Seveceğiz seni 3-4-3 başka yolu yok
Kerem Eymür, GundemBesiktas.com okurları için yazdı.
Beşiktaş’ın yeni teknik direktörü Valerien Ismael’in camiaya bir heyecan ve hava kattığı bir gerçek. Genç ve hırslı bir teknik direktör olması yanında, bizim pek alışık olmadığımız bir biçimde, cebinde uzman olduğunu söylediği ve daha önceki takımlarında devamlı surette denediği 3-4-3 sistemi ile Beşiktaş’a geldi. Bu sistem Türk Futbolunun hiç alışkın olmadığı ve yeni tanıştığı bir sistem olmakla beraber, Dünya futbolunda da çoğu takımın tercih ettiği bir sistem değil. Daha çok yüksek seviyelerde ki takımların oynadığı yeni nesil bir sistem. Tamamen sonuca odaklı, topu daha çok rakibe vererek, belli saniyeler içerisinde topu kapıp, rakibi gafil avlamaya, sahayı iyi parselleyerek, alan daraltıp, enerjiyi daha verimli ve etkili kullanmaya odaklı bir sistem. Buraya kadar her şey gayet güzel. Ancak bu sistemi layıkıyla oynamanız için, çok atletik, çabuk, ani reaksiyonlar verebilen, zeki ve teknik kapasitesi iyi olan oyunculara ihtiyacınız vardır. Bu yüzden çok kalbur üstü ve bütçeli takımlar bu sistemi tercih ediyor. Aynı zamanda bu sistemin aksamaması için rotasyonda en az 24 oyuncuyu kullanmanız gerekecektir. Buda takdir edeceğiniz gibi iyi bir bütçe gerektirmektedir.
Valerien Ismael ile çıkılan ilk iki maç herkesi fazlasıyla tatmin etti. İlerisi için “Beşiktaş bu sistemde çok başarılı olup, bu ligin tozunu atar” demek için henüz çok erken. Zira teknik direktörlerin yeni geldikleri takımlarda ilk maçlarda kazanma oranı Dünya üzerinde çok yüksek. Ayrıca Türk Futbolu bu sistemle oynayan takımlara alışkın değil ve henüz Beşiktaş’ın oyun sistemine karşı nasıl oynayacaklarını bilmiyorlar. Haftalar geçtiğinde, muhakkak ki Beşiktaş’ın bu sistemden kaynaklanacak zayıf noktaları daha belirgin bir şekilde açığa çıkacak ve ligimizin iyi sayılabilecek takımları bundan yaralanmaya çalışacaklardır. Her sistem geçişi her zaman riskleri de beraberinde getirir. Bu iki maçta Beşiktaş’ın sonuca gitmesindeki başlıca sebeplerden biri olarak, başta Ghezzal olmak üzere, Beşiktaş’ın bir elin parmaklarını dolduramayacak az sayıdaki kaliteli ayaklarının, belki de yeni hocanın aşkına daha fazla sorumluluk almasından kaynaklı olduğunu da pekala söyleyebiliriz. Beşiktaş sene başından beri birkaç kaliteli oyuncusunun ayaklarına bakıyor. Bu oyuncuların performansları her zaman üst seviyede olamaz. Bu da rotasyonu dar olan Beşiktaş’ta yaşanan sıkıntıların devam etmesine yol açar.
Valerien Ismael’in daha önce çalıştırdığı takımlara baktığımızda, o takımlar ile çıktığı ilk maçlarda başarılı olduğunu, ancak haftalar geçtikçe takımlarının düşüşe geçtiğini görüyoruz. Bu da kuşkusuz, hocanın bir takımda uzun süre görev almasını engelleyen en önemli faktörlerde biri olmuş. Burada ki en büyük sıkıntı, çalıştırdığı takımların üst seviye bütçeli takımlar olmaması ve bu nedenle kaliteli oyuncu rotasyonun da sıkıntılar yaşamasıdır. Çünkü bu 3-4-3 denen sistem, kesinlikle fazla sayıda kaliteli oyuncuyu yıl içerisinde doğru bir şekilde rotasyona sokmakla olur. Türkiye’nin lig seviyesi maalesef yerlerde ve bu nedenle ülkemizde kaliteli sayılabilecek üst düzey takımlar yok denecek kadar az. Bu da Valerien Ismael’in geçiş döneminde kendisi ve Beşiktaş için bir şans teşkil edebilir. Ama ne olursa olsun, yönetimin ne yapıp, edip, gerekirse bütçeyi sonuna kadar zorlayarak, bu sisteme uygun ve rotasyona sokulabilecek oyuncuları kadrosuna bir an önce katması gerekir. Aksi takdirde, seneye de şimdiki gibi vasat sayılabilecek bir kadromuz olur. Bu da bizim aynı bu sene olduğu gibi, şampiyonluk rotasından erken çıkmamıza sebep olur.
Şayet böyle bir durum olursa, muhtemel bir hoca değişikliğini, yine 3-4-3 sistemini benimseyen bir hocadan yana kullanmak gerekir. Zira yeni hocanın yeniden getireceği bambaşka bir sistem değişikliği, Beşiktaş’ın sadece gelecek sezonunu değil, önündeki 2-3 yılını da kaybetmesine yol açar. Bu sistemde takımlarını oynatan teknik direktörler, genelde üst seviye takımları çalıştırdığından, muhtemel bir hoca değişikliğine gidilmesi halinde, istenilen seviyede ve sistem anlayışında teknik direktör bulmak imkansız hale gelebilir.
Bu yüzden yönetimin hocanın istediği transferlerin maksimumunu alması, elinde oynamayan oyuncuları bir an önce elden çıkarıp, bütçeyi biraz olsun rahatlatması, Valerien Ismael ve ekibine her zamankinden daha çok sabır göstermesi gerekecektir. Bütün bunlar tabi ki dünden bugüne olacak işler değildir. Beşiktaş’ın böyle bir köklü değişikliğe bana göre ihtiyacı vardı. İyi işler yapılır ve gerekli sabır gösterilirse, Beşiktaş ummadığı kadar büyük başarılar yakalayabilir. Zira ben Valerien Ismael’de bu hırsı ve ışığı görenlerden biriyim.
Burada yönetimin yapacağı belki de en önemli iş, “Transferleri nasıl olsa yaptık, bundan sonrası hocaya kalmış” şeklinde bir yaklaşımdan uzak kalması ve Beşiktaş’ın gözünün içine baka, baka yenilen haklarının bu sezon başından itibaren korunmasını sağlamak olmalıdır.
Yazımın başında da dediğim gibi, bu 3-4-3 sistemini
“Seveceğiz başka yolu yok.”
Saygılarımla,
Kerem EYMÜR / GundemBesiktas.com