın defansif rolle nasıl katkı vereceğine bakmak da…
İşin elbette bir de hücum tarafı var. Valerien Ismael’in hücum ederken bu yapıyı tercih etmesinde ana faktör geride üç oyuncu bırakıp iki kanat bekiyle oyuna genişlik verip beşli hücum hattını kenar oyuncularıyla ortaya çıkarmaktı. Umut Meraş’la bunu aynı efektiflikle yapmanız pek mümkün değil. Peki sağ kenarda hücumcu, sağ stoper Rosier’yle birlikte farklı hücum yerleşimleri yapılabilir mi? Muhtemelen.
Umut’u kanat bekinden biraz içeride tutup hem sağ kanat beki (mesela Boyd) hem de sağ stoper Rosier’i aynı anda sağ kulvardan hücuma göndermek çok kötü bir fikir değil. Azpilicueta da bazen Moses’in dışından, bazen de Moses kenarda genişliği verirken half-space’ten öne çıkarak orta kalitesiyle Chelsea hücumlarına büyük katkı yapmıştı (2017/2018’de Azpi sadece kenar ortalarıyla Alvaro Morata’ya 6 gol attırdı).
Sonuç
Tyler Boyd bu rolü kaldırabilir mi, tartışılır. O rolde oynayabilecek N’Koudou için de benzer soru işaretleri var. N’Koudou’nun tekniğinin çok yetersiz olması, oyun kurma aşamasında çizgideki varlığıyla Beşiktaş’ın prese karşı daha dirençsiz hale gelmesine neden olabilir. Umut ya da gelecek sol bekin bu rolde nasıl katkı vereceğini kestirmek de mümkün değil. Keza Valentin Rosier’i güçlü olduğu pozisyondan çıkarıp yeni bir role sokmak da kağıt üzerinde çok mantıklı durmuyor olabilir.
Ama Rıdvan’ın ayrılışı ve yabancı kuralıyla birlikte Beşiktaş’ın önünde yeni sorunlar yükseliyor ve bunu çok hızlı bir şekilde tespit ederek denemelerine erkenden başlayan bir teknik adama sahip oldukları için Beşiktaş camiası şanslı. Wolves maçı bu yönden olumsuz birkaç mesaj verdi ama sağ kanatta Rosier ve stoper hattında bir orijinal stoper daha olsa da o maçın gidişatı büyük ihtimalle çok farklı olmayacaktı.
Tüm bunların dışında Valerien Ismael dün yaptığı açıklamada üçlü savunmada direteceklerini yineledi. Eğer durum buysa bazı pozisyonlara net bazı takviyelerin gelmemesi durumunda Beşiktaş’ın önünde ligin başlamasıyla birlikte farklı sorunlar yükselebilir. Siyah-beyazlılar hazırlık maçlarında rakiplerin seviyesini yüksek tutarak ligdeki rakiplerine göre daha fazla done elde etmiş durumda ama hazırlık maçları olumlu şeyler kadar olumsuz şeyleri de göstermiş gibi görünüyor.
Dolayısıyla Valerien Ismael’in mesaisi uzun ve Beşiktaş hala gelişim yönünden heyecan verici bir takım. Ama bitmiş bir projeden çok uzakta olunduğunun gözden bir an için bile olsun kaçmaması gerekiyor.