Vakti gelen gitsin ‘ihracat’ bitmesin
Milliyet yazarlarından Bilal Meşe’nin köşe yazısı
Biz yaştakiler iyi bilirler, geçmişte ülke dışına futbolcu ‘ihraç’ etmek kelimesi bizim lugatımızda yıllarca hiç olmadı. Hep ‘ithal’ ettik, ederken de yaşlıları tercih ettik, ceplerine dolarları koyup, emekli yapıp, ülkelerine gönderdik!
O yıllarda da hep yazdık, çizdik. “Acaba Avrupa’ya biz ne zaman futbolcu ihraç edeceğiz” diye! Geç de olsa, akıllandık, altyapılara yatırımlar yaptık, adeta futbolcu üretme fabrikası haline geldik.
Burada yetişen genç ve yetenekli futbolcuları yukarı çektik, Avrupa’nın dikkatlerini ülkemize çevirdik.Son yıllarda Avrupa’nın büyük takımlarında ‘lejyoner’ oyuncu sayımız bir hayli arttı, artık üretiyoruz, ihraç ediyoruz, para kazanıyoruz para…
Son örnek Beşiktaş’ın sol ayaklı yetenekli ve de 21 yaşındaki futbolcusu Rıdvan Yılmaz, Almanya’nın köklü takımlarından Frankfurt’a kanat çırparken, ciddi bir paranın kulübün kasasına girmesini sağladı. Rıdvan biliyoruz ki Almanya’da futbolunun üstüne koyarak yoluna devam edecek, belki başka takımların transfer listesine girecek.
Gelecek satıştan da Beşiktaş yüzde 20 pay alacak. İşte yöneticilik budur, öyle ‘hep topla topla, ama satma’ düşüncesiyle hareket ederseniz, kasanız patlar, tamtakır kalırsınız!Görüyoruz ki kaleci Ersin Destanoğlu da bu trenin yolcularından.
Fenerbahçeli genç ve müthiş yetenek Arda Güler, Avrupa’nın büyük takımlarının radarında, gitti, gidecek.Bu ‘ihraç’ futbolcuların sayısı ne kadar artarsa, o kadar para kazanırız, bunun yanı sıra A Milli Takım’a pozitif yansımaları da birlikte gelecektir.
Yolları açık, şansları bol olsun…
Bilal MEŞE / Milliyet